Türk'ün son Başbuğ'u Mustafa Kemal Atatürk'e saygıyla

RIDVAN KARAPEHLİVAN

Türk tarihini kabaca 4 bin yıl önceye götürmek mümkün! Orta Asya’dan Avrupa’ya ve Anadolu’ya dağılan Türkler tarih boyunca çok önemli uygarlıklar kurup, 17 tane de devlet oluşturmuşlar. Dile kolay tam 17 devlet...

Bu Devletler kâh Anadolu’da kâh Avrupa'da kâh da Kafkaslar ve Orta Asya’da kurulmuştur.  

Dünya siyasi tarihini iyi incelemiş biri olarak, bu kadar devlet kuran bir millet topluluğuna rastlamadım henüz! 

Bugün dünyayı yöneten Avrupa, Orta Çağ'da çamurun içinde engizisyon baskısı altında yaşıyordu. 

Bugün ABD dediğimiz karma milletler topluluğunun devletleşme macerası 230 yıl öncesine dayanır.

Türklere bu konuda benzeyen ve devlet organizasyonunda başarılı olan iki toplum daha var: “Çinliler ve Ruslar” 

2400 yıllık nizami ordusu olan Türkler bu konuda da bir ilktir,  belki bu rakama yaklaşan Çinliler vardır.

Bundan tam 99 yıl önce, yani Cumhuriyet kurulmadan önce Türkler tarih sahnesinden silinip gitmek ve de devletsiz kalmak üzereydi. 

Tam işler kötüye giderken Rusya dağıldı ve Komünistler yani o zamanki adıyla Bolşevikler Rusya’yı ele geçirdiler. Bu, İngilizler’e büyük bir ders oldu.

Mustafa Kemal’in de İngiliz maşası olan Yunanlılara karşı kazandığı peş peşe zaferler de İngilizlerin gözünü korkutmuş olmalı ki birden Anadolu’nun işgalinden vazgeçip İstanbul’u terk ettiler.

Bu adeta bir mucizeydi, elde avuçta Anadolu'da topu topu 13 milyon bitkin, yorgun ve çoğu hasta yaşlı ve çocuklardan oluşan Türk kalmıştı. 

Atatürk; düzensiz bir ordu, Osmanlı'dan kaçırabildiği derme çatma silahlar ile Yunanlıları üç kez mağlup etti. 

Kimse buna inanamıyordu! 

Batı'nın hasta adam dediği ülke bağımsızlığını kurtarmıştı. 

Atatürk savaş ile işin bitmeyeceğinin farkındaydı. 15 yılda iktisadi ilerlemeye büyük önem vermiş, milli ve yerli fabrikalar kurmuş, eski/köhne düzeni yıkmak ve ülkesini medeni uluslar ile rekabet edebilir hale getirmek için başta devrimler olmak üzere 15 yılda birçok yeniliğe imza atmıştı. 

Kurduğu Cumhuriyet bir modernleşme, laiklik ve kadın haklarının ön plana çıktığı bir projeydi. 

Bu vizyon sahibi lider, çok genç yaşta öldüğünde ülkesine birçok şey kazandırmıştı. 

Bugün ülkemiz bölgesel bir güç haline gelip dünyanın en gelişmiş iktisadi açıdan ilk 20 ülke arasına girdiyse; bu, Atatürk’ün temellerini sağlam attığı rejim ve devlet sayesinde olmuştur. 

Atatürk’ün iyi bir asker olmasının yanı sıra iyi bir siyaset ve diploması dehası olduğunu birçok konuda görüyoruz. 

İttihatçılar ile yıldızı bir türlü barışmayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Birinci Dünya Savaşı öncesi Almanların bu savaşı kaybedeceği ittifaklarının yanında savaşa katılmayıp beklenilmesi konusunda uyarılarının olduğunu biliyoruz. 

Yine Birinci Dünya Savaşında “Musul - Kerkük hattına bir çizgi çekin.  Orda kalın ve Kuzeyi savunun Arap Topraklarında boşuna vakit kaybedip kan dökmeyin” diye;  İttihatçıları uyaran Atatürk, Cumhuriyeti ilan ettikten 6 yıl sonra gelen 1929 ekonomik buhranı için "devletçilik" gibi akıllıca bir ekonomik politika uygulamasıyla, asker kökenli olmasına rağmen ne kadar ekonomi konusunda da öngörülü olduğunu göstermiştir.  

Onun döneminde açılan yüzlerce fabrika ile genç Türkiye Cumhuriyeti ekonomi konusunda hızlı bir atağa kalkmıştır.  

Bu vesile ile Büyük Başbuğ Atatürk’ü bir kez daha minnet ve sevgi ile anıyoruz. 

Rıdvan Karapehlivan