Aliağa'daki Akılı Kavşak ve Herbokoloji
Yıllardan beri yapılması düşünülen Aliağa Eski Garaj Kavşağı’ndaki “köprülü kavşak” nihayet yapıldı ve hizmete girdi.
Bir süredir sosyal medya üzerinden, kavşak ilgili yapılan paylaşımları takip ediyorum .
Bazı paylaşımları okudukça da “pes doğrusu” diyorum.
Vay be… Maşallah! Aliağa’da ne kadar çok “Trafik Uzmanı” varmış da biz bilmiyormuşuz.
Daha yolda doğru düzgün gitmesini bilmeyen bazı insanların başımıza “trafik uzmanı” kesilmesi, gerçekten trajikomik bir durum.
Neymiş efendim, kavşağın göbeği geniş olduğundan araçlar dönemiyormuş.
Dahası; kavşakta ışık olmalıymış, kasis olmaması büyük eksiklikmiş.
Mühendislik/mimarlık okullarına ne gerek var ki…
Devlet veya belediye kavşak ya da köprü mü yapacak?
Sosyal medyada değme mühendislere/mimarlara taş çıkartacak uzman(!) kaynıyor.
Sosyal medyada bu işin membası varken mühendislere/mimarlara ödenen ücretler gereksizdir.
İşin şakası bir yana…
Bu konuda ulu orta ahkam kesenler; Karayolu Genel Müdürlüğünce hazırlan kitapları okudular mı, en azından “Eskişehir Trafik Polis Eğitim Merkezi Müdürlüğü” diye bir kurumun varlığından haberleri var mıdır acaba?
Öyle kafanıza göre ağaç diker gibi trafik ışığı dikemezsiniz, kasis koyamazsınız!
Bir kavşağa ışık ya da kasis konulması için kavşağın teknik yapısının yanı sıra kollarındaki araç yoğunluğuna da bakılır.
Her trafik Işığı kazayı önler kaidesi de yoktur-ki aksine kaza sayısını artırır-
Gelişmiş ve karayolu trafiği yoğun olan ülkelerde; trafiğin bir ada etrafında döndürülerek diğer yönde yollara ayırılması ve dağıtımı işlemi ‘dönel kavşak’ olarak tanımlanmakta ve uygulanmaktadır.
Trafikte önemli bir “emniyet düzeni ve uygulaması” olarak bilinir. Avrupa ülkeleri, şehir içi trafik hızını artırmak için trafik lambasına son vermekte ve “dönel kavşak” uygulamasıyla trafiği daha hızlı çözmektedir.
Trafik mühendisliği ilimleri çerçevesinde düzenlenmiş bu kavşaklar, kazaları büyük bir oranda absorbe etmektedir. Öyle ki kaza oluşumunu engelleyici etkenleri içerir. Medeni ülkelerin şehir içi ve şehir dışı karayolu trafiğinde de kavşaklar en önemli kurtarıcılar olarak bilinir.
Açıkçası, Aliağa’da direksiyon sallayan pek çok sürücünün dönel kavşakta uyulması gereken trafik kurallarını bilmediğini sanıyorum. Hatta pek çok sürücünün trafik levhalarını dahi bildiğinden bile şüpheliyim.
Örneğin, dönel kavşakların bağlantılı kolları olan Fevzi Paşa , Hürriyet, Güzelhisar ve Fatih Caddesi’ndeki hemen girişine konulan, üçgen biçiminde, içi beyaz, kenarları kırmızı çizgili trafik levhasının “YOL VER” anlamına geldiğini kimse bilmiyor olmalı. Eğer bilseler dönel kavşaklarda geçiş önceliğinin daire içinde (Kavşak İçinde) araca ait olduğunu bilir, yola burunlarını sokarak tehlike yaratmazlar.
“Yol ver” işareti gibi “Park edilmez” ve “Duraklama yapılmaz” gibi işaretlerin de ne anlama geldiği bilinmiyor olmalılar. Yoksa Aliağa’nın trafiğin en işlek olduğu yerde tam da “Park Edilmez ve Duraklama Yapılmaz” levhasının altına insanlar araçlarını bırakmaz.
Ne yazık ki Aliağa ilçemizde son 6 yıldan beri “Trafik Kültürü” git gide azalıyor. En basit örneğiyle, ana caddelerde çok fazla dubalar dikili olması…
Trafikte bilinçli, saygılı, sabırlı ve anlayışlı bir sürücü olmak aynı zamanda trafiğin en temel kurallarını bilerek o kurallara uymak gerekir.
Kurallara uymadan bilinçsiz bir şekilde araç kullanmaya çalışmak, araba kazası sebepleri arasında ilk sıralarda yer alır
Avrupa, kasisleri ve kasis işaretini 1960’lı yıllarda trafikten kaldırdı. Bugün hiçbir Avrupa kentinde kasis göremezsiniz.
Dönel kavşak ne kadar yüksek medeniyet seviyesi ise, kasisler de o kadar geri kalmışlığın işaretidir.
Unutmadan şunu da belirtmek isterim: Bahse konu kavşakta yaşanan trafik kazası, eğer eski kavşakta olsaydı, işte o zaman facia olurdu.
Ayrıca Aliağa’ya kazandırılan bu kavşağın trafik akışını hızlandırması ve kaza sayısını minimuma indirmesinin yanı sıra buralarda trafik ışığı olmaması sebebiyle, taşıtların karbon emisyonu da azalmış oldu. Bu sayede çevreye ciddi bir katkı sunulduğunu da göz ardı etmemek gerekir.
Son olarak…
Ben de dahil olmak üzere, 7’den 70’e hepimiz futboldan çok iyi anlıyoruz(!). Sinema konusunda hepimiz uzmanız(!). Sanat da bizim uzmanlık alanımıza giriyor(!). Siyaset konusunda da ordinaryüs olduğumuz söylenebilir(!). Buraya kadar saydıklarım konusunda ahkam kesmek, belki hoş da karşılanabilir ama insanların can güvenliğini ilgilendiren bir konuda bilip bilmeden konuşmak…
Biraz edep yahu!
İsmail Hakkı Ergün / Aliağa Medya