Futbol Futbol Olalı Böyle Zulüm Görmedi
Hasan Eser / 14 08 2016 - Turkcell Süper Kupa finalinde karşı karşıya gelen Beşiktaş-Galatasaray maçını bizim Mimar Metin Öngünşen ile birlikte Foça’da müdavimi olduğumuz Kale Kafe’de izledik.
Özellikle yaz akşamlarında Kale Kafe’de dev ekranda maç izlemenin keyfi bir başkadır.
Ancak ne yalan söyleyeyim; Kale Kafe’nin pozitif atmosferi bile Beşiktaş-Galatasaray maçını cazip kılmaya yetmedi.
Maçı izlerken aklımıza; Bayburtluların efsaneleşen "Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi" hikâyesi geldi.
Maç öncesi SMS gönderen Fenerbahçeli sevgilim, ‘Umarım kazanırsınız’ diye temennide bulunmuştu.
Ben de O’na şöyle demiştim: ‘İnşallah iyi olan kazanır’
Pekiyi iyi olan kazandı mı? Hayır!
Çünkü sahada iyi futbol, iyi futbolcu ve iyi takım yoktu.
İyi olan değil, şanslı olan kazandı.
Bir düşünsenize ülkemizin son lig şampiyonu ile Türkiye kupası şampiyonu karşı karşıya geliyor.
Bu tabloya göre Türkiye’nin son dönemde en başarılı olan iki takımı çarpışıyor.
Teorik olarak mükemmel bir maç izlememiz lazım gelirken, sıkıcı, kötü ve mahalle maçından farksız bir karşılaşma izliyoruz.
Türkiye’nin en başarılı takımları bunlarsa, varın başarısızların durumunu siz tahmin edin.
Türk futbolu kalite kaybını EURO 2016'da tescilledi. Ancak ülkede gündem değişince Türk futbolunun geldiği nokta yeteri ölçüde analiz edilemedi.
Malumunuz Beşiktaş da bu yıl Türkiye’yi Şampiyonlar Liginde temsil edecek.
Eğer ülkemizi Galatasaray karşısında izlediğim Beşiktaş temsil edecekse vay halimize.
Vasat Galatasaray karşısında oyun kurmakta zorlanan, son vuruşu yapabilme becerisini gösteremeyen ve üst üste üç penaltı atışından yararlanamayan bir Beşiktaş, Şampiyonlar Ligine bu futbol anlayışıyla giderse sıfır çeker.
Bu sözleri Süper Kupa’yı ezeli rakibine kaptırmış bir takımın taraftarı olarak söylemiyorum.
Ben Beşiktaşlıyım ama futbolu sonuç odaklı izleyen bir taraftar değilim.
Yani tuttuğum takımın elde ettiği neticeye değil, ortaya koyduğu futbolun kalitesine önem veririm.
En az iki saatimi gönül verdiğim takımıma ayırıyorsam karşılığını da görmek isterim.
Tamam, yenildik ama biz de çok gol kaçırdık, top bizi sevmedi gibi klişelere de itibar etmem.
Ben gördüğüme inanırım ve böyle kötü futbol oynayan takımın maçını da bir daha kolay kolay izlemem.
Zira dün gece Beşiktaş’ın karşısında Galatasaray yerine kolektif futbol oynayan bir takım olsaydı, Beşiktaş’ı farklı mağlup edebilirdi.
Beşiktaş, 1-0 mağlup duruma düştüğü Galatasaray karşısında Quaresma’nın kişisel kalitesiyle maçı uzatmalara taşıyabildi.
Beşiktaş, Alman futbolcu Mario Gomez’in yokluğunu aradı. Şenol Hoca’nın gol umudu olarak sahaya sürdüğü oyucular da Beşiktaş’ı sırtlayacak nitelikte olmadıklarını kanıtladı.
Beşiktaş, şampiyonlar ligi öncesinde iyi ki bu Türkiye Süper Kupasını kaybetti. Çünkü biz toplum olarak futbolu sonuç odaklı değerlendiren bir anlayışa sahibiz. Özellikle de şişirme konusunda medyamıza diyecek söz yok!
Beşiktaş, Süper Kupa’yı kazansaydı, kimse gerçeği göremeyecekti, ya da görmek istemeyecekti.
Umarım Beşiktaş bu Galatasaray hezimetinden gerekli dersi çıkarır. Aksi halde Beşiktaş kötü bir döneme gebedir.