Dünya Uyku Günü: Uykusuzlukla Mücadelede Bir Günlük Ateşkes
Bugün Dünya Uyku Günü! Evet, yanlış okumadınız. Uykunun da bir günü var. Hani şu “Keşke biraz daha uyuyabilseydim” diye iç geçirdiğimiz, ama alarmın “Hadi kalk, hayat seni bekliyor!” diye haykırdığı esnada tadına doyulmayan o eylem.
Dünya Uyku Günü, sadece uykuyu kutlamak için bir bahane değil; aynı zamanda uykusuzlukla dolu modern hayatımıza bir selam çakıp, “Her şeyi boş ver! Bugün uyu, uyuyabildiğin kadar...” diyebilme fırsatı...
Şimdi itiraf zamanı: Uyku, hepimizin hayali. Ancak gece olduğunda da bir türlü yatmak istemiyoruz. Gözlerimiz kan çanağı, kahve fincanı elimizde ve “Bugün de 4-5 saat uyusam yeter” diyerek kendimizi kandırıyoruz. Yalan mı?
Oysa bilim insanları diyor ki: “Yok öyle! En az 7-8 saat uyuyacaksın.” Tabii, onlar bunu söylerken biz, Netflix’in “Bir bölüm daha?” tuzağına düşüp sabahı buluyoruz.
Dünya Uyku Günü’nün amacı, uykunun sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu hatırlatmak. Mesela, yeterince uyumazsanız hafızanız balık hafızasına dönebilir. Bağışıklık sisteminiz “Ben istifa ediyorum” diyebilir.
Ancak dürüst olalım, uykusuzlukla övünmek artık bir statü sembolü haline gelmedi mi?
Sanki büyük bir marifetmiş gibi “Dün gece 3’te yattım, sabah 6’da kalktım” diye hava atanlara mutlaka rastlamışsınızdır. Benim de çok yakınımda böyle biri var: Sevgili eşim Hasan.
Bugün madem Dünya Uyku Günü, gelin size bir öneri sunayım: Öğle uykusu. Evet, yanlış duymadınız. İspanyollar buna “siesta” diyor, biz ise “kestirme” diyoruz. Ama işin özü aynı: Gün ortasında 20-30 dakika gözleri kapayıp dünyayı susturmak.
Patronunuza WhatsApp’tan “Dünya Uyku Günü’nde öğle uykusu haktır” diye bir mesaj atın, bakalım cevabı ne olacak.
Bir de şu var: Uyku, eşitlikçi bir şey değil. Bebekler 12 saat uyuyor, kediler 16 saat, biz ise 5 saatle yetinip şükrediyoruz. Kedilere bakıyorum da, acaba biz mi yanlış yoldayız? Bütün gün uyuyup, arada bir “miyav” deyip hayatı çözmüşler. Belki de Dünya Uyku Günü’nde hepimiz biraz kedi olmayı denemeliyiz.
Son olarak, bu gece kendinize bir iyilik yapın: Telefonu uzak bir köşeye bırakın, ışıkları kapatın ve yatağa girin. Alarmı da bir saat ileriye kurun, Dünya Uyku Günü’nde uykusuzluk çeken tek kişi siz olmayın. Unutmayın, uyku bir lüks değil, bir ihtiyaç. Hadi, şimdi kapatın bu sayfayı, ben de biraz kestireyim.