Işık Amcanın Mirası
Işık Amca öldü. Işık Amca, babaannemin kardeşi Semiha Babaannemin oğlu. Erol Büyükburç'un kontrbasçısıydı. Öyle bilirdik. Erol Büyükburç'un şarkılarında kontrbas var mıydı onu bilemiyorum elbette, ben Erol Büyükburç'un sadece çocukken hayranıydım, ergenliğe girdiğimde "Gah bili bili bilibil, çilli de horozum kayboldu" şarkısını dinleyince Büyükburç hayranlığım aniden sona ermişti. Ayrıca o yaşta herhangi bir plaktaki enstrümanları ayıracak birikimim de yoktu. Ben babaannemin yalancısıyım. Babaannem de Erol Büyükburç dinlemezdi, Beethoven severdi.
Işık Amcanın öldüğü duyulunca birdenbire bir whatsapp grubu kuruldu: Mirasyediler... Baba tarafından kim varsa, 100 kişi falan, küsler, barışıklar, birbiriyle zaman geçirenler, hiç görmemiş olanlar, hepimiz Işık Amcanın Urla'daki çiftliğini paylaşmak için bir araya geldik. Daha önce düğünlerde, cenazelerde bile sağlayamadığımız aile birliği sonunda kurulmuştu, hepimiz mutluyduk. Bu takribi 100 kişinin yarısı Işık Amcayı hiç tanımamıştı, onun yarısı Işık Amcanın kim olduğunu da bilmiyordu, 100 kişinin diğer yarısı da onu 40 yılda bir kere olsun görmemişti. Grubun ben dahil 100'ü de Işık Amcayı bayramda seyranda, doğum gününde, yılbaşında aramamıştı, hatta Işık Amca hiçbirimizin aklına bile gelmemişti, Işık Amca belki de dünyanın en yalnız insanıydı, çoluk çocuğu yoktu; ama ölüm hak, miras helaldi. Evin yanı sıra kalan 160 m2'lik bir arsa da vardı. Adam başı hemen hemen 1.6 m2 düşüyordu, ama ne yani, arsayı ite uğursuza mı bırakacaktık! Alırsak İzmir usulü domat ekeriz dedim ben, darı da ekebiliriz ayrıca, gruptan ses çıkmadı, kimse gülmedi.
Duruşmalar başladı. Tabii hepimizin nüfusu falan araştırıldı, bu arada Allah devletimize zeval vermesin, 5 sene önce kaybettiğim babaannemin 2 nüfus kaydı varmış, birinde yaşıyor çıktı. Ben en çok buna sevindim. Yaşasın devletimiz! Sokakta denk geldiğim her yaşlı zarif hanımefendiye acaba babaannem mi diye dikkatle bakıyorum, biri polis çağıracak sonunda.
Neyse, derken adamın biri arsayla ilgili hepimize dava açtı. Dava açanı hiçbirimiz tanımıyoruz. Hepimizin ikametgah adresine birer belge geldi. 7000'er TL borç çıkmış mı! Oğlum bu ne borcu? Ben hiç anlamadım. Savunma yapmamız lazım, kimi anlamış gibi yapıyor, ama gördüğüm, kimse mevzuyu tam olarak kavramış değil. Şoktan kurtulur kurtulmaz acaba reddi miras yapamıyor muyuz dedim gruba, vefattan 3 ay sonra o hak da bitiyormuş, Işık Amca öleli epey oldu. Ha, bizim aile grubunun avukatı da yok bu arada. Biri avukat tutalım dedi. Tutalım da o masrafı da katarsak 10000'er TL veririz. Avukat insaflıysa tabii. İnsaflısını görmedim ama, bakarsın bize denk gelir.
Miras helal madem, 10000 TL de helal olsun. Ayrıca bunca sene Işık Amcayı aramadık, sormadık, öldüğünü duyunca hatırladık madem, öderiz kefaretini. Allahın sopası yok!
Kemal Başar