Suudi Arabistan sütten çıkmış bal kaşığı değil
Bilindiği üzere, Suudi Arabistan bir krallık ve krallıklardan demokrasi beklemek, insan haklarından bahsetmek yanlış olur.
Ortada bir gerçek varsa o da gazeteci arkadaşımız Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girdiği ve bir daha çıkmadığıdır.
Kaşıkçı'nın içeride neler yaşadığı, gördüğü zulüm ya da ne şekilde katledildiğinin benim için hiçbir önemi yok. Burada önemli olan şu: Kaşıkçı artık yok!
Adeta ayağına sıkan Suudi Arabistan Krallığı, o kadar fena bir yara aldı ki, müstakbel kral Bin Salman hükümranlığına ‘topal ördek’ olarak devam etmek zorunda kalabilir.
Suud’u yönetenler gerçekten büyük bir hata yaptı ve bu hatanın da bedelini ödemek zorundalar.
İlk olarak bu hatayı Türkiye topraklarında yaptıkları için Türk halkından özür dilemeliler-ki bu da kuru bir özürle geçiştirilemez-
Hatırlayınız! ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ile yaptığı 100 milyar dolarlık anlaşmaya işaret ederek özetle şu mesajı vermişti: "Kestirip atamam!"
Dış politikada her şeyden önce milli çıkarlar önceliklidir. Türkiye de milli çıkarlarını gözetmek zorundadır.
Yani, Türkiye'nin de tıpkı ABD gibi kestirip atmamak için yeterli sebepleri olmalıdır.
Örneğin, Türk halkının ekonomik sıkıntılarını hafifletmek adına, 10 yıl geri ödemeli ve düşük faizli olmak suretiyle 50 milyar dolarlık bir kredi anlaşması için masaya oturabilir.
Bu kredi Türkiye ekonomisine positive katkı yapacağı gibi, Suudi Arabistan Krallığı da yaptığı büyük hatanın bedelini bu şekilde ödemiş ve dersini almış olur.
Haksız mıyım?
Şöyle düşünelim.
Suudi Arabistan, Türkiye'de yaptığı hatayı, yani ‘Rouge’ haydut devletliğini, Amerika, Almanya, İngiltere gibi ülkelerde yapabilir mi?
Sıkıysa yapsın ama yapamaz!
O zaman bu cehaletin bir bedeli olmalı ve Suudi Arabistan, Türkiye’ye ‘kan parası’ ödemelidir. Ki, burada Türkiye'nin uluslararası itibarı söz konusudur.
Haa! Türkiye medeni ve ciddi bir devlettir! Hiç kimseden haraç kesmez.
Bu nedenledir ki, Suudi Arabistan Türkiye'den nasıl özür dileyeceğini kitabına uydurmalıdır.
Uzun vadeli ve düşük faizli kredi seçeneği benim naçizane önerimdir. Suudi Arabistan bu konuda farklı formüller de geliştirebilir.
Bu eylemi yapanlara Suudi Arabistan Kralı Selman'ın gerekli cezayı vereceğinizden eminim.
Aksi taktirde Selman'ın saygınlığı, dolayısıyla krallığı tehlikeye girebilir. Hatta krallıkta gözü olanların ekmeğine yağ sürmüş olabilir.
Ben olaylara bir ekonomist gözüyle bakıyor ve Türkiye'nin çıkarlarından yana sesli düşünüyorum.
Not: Gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya Allah'tan rahmet diliyor, tüm ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.