Aliağa'da yerli otomobil fabrikası kurulursa...
Bir habere göre, Türkiye’nin ilk yerli otomobilinin üretim yeri için Ege Bölgesi’ndeki iller başta olmak üzere, her bölgeden çağrılar gelmesi üzerine bir çağrı da Aliağa’dan gelmiş .
Fabrika tanımına bakıldığında, içerisinde işlenmemiş veya yarı işlenmiş mamulün işçiler tarafından, makine, araç ve cihazlar yardımıyla işlenerek tüketime hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşudur.
Fabrika kurarken, girişimci, sermayesini, alacağı kredi vb. imkanları, fabrikanın kurulacağı bölgeyi, üretimin cinsini, işçi istihdamını, bölgesel koşulları, ülke ve bölge ihtiyaçlarını, hammadde ulaşım olanaklarını, çevreye zarar vermemek için fabrikanın yeri, denetimi ve gereken tedbirlerin alınmasını planlamak zorunluğu bulunduğu bir geçektir.
Yerli otomobil fabrikası kurulduğunda, bu otomobillerin ihraçlarının da fabrikadan doğruca limana verip gemiye bindirebileceğini, tren yoluyla dünyanın her yerine araç gönderebileceğini, bir lokasyonda olduğu söyleniyor.
Varsayalım Aliağa’ya yerli otomobil fabrikası kurulmasına kararı alındı diyelim.
Pekala; sabahları ve akşamları Aliağa-İzmir arasında yaşanan E-87 devlet karayolundaki trafik sıkışıklığından dolayı fabrikanın ürettiği otomobillerin taşınması nasıl yapılacak?
TCDD, çıkış istasyondan alınan yüklerin en hızlı ve en kısa sürede yurt içi ve yurtdışındaki varış istasyonuna ulaştırılması amacıyla, 2004 yılı başından itibaren 'blok tren' uygulamasına geçilmişti. Taşıma sürelerini ve maliyetleri azaltan ve müşteri memnuniyetini artıran bir taşıma şekli olduğu bir geçektir.
Gelemen, Uşak, Kaklık, Köseköy, Hasanbey, Gökköy ve Halkalı olmak üzere 7 adet Lojistik Merkez işletmeye açılmış olduğu Bozüyük, Mardin, Palandöken, Yenice, Türkoğlu ve Kemalpaşa lojistik merkezlerin inşaat çalışmaları devam etme Halkalı, Köseköy, Derince, Bozüyük, Çukurhisar, Ankara, Boğazköprü, Eskişehir, Kayseri, Başpınar, Biçerova, Mersin vb. işyerlerinden demiryolu - karayolu bağlantılı uluslararası kombine yük taşımacılığı yapılmaktadır.
İzmir'den Aliağa'ya doğru kayan yük hareketlerinin Çandarlı Limanı'nın da devreye girmesiyle birlikte bölgedeki mevcut potansiyel katlanacağı ve İzmir –Menemen-Aliağa- Çandarlı arasındaki Karayolunda yoğun bir trafik akışı daha da çoğalacağı kaçınılmaz bir gerçektir.
Cumhuriyet sonrası ‘Demiryolu demek medeniyet ve zenginlik demek’ olduğunu çok iyi bilen Atatürk'ün hayalinde, devrimleri yanında yurdun her tarafını 'Demir Ağlarla' örmek isteği yaşadığı süreçte de gerçekleştirdi.
Atatürk'ün hayalindeki bir proje olan 1930'lu yıllarda "Balıkesir- Balya – Edremit ve Aliağa" bağlantılı demiryolu projesi ile Balya-Havran-Edremit ve Ilıca'ya kadar gelen 75 km’ lik demiryolu hattı iyileştirilecek, bununla birlikte Balıkesir diğer taraftan ise Edremit ,Aliağa üzerinden İzmir'e bağlanacaktı.
Ancak bu demiryolu hattı bir projesi 1940'lı yıllarda rafa kaldırılması ile sonlandı.
Şayet bu proje hayata geçirilseydi, bugün İzmir- Edremit karayolunda yaşadığımız trafik yoğunluğu azaltacak ve ülkemiz için ekonomik anlamda ve turistik anlamda büyük bir yara sağlanacağı bir gerçekti.
Sonuç olarak Çandarlı –İzmir otoyolu dışında, Atatürk'ün hayalindeki bir proje olan 1930'lu yıllarda "Balıkesir- Balya – Edremit ve Aliağa" bağlantılı demiryolu projesini gerçekleştirerek, Manisa –Aliağa arasına otoyol yapılarak, Aliağa’da lojistik bir köy kurulduğu zaman, sanırım Aliağa ve çevresine, birçok girişimciler tarafında bir çok fabrikalar kurulacağı kaçanılmaz olacaktır.
İSMAİL HAKKI ERGÜN / ALİAĞA