Kasaba siyasetinde seçenler ve seçilenler
Adaya rağmen partiye oy verenlerin sayısı azımsanmayacak kadar yüksek.
“Aman oyum yazık olmasın…” diyerek, 2 seçenek arasında sıkışıp kalanların sayısı da yüksek.
“Parti genel merkezlerinin dayattığı adayları kabul etmiyorum! Bu sebepledir ki, sandığı protesto edeceğim” diye düşünenlerin sayısı çok az.
“Sandıktan bir tek benim oyum dahi çıksa, ben yine de tercihimi en liyakatli ve en güvenilir adaylardan yana kullanacağım” diyebilenlerin sayısı da yok denecek kadar az.
İki seçenekten birini seçmeye zorlanan bir toplumun seçmen davranışları…
Toplumsal kutuplaşmaya hizmet eden bir davranışlar silsilesi…
OY VERME GEREKÇELERİ:
Kol kırılır yen içinde kalır
Davaya ihanet etmek olmaz
Dedemin/babamın partisi
Atadan dededen sağcıyız
Atatürk’ün partisi
AK Parti mi gelsin?
CHP mi gelsin?
AK Parti gitsin diye
CHP gelmesin diye
Rasyonaliteden uzak, tamamıyla duygusal tepkiler üzerine oluşturulan gerekçeler ve tercihler.
SEÇİMLERDE KARŞILIK BULAN EĞİLİMLER
Popülizm
Örgütsel kronizm
Demagoji
Retorik
Hamaset
Peki; referansların, teminatların, eğitimin, başarı öykülerinin, deneyimli olmanın, güvenilirliğin ve özetle liyakatli olmanın bir önemi var mı?
SEÇMENİ (SÖZDE) ETKİLEYEN ADAY DAVRANIŞLARI
Bol bol polemik yapmak
Sürekli gülümsemek ve sempatik tavırlar sergilemek
Karizmatik görünmek
Demir leydi imajını oluşturmak
Çocukları severken, yaşlıların elini öperken fotoğraf vermek
Köylük yerlerde poşu kullanmak
Harmandalı/ zeybek oynamak
Şehir içinde sefer yapan minibüsün direksiyonuna geçmek
Eline bıçak alıp döner kesmek
Taksi durağında çalan telefonu cevaplamak
Her şeyi seçim şarkıları veya sloganlarla özetlemeye çalışmak
Bol keseden sallamak
Kasaba milliyetçiliği yapmak
Korku iklimi yaratmak
Yerel seçimi genel seçim havasına çevirmek ve bu sayede eksik olan her şeyi perdelemek.
Evet, bu tür bir siyaset anlayışının toplumda halen karşılığı var.
Ancak ‘z kuşağı’ olarak tanımlanan yeni kuşağın, fi tarihinden kalma siyasal iletişim yöntemlerine pek de itibar etmedikleri aşikar.
Öyle ki sokak röportajlarında bu konuda görüş bildiren gençler arasında, partilerin/ adayların seçim kampanyalarını gülünç bulanlar da var.
Not: Muharrem İnce, son yıllarda z kuşağı ile iletişim kurabilen ender siyasetçilerden biridir. Fakat onu da aforoz ettiler, iyi mi.