Trump'ı niçin vurdular?

RIDVAN KARAPEHLİVAN

ABD’nin eski başkanı ve 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı olan Donald Trump, 2 gün önce Pennsylvania eyaletinde yaptığı miting sırasında suikast girişimine uğradı.

Kurşunun kulağını sıyırması sonucu yaralanan Trump, bence büyük bir şansla suikasttan kurtuldu.

2016 Kasım seçimlerini rakibi Hillary Clinton’a karşı kazanarak ABD Başkanı olan Trump, 2020 yılında yapılan seçimi ise Joe Biden’a karşı kaybetmişti. 

Trump, 2020 seçimlerinin kendisinden çalındığını iddia etmiş ve o günden beri de 2024 seçimlerine tekrar aday olacağını söylemişti

Trump’ın önü ABD’de davalar ve skandallar ile hep kesilmeye çalışıldı.

Ve günün sonunda iş suikast girişimine kadar getirildi.

Trump suikastını çözebilmek için, ABD tarihinin derinliklerine inmek ve olayların ardındaki karmaşık örüntüleri keşfetmek gerekiyor!

4 Temmuz 1776’da mevcut 13 kolonisiyle kurulan bu devlet, iki yıl sonra koloniler arasında eyalet sözleşmesi yapmış ve 1947 yılından sonra dünyanın başat gücü olmuştur.

Aslında 51 eyaletin birleşmesiyle oluşturulmuş devasa bir ekonomik ve askeri imparatorluktur.

Dünya ekonomisinin dörtte birini tek başına üreten ABD, 1 trilyon dolara yaklaşan askeri bütçesi ile dünyada tartışmasız askeri ve ekonomik olarak hegemonik bir güçtür aslında.

ABD’nin tarihi/mazisi çok kısa olmasına rağmen, dünya ve Avrupa siyasetinde çok etkili bir konumdadır.

Amerika Dış Politikasına yön veren en önemli karar, dönemin ABD Başkanı James Monroe tarafından 2 Aralık 1823 tarihinde kongreye sunulan ve kabul edilen doktrindir. Bu doktrin, ABD'yi Avrupa'da oluşan savaşlardan ve siyasi gelişmelerden uzak tutmayı amaçlayan bir izolasyon veya yalnızlık politikası olarak tanımlanabilir.

ABD, 1914 yılında bu yalnızlık politikasını terk etmiş olsa da 6 yıl sonra yeniden benimseyerek 1941 yılındaki Pearl Harbor baskınına kadar sürdürmüştür.

Bu saldırıyla 2. Dünya Savaşı'na giren ABD, 1947 yılında Başkan Truman'ın ilan ettiği Truman Doktrini ile yalnızlık veya izolasyon politikasını tamamen terk etmiştir.

1947 yılından sonra oluşan 2 kutuplu dünyada, SSCB'ye karşı Batı ve demokrasi kutbunu oluşturan ABD, yine Kore Savaşı'ndan önce, 1949 yılında 12 ülke ile birlikte NATO'nun kurulmasına da öncülük etmiştir.

1947 yılından sonra ABD, askeri ve ekonomik açıdan hegemonik bir güç olarak her yerde belirgin bir şekilde görülmüştür.

Kore Savaşı'ndan Vietnam'ın işgal girişimine, Ortadoğu, Afrika ve özellikle Güney Amerika'daki birçok darbeye kadar ABD her zaman başrolde olmuştur.

Trump’ın 2016 yılında göreve geldiğinde ABD’yi içe kapatarak dünya ile ilgisini minimum düzeye çekerek vergilerin ve ülke kaynaklarının halkın refahı için kullanılacağını açıklaması, özellikle Avrupa ve İsrail açısından büyük tepkilere neden olmuştu.  

Avrupa ve Yahudi lobisi Hillary Clinton’u açıkça destekleyerek Trump’ın kaybetmesi için çabalamıştı. Hatta “Trump’ın seçimleri Rusya ve Putin’in desteği ile kazandığı” gibi saçma sapan bir argüman bile ileri sürmüşlerdi.

Trump, içeride ABD'nin tekrar güçlenmesi gerektiğini, kaynaklarının terör örgütlerinin finansmanına değil, yeni yolların, köprülerin, okulların yapılması için harcanması gerektiğini söylemiş ve ABD halkının gönlünü fethetmiştir.

ABD şu an dünyada Taliban, İŞİD, YPG, PKK gibi birçok terör örgütünü kurup finanse etmektedir. Evet, ABD kendi halkından topladığı vergileri, savaşlarda ve terör örgütlerinin finansmanında kullanıyor ve bu yönelim ABD halkı arasında büyük tepki topluyor.

Trump, yeni dönemi için (Biden’ın tam tersine) Rusya-Ukrayna Savaşı ile Gazze’deki insanlık dramını çözeceğini söylüyor.

Oysa Biden hükümetinin yeni NATO Toplantısında Ukrayna’ya ek 40 milyar dolarlık askeri yardım yapıp, F 16 uçaklarının verileceğini söylemesi Biden’ın ABD halkında daha da tepki toplamasına neden olmuştur.

Trump eğer başka bir suikast girişimine uğramaz ve sağ kalırsa bu seçimi alacak ve ABD’de Dışişleri, Pentogan ve savaş lobisinin gücünü törpüleyecektir.

İşte bu nedenlerden dolayıdır ki Trump suikast girişimine maruz kalmış ve bu tehlike hala Trump açısından sürmektedir.