CHP-HDP ittifakına karşı...
CHP’nin kesinleşen HDP ile ittifakına karşı, AK Parti’de Balkan ittifakının şimdi tam zamanıdır
Doç.Dr. Kader Özlem’in 21.YY Türkiye Enstitüsü web sayfasında yayınlanan “Balkan Göçmenleri ve Türkiye’deki siyasi seçimler” başlıklı yazısını bilmiyorum okuma fırsatınız oldu mu?
Yazıyı http://www.21yyte.org/tr/arastirma/balkanlar-ve-kibris-arastirmalari-merkezi/2011/04/14/6160/balkan-gocmenleri-ve-turkiyedeki-siyasi-secimler linkinden indirip okuyabilirsiniz.
Bu akademik yazıda Balkan göçmenleri ile ilgili önemli detaylar ve bilgiler var. Özellikle Marmara, Ege ve Trakya bölgelerinde siyaset yapanlar için önemli veriler sunuluyor. Yazıda Balkan göçmenlerinin Türkiye’deki nüfusun yaklaşık beşte birini oluşturdukları, bunun da takriben 18 Milyon civarında olduğu belirtiliyor. Balkanların fahri kenti sayılan İzmir’de ise nüfusun %45’ni Balkan göçmenlerinin oluşturduğu bu sayının da yaklaşık 1.800.000 olduğu belirtilmiş.
Balkan fay hattı
Star gazetesinde yayınlanan “AK Parti’nin Batı çözüm süreci” başlıklı makalemde belirtmiştim.
Bu yazıyı https://www.star.com.tr/yazar/ak-partinin-bati-cozum-sureci-yazi-1079960/ linkinden okuyabilirsiniz.
AK Parti’nin yerel yönetimler olarak nispeten CHP’den geride olduğu İzmir, Aydın, Manisa, Çanakkale, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne gibi bazı Ege ve Trakya illerinde Balkan göçmenlerinin demografik ağırlığı olduğu biliniyor. Bütün bu bölgeyi bir Balkan fay hattı olarak düşünürsek bu fay hattının merkezini İzmir olarak görmek gerek. AK Parti bu fay hattında özellikle yerel seçimlerde başarılı olmak için Balkan kökenli adayları bulup değerlendirmesi doğru olabilir.
CHP’nin HDP ile ittifakı bünyesindeki Balkanları kaybettirir
Balkan göçmenlerinin en önemli özellikleri Devlete olan sadakat ve bağlılıkları, vatan, bayrak, devlet gibi unsurlara karşı çok büyük saygı göstermeleridir. Bu özelliklerinin dayandığı tarihi vakalar vardır. Balkan göçmenleri 600 yıldır yurt edinip yaşadıkları Selanik’i, Üsküp’ü, Priştine’yi, Sancak’ı birkaç günde kaybedip, son vatan toprağı Anadolu’ya geri göç ettiklerinde, vatanın ve toprağın değerini çok daha fazla anlamışlardı. Osmanlı’dan kalan bir özellik olsa gerek devlete saygı ve sadakat en üst seviyededir. Balkan göçmenlerinin bununla ilgili gurur duydukları pek çok yerde söyledikleri ortak bir söz vardır; “Bizden sağcı da çıkar solcu da çıkar ama vatan haini çıkmaz” derler. Bu açıdan bakıldığında devleti parçalamaya yönelik tehdit içeren PKK gibi örgütlere destek verenlere şiddetle karşı koyarlar. Diğer taraftan da Atatürk’e karşı duydukları haklı saygı ve sevgi gereği, sözüm ona sanki onun partisiymiş gibi algı oluşturulan CHP’ye yakınlık duyarlar. Oysa CHP’nin HDP ile ittifak kurması onlar için asla kabul edilemez. Hatırlarsanız kendisi bir Balkan göçmeni (Boşnak) olan eski CHP İzmir milletvekili Prof.Dr. Birgül Ayman Güler buna benzer sebeplerden partine tepki gösterip partisinden istifa etmişti. Bu yüzden tam bu zamanda yani CHP’nin HDP ile ittifakında AK Parti’nin Balkanlarla ittifak yapması CHP içindeki Balkan göçmenlerinin kazanılması için son derece önemlidir. Balkan fay hattında Başkan ve meclis üyelerini seçerken Balkanları kaynak görmek akıllıca olur.
AK Parti’nin kesinlikle İstanbul ve Ankara’yı kaybetmemesi gerekir
Optimar isimli araştırma şirketi geçenlerde bir araştırma yapıp yayınladı.
Bu araştırmayı https://www.star.com.tr/roportaj/optimar-arastirma-baskani-hilmi-tasdemir-cumhur-ittifakinda-secimler-taktik-gelecek-stratejik-haber-1393147/linkinden alıp okuyabilirsiniz.
Optimar’ın başkanı Hilmi Taşdemir’in verdiği bilgiler dikkat çekiyor. Bakın ne diyor Sayın Taşdemir: “AK Parti’nin iddiasını sürdürebilmesi için yereldeki gücünü koruması, Ankara ve İstanbul’u kaybetmemesi gerek. İki parti için de adayların belirlenmesi taktik mesele ise de gelecekteki etkisiyle stratejiktir bu seçim…İstanbul’da bir önceki yerel seçimde CHP ile arada büyük fark olmamakla birlikte muhtemel ve uzun süreli ittifak yaptıkları HDP de dikkate alındığında belli ölçüde risk teşkil edecek gibi duruyor.” HDP’nin İstanbul’da bir milyon civarında oyu var. İzmir’de ise 334.000 oyu bulunuyor. Bu oylar ittifakla birlikte kesin olarak CHP’ye gidecek görünüyor.
Şimdi tam Balkan zamanı
AK Parti’nin İstanbul’da özellikle Balkan göçmenlerinin ağırlıkta olduğu Eyüp, Gaziosmanpaşa, Zeytinburnu, Bayrampaşa, Pendik, Küçükçekmece, Avcılar, Sultangazi gibi yerlerde Balkan göçmeni adayları koyması oldukça önemlidir. Şimdi tam zamanıdır. Zira İstanbul’da AK Partiye yakın Balkan göçmenlerinin yanlış adaylar yüzünden partiye soğumaya başladığını biliyorum. Sırf Reise saygı yüzünden oy veren bazı Balkan göçmenlerinde yanlış adaylar yüzünden tercihlerinde kaymalar olabilir. Bu İzmir’de Buca, Bornova, Menemen, Gaziemir, Çeşme, Aliağa, Bergama gibi Balkan göçmenlerinin yoğun olduğu ilçeler içinde geçerlidir. Balkan göçmenlerinin bayrağa ve vatana karşı hassasiyetleri çok yüksektir. Bu yüzden HDP’ye karşı ciddi tepkileri vardır. CHP’ye gönül veren Balkan göçmenlerinin CHP-HDP yakınlaşmasına sıcak bakmadıklarını çok iyi biliyorum. İşte tam bu yüzden AK Partinin bunu çok iyi kullanıp, İstanbul ve İzmir’de Balkan göçmenlerinin ağırlıklı yaşadığı yerlerde Balkan göçmeni adayları mutlaka değerlendirmesi gerekir. Bu son derece elzemdir. Balkan adaylarının tercihinde, CHP’de Muharrem İnce ve İP’de Meral Akşener’in Balkan kökenli olmasına karşın farklı bir karşılık olması da önemlidir. Ayrıca “Bekle Karşılığını Uygula” modeli de düşünülebilir. Yani CHP’nin göstereceği adayı beklemek ve bu adayın profiline karşılık gelecek bir karşı adayla çıkmak olabilir.
Yanlış adayın olumsuz etkisi
Optimar’ın araştırma sonuçlarına göre; genel itibariyle “Yerel seçimlerde ne olursa olsun oyumu partimin adayına veririm diyenlerin oranı yüzde 49,5 “Kendi partimden olmasa da beğendiğim adaya oy veririm” diyenlerin oranı ise yüzde 40,6.olduğu görünüyor. Parti dağılımına bakacak olursak AK Parti’de aday kim olursa olsun oy veririm diyen yüzde 61,5’lik bir kesim var. Buna göre AK Parti’de yanlış aday olması durumunda %38,5’lik oranda bir kitle tereddüt yaşayabilir. Bu oran İzmir gibi daha liberal bölgelerde artabilir. Adayın doğruluğu Balkan fay hattında ve özellikle İzmir’de daha da önem kazanıyor.
Kürt kardeşlerimizi de unutmayalım, denge önemlidir
Burada özellikle belirtmemiz gereken çok önemli iki nokta var. Birincisi, söylemlerimiz kesinlikle milliyetçilik değil gerçekçilik esasına dayanıyor, ikincisi demografik ağırlığa göre bazı yerlerde de Balkan değil Kürt kökenli kardeşlerimizin adaylıkları öne çıkabilir, bu durumda aday tercihinizi ona göre değiştirmeniz gerekecektir. Örneğin İzmir’in genel nüfusunun %45’i Balkan kökenli olsa da bazı ilçelerde Mardin, Sivas ve Konyalıların ağırlıkta olduğu ve buna göre hareket edilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Örneğin İzmir’in en büyük ikinci ilçesi Karabağlar, çoğu Mardinli doğu kökenlilerin ağırlıkta olduğu bir ilçedir. Karabağlar ilçesindeki adayınız da buna uygun olmalıdır. Keza İzmir’in en büyük ilçesi Buca’nın başkan adayı olarak Balkan kökenli bir adayı koyarken, bazı mahallelerde Kürt kökenli meclis üyesi kardeşlerimiz mutlaka tercih edilmelidir. Bu denge çok önemlidir.
* RİFAT SAİT
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili (http://www.akparti.org.tr/tbmm/ozgecmis/23653 )
Balkan Günlüğü Gazetesi Başyazarı (www.balkangunlugu.com )
İzmir ATİK İstişare Konseyi Başkanı (http://www.izmir.atikuemp.com/btkb.php?bl=2 )
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı (http://www.basam.org.tr/ )
Dokuz Eylül Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma Merkezi (ATMER) DK Başkanı
http://www.rifatsait.com.tr/