Büyük İnsanlık Bütün Zorluklara Karşın Dünyayı Güzelleştirecektir
Dünyanın dört bir tarafından sıralan bir gün öncenin sabah haberleri insanın içini karartıyor.
Bölgemizdeki ülkelerde yaşanan çatışmalar, başta Filistin’de olmak üzere 30 bin kişinin öldürüldüğü, evlerinin başlarına yıkıldığı milyonların evsiz kaldığı, Afrika ve Asya’da 200 milyonun insanın açlık içinde yaşadığı bu dünyada insan olarak mutlu olmak çok zor.
Dünya gelirlerinin önemli kısmını silahlanmaya ayrıldığı, ülkelerin bir birine düşman kılındığı gibi toplumların da bir birbirlerine düşürüldüğü bir dönemde yaşıyoruz.
Binlerce yıldır insanlık küçük çıkarlarına yenik düşerek birbirlerini doğada karşılığı olmayan bir şekilde yok etmektedir.
Bütün iç ve dış çıkar çatışmalarına ilave olarak her gün haberlere yansıdığı kadarı ile birkaç kadının yakınları tarafından hunharca öldürüldüğü ve kimsenin de neden kadınlar? diye sormadığı/soramadığı bu dünyada insanım diyebilmek çok zor.
Kendinden çok başkasının acıları ve zorluklarının düşünülmediği bir dünyada yaşıyoruz.
Kirlenmiş dünyanın bütün köşelerinden vıcık vıcık akan yalan, dolan, talan, hırsızlık ve entrikalara karşı enseyi karartmadan madalyonun güzel yüzüne bakmayı bilmek, yapılanları deşifre etmek geleceğin güzel günlerini yakalamak için inadına diri olmak ve üretmek gerekiyor.
İnsanlık tarihi içende küçük bir gurup insanın çaba ve farkındalığı ile doğanın yaslarının anlaşılması, bilimsel çalışmalar ile elde edilen bilimsel bilgi insanın eğitimi düzeyinin yükseltilmesi, başta sağlık alanı olmak üzere insanın yaşam standartlarının yükseltilmesi önemli gelişmeler.
İnsanın geliştirdiği teknoloji ile uzayın derinliklerinde yeni yaşamlar araması önemli ve takdire şayan.
Büyük insanlık kısa tarihinde uygarlıklar kurdu, güzel yaşamlar oluşturdu. Ancak bir o kadar da üretilmiş güzellikler ve uygarlıklar yıktı. Ancak bunların yanında diğer tarafta insanların çıkarları için nasıl şekilden şekle girdiği, savaşlar çıkardığı kendinden olmayana yaşam hakkı tanımadığı, ahlak, israf, merhamet, empatinin, liyakatin ve erdem gibi ifadelerin yalnızca kâğıt sayfalarından okuduğu gibi kaldığı ve pratikte kimsenin alttakini görmediği karamsa bir dünya.
Üstüne bir de siyasetin kıvraklarının taban taban zıt görüşteki oluşumlara çıkar için saniyesinde yer değiştirdiğini görmek insanı derinden düşündürtmeye zorluyor. Makam ve mevki bu kadar mı çok önemli!!!
Bütün yaşanan sorunlara inat, yine de umudu yeşertmek, yaşama sıkı sıkıya sarılmayı, çalışmayı, üretmeyi ve paylaşarak yaşama anlam katmak gerekir.
Eninde sonunda bu dünya doğasına uygun renkliliği ile üzerine çöken bu talanı sırtından atacaktır. Ancak nasıl ve hangi bedelleri ödeyerek?
Doğadan ve yer yüzeyindeki diğer canlı cansız varlıklar ile bir arada birlikte yaşamdan yana, insanı insan gören insanın namuslusunun beyni ve elleri geleceğin güzel günlerini sağlayacağına inanmaktayım.
Umut ediyorum ki büyük insanlık eninde sonunda bu çıkmazsan bilim, bilgi ve ortak akıl ile örülecek adalet örgüsü ile insana güzel yaşam ortamı sunacaktır.
Gününüzün, bilgi, bilinç farkındalık içinde gelecek günleri güzelleştirmek üzerine kafa yorduğunuz, mutluluk içinde geçen bir gün olsun!
Prof. Dr. İBRAHİM ORTAŞ
Çukurova Üniversitesi/ Ziraat Fakültesi / Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü. Adana