Küresel Isınmanın Sonucu İkinci Nuh Tufanı mı?
2010’lu yılların başından beri Dünya’yı daha fazla etkilemeye başlayan küresel Isınma aslında 50 yıldır iklim bilimcileri tarafından bilinen ve tartışılan bir konu…
Kısaca tanımı: Sera gazlarının atmosferdeki yoğunluğunun artması ile meydana gelen sıcaklık artışları…
Sera gazlarının artması ile sıcaklık artışı arasındaki ilişki, Dünya üzerinde “kâbus” denebilecek kadar birçok etkiye sahip aslında.
Dünya’daki sıcaklık ve basınç farkının artmasıyla birlikte (küresel ısınma) nedeniyle şiddetli rüzgârlar meydana geliyor ki bu da şiddetli yağmurları, fırtınaları ve tsunamileri beraberinde getiriyor.
Bir zamanlar sadece iklim bilimcilerin ilgi alanında olan “küresel ısınma” şimdilerde başta tarım olmak üzere birçok bilim dalını doğrudan ilgilendiriyor.
Peki, bu kadar fütursuzca kirlettiğimiz Dünya’da yeni bir Nuh Tufanı oluşur mu?
Birçok medeniyetin Nük’lerinde bahsedilen Nuh Tufanı’nın bilimsel bir dayanağı var mı?
Bu konuda yakın zaman önce Norveçli bilim insanları ABD ile ortak bir araştırma yapıyor. Nuh Tufanı’nın M.Ö 12700 ile 11700 yılları arasında, o bin yıllık dönemde olduğu saptanıyor. Bu saptama, Buzul Çağı’nın son dönemine denk geliyor ve o dönemin sonunda içinde bulunduğumuz Holosen Dönemi başlıyor.
Bu dönem öncesi bugünkü ABD’de de var olan Karadeniz büyüklüğündeki “Agassis” buz gölü bilinmeyen nedenler ile gölün duvarları yıkılıyor ve milyonlarca ton tatlı su okyanuslara karışıyor ve Dünya’daki ısı neredeyse 1 ayda 50 derece düşüyor. Bunun nedeni de bugün Kuzey Manş Denizi’nde var olan o zaman Ekvator’dan, Kuzey Yarım Küre’ye giden sıcak su akıntısının soğuması.
Bunun neticesi de elbette Buz Devri’ne dönüş oluyor. Anadolu dahil olmak üzere Kuzey Yarım Küresi baştan başa buz tutuyor.
Bu donma 50 yıl sürdükten sonra Dünya’nın başına büyük bir felaket daha geliyor. Güneş patlamaları ve göktaşları atmosferdeki ısıyı iyice artırınca buzlar eriyor ve bazı çökmeler sonucu bugünkü Karedeniz, Hazar Denizi, boğazlar ve Ege Denizi’nin bir kısmı oluşuyor.
Tabii eriyen buzullar sayesinde Dünya’nın büyük bir kısmında (özelikle Kuzey Yarım Küre’de) çok fazla iridyum ve platinyum elementi bulunuyor. Ki bu iki element göktaşlarıyla Dünya’ya gelen elementlerdir.
Yani göktaşı çarpmaları buzulları aniden eritiyor ve ondan sonra da tüm medeniyetlerde adı farklı şekillerde de olsa Büyük Tufan yaşanıyor.
Dini kitaplardaki geçen adıyla: Nuh Tufanı!
Peki, şimdiki küresel Isınmanın önüne geçilebilir mi? Yoksa geç mi kaldık!
İklim bilimcilere göre küresel ısınmanın 2070 yılına kadar süreceği, özelikle de 2050 – 2070 yılları arasında zirve yapacağı tahmin ediliyor.
Küresel ısınmanın Dünya’daki en büyük suçlusu aslında Çin.
Ardından da ABD, Hindistan, Rusya ve Japonya geliyor.
Bu ülkeler vahşi sanayileşmeden vazgeçmeden ve petrol kullanımı azaltılmadan küresel Isınmanın önüne geçmek zor.
Küresel ısınmanın önüne geçemez isek maalesef bizi 2. bir “Nuh Tufanı” daha bekliyor.
Rıdvan Karapehlivan