Aliağa'yı ikiye ayırma fikri ve komünizm 

İSMAİL HAKKI ERGÜN

Tükenmiş bir imparatorluğun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk şunu çok iyi biliyordu: ‘Demiryolu demek medeniyet ve zenginlik demek’

Devrimleriyle Dünya’da fark yaratan liderlerin başında gelen Atatürk’ün yurdun dört bir tarafını demir ağlarla örmek en büyük hayaliydi. Ve bu hayalini/hedefini ahir ömrüne sığdırdı.

“(...)Ankara’da Kızılay’dan geçen bulvarın yapılmasına karar verildiği zaman Atatürk caddenin genişliğinin 50 metre olmasını istemiş. Çevresindekiler fazla itiraz edememişler ama arkasından dedi-koduyu da eksik etmemişler(...)” *

Cadde genişliğinin 50 metre olmasını isteyen Atatürk’ü zaman haklı çıkarır. Belki de o dönem burun kıvıranlarla, günümüzde  Atatürk’ün ne kadar ileri görüşlü bir lider olduğuyla övünenler aynı zihniyetin ürünüdür?

Atatürk’ün ne kadar ileri görüşlü olduğuna bir örnek de 1930'lu yıllardan verelim: 

Balıkesir’den Balya’ya, Balya’dan Edremit’e, Edremit’ten Aliağa’ya uzanan bir demiryolu projesi yapılır.
 
Balya-Havran-Edremit ve Ilıca'ya kadar gelen 75 cm’lik demiryolu hattının iyileştirilmesi planlanır.

Hedef: Balıkesir’i Edremit-Aliağa üzerinden İzmir'e bağlamaktır.

Ancak bu proje 1940'lı yıllarda (Atatürk’ün vefatından sonra) rafa kaldırılır; bir daha da o raftan inmez!
Oysa proje hayata geçirilmiş olsaydı, hem ekonomik hem de turistik anlamda ülkemize büyük fayda sağlayacaktı.

Tuhaftır! 1950’lerden beri Türkiye’yi yöneten sağ iktidarlar da aynı kafayla hareket etmiştir.

En basit örneğiyle, Demokrat Parti iktidara gelir gelmez temelinde demiryolu olan 5 yıllık kalkınma planını çöpe atmış, ABD’den getirilen uzmanlara dayanarak karayoluna ağırlık vermiştir.

Trene potansiyel ‘‘komünist'' gözüyle bakmak, 1950'lerden sonra neredeyse devlet politikası haline gelmiştir?

“Tren komünist işidir'' ifadesiyle bunu en iyi özetleyen de rahmetli Turgut Özal olmuştur. (Nur içinde yatsın)
Amerika bize bir yandan yol yapımında yardım edip bedava araba dağıtırken bir yandan da petrolden yükleniyordu.
 
Devletin trenlerinde fareler cirit atarken, yabancı sermayenin kamyon ve otomobilleri Anadolu'yu pazar tuttular.

Trene istediğiniz zaman binip istediğiniz zaman inemezsiniz, o bir yerden kalkar ve gideceği yere kadar durmaz.
 
Oysa, karayolu öyle mi?
 
Bin otomobile; dilediğin yerde dur, kalk, in, bin.
Karayolu özgürlüktür!
 
Bir Allah’ın kulu da çıkıp "Ulan Amerika da demir yolu yapıyor onlar da mı komünist" diyemedi mi acaba diye düşünüyorum.

Türkiye’de demiryolu projelerinin ve mevcudun modernize edilmesinin bilinçli olarak engellendiği aşikâr.

Ancak…

Bugün gelinen noktada, demiryolu işletmeciliğinde çağ atladığımızı söyleyebilirim. Bir de arada şu tuhaf tren kazaları olmasa…
 
xxx
 
Yıllar öncesiydi.

Aliağa Belediyesi Kent Konseyi ‘Aliağa ve Ulaşım’  başlığı altında bir toplantı gerçekleştirmişti.

STK temsilcileri, oda başkanları, mahalle muhtarları, siyasi parti temsilcileri ve kanaat önderleri vardı o toplantıda.

İzmir’i Çandarlı’ya bağlayan otoyolun yapımından tutun da kent içi trafiğine kadar hemen her konuda fikir alış-verişinde bulunulmuştu.

O dönem gündeme alınan projeye göre, Aliağa’dan Bergama’ya uzanacak 3 tren yolu hattı planlanıyordu.
Hat, eski sanayiden Samurlu’ya, Samurlu’dan Kalabak’a, Kalabak’tan da Bergama’ya ulaşıyordu.  
 
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere!
 
Aliağa’dan Bergama’ya uzanacak olan demiryolu projesi şimdilerde yeniden gündemde.

Projenin yeniden ele alınıp güncellenmesi, bence çok yerinde bir karar.

Fakat, yeni projede demiryolu hattının Aliağa’nın tam ortasından geçeceği iddia ediliyor.

İddia doğru ise, Aliağa ikiye bölünecek!

Öngörüsü düşünülmeden Aliağa’yı ikiye ayırmak, psikolojik, sosyolojik ve ekonomik tahribata neden olabilir.

Öncelikle kentin en işlek yerleri ikiye ayrılıyor.

Buraya yapılacak demiryolu hattı geçişinde yanlara örülecek duvar  ve jiletli teller kent üzerinde ciddi psikolojik sorunlar yaratacaktır.
 
Nitekim Aliağa Ticaret Odası, Aliağa Belediyesi ve bazı siyasi partiler ve sivil toplum kuruşları da projeyi uygun bulmadıklarını açıkladılar.

Not: Çağın gereklerine göre yapılanmasını sağlamış bir demiryolları ekonomik gelişmeyi hızlandırır.

İsmail Hakkı Ergün 

* Bizim Ataürk / Yavuz Ercan