Foça'da musluğundan "zemzem suyu" akan çeşme

SEBAHATTİN KARACA

İzmir Valisi Kâzım Dirik, görevi sırasında İzmir ve ilçeleri arasında sayısız yol yaptırdı. Yolların kenarlarına ağaçlar diktirdi.

Daha da önemlisi kaynaklarını tespit ettirip, künkler döşeterek yol kenarlarına çeşmeler yaptırdı.

Bu çeşmelerden birisini de Çanakkale yolu ile Ilıpınar Köyü arasında olan Baldıran Çeşmesidir.

Arka kısmından hayvanların ön kısmından insanların su içebileceği şekilde yapılmıştır.

Resmi kayıtlarda rastlanmasa da Merhum Cemil Midilli'nin 70'li yıllarda ki anlatımına göre; Atatürk'ün Foça ziyareti sırasında (1934) Baldıran çeşmesinden su içtiğidir.

Maalesef bu günlerde bakımsızlıktan dolayı perişan durumda olan bu tarihi çeşmenin güzelde bir hikayesi vardır.

Hikayeye göre;
Bir zamanlar Foça otobüsçü esnaflarından bazıları, hac döneminde, otobüsleriyle Arabistan'a sefer yaparlardı.

Foça'nın Ilıpınar köyünden de bir otobüsçü o yılların birinde Hac seferine gitmeyi kararlaştırır ve bu kararını bir akşam kahvede köylüleriyle paylaşır.

Aslında böyle bir sefere ilk defa gidecektir ve oldukça heyecanlıdır. Ertesi sabah uyanıp pencereden dışarı baktığında, ne görsün !

Hac seferine gideceğini işiten köylülerden bazıları, ellerine aldıkları boş bir bidonlar şoförün evine getirip,

"Güle güle git, güle güle gel ama, gelirken de şu bidonlara biraz zemzem suyu doldurursan duacın oluruz." demişler.

İtiraz edemeyen şoför boynunu büküp durumu kabullenmiş. Akşama kadar bidon sayısı daha da artmış.

Sefer zamanı geldiğinde otobüste hacı adayından çok bidon olmuş. Arabistan'a varıldığında, herkes hac görevini ifa ederken, bizim Ilıpınar'lı otobüsçünün aklına bagajdaki bidonlar gelmiş.

Ee! tabii verilen sözü yerine getirmek gerekir, gerekir amma velakin Arabistan'da zemzem suyunun aktığı çeşmeden su doldurmak öyle herkesin düşündüğü gibi hiç de kolay değildir.
Olabildiğince uzun bir sıra vardır. Bir bagajdaki bidonlara bakar, bir de sıraya "bu iş olmaz" der kendi kendine.

Aradan zaman geçer, geri dönüş başlar. Günler sonra Türkeli Karakolu'ndan Foça'ya yoluna girer. Ilıpınar’a yaklaşırken bagajdaki bidonlar gelir aklına. Tam da o esnada, hacılar uyuyorlardır.

Baldıran Çeşmesinin kenarında otobüsü sağa çeker, “önemli olan niyet” diyerek, o çeşmeden akan suyla bütün emanet bidonları doldurur ve köye geldiğinde bidonları sahiplerine iade eder.

Aslında bir bakıma doğru.

Önemli olan "niyet"
Niyet, o dönemin koşullarında fevkalade mermer oyma işçiliği ile yapılmış iş bu tarihi Baldıran Çeşmesini korumak olsaydı.

Yetmiş yıllık ömrünü 700 yıla çıkartabilirdik. Gezen, dolaşan çok vatandaşımız bilir ki, çeşme gibi tarihi yapılarını özenle korunduğu ülkeler tarihine ve kültürüne önem veren bu bakımdan da çok ziyaret edilen ülkelerdir.

15.07.2023
Sebahattin Karaca