Foça'nın Tarihindeki Dönüm Noktaları ve Günümüze Yansıyan Sonuçları
Geleceği Görmek Çok Önemlidir
İkinci Dünya Savaşı ve Foça’nın Kapalı Dönemi1939 yılında İkinci Dünya Savaşının başlaması ile birlikte, hükümetin kararıyla Foça, kapılarını dış dünyaya tümüyle kapattı. Uluslararası Liman İşletmeciliği olumsuz etkilendi. Hatta bitti. Yılda yaklaşık farklı büyüklükte 3000 geminin giriş çıkış yaptığı liman, savaş boyunca sessizliğe büründü.
Tuz İhracatının İzmir Tuzla’ya Aktarılmasının Sonuçları
Foça’dan yapılan tuz ihracatı İzmir’in Tuzla bölgesine aktarılınca en başta esnaflar, iş adamları, tüccarlar, sanatkârlar kasabadan ayrıldı. Bunun yanı sıra yaklaşık beş yüz hamal, geçim derdine düştü, ailelerini alıp Foça’dan başka yerlere göçtü.
Fakirleşen Foça ve Köy Yaşamına Dönüş
Foça’da nüfus büyük ölçüde azaldı. Çok değil daha birkaç sene önce Foça halkı kendi aralarında topladığı para ile yurtdışından uçak satın alıp Türk Hava Kurumuna bağışlamışken, bu defa geçim derdine düştü. Fukaralık arttı. Bağlararası (Bağarası’nın eski adı), Koca Mehmetler, Söğütcük, Gerenköy, Ilıpınar’da bağı, bahçesi, tarlası olanların çoğu, ekip biçmek, kışa hazırlık yapmak, geçimini sağlamak amacıyla köylere taşındı.
Büyükdeniz ve Küçükdeniz’deki Tuz Depolarının Boş Kalması
Büyükdeniz’de ve Küçükdeniz’de ikişer adet olmak üzere toplamda dört adet devasa tuz depoları boşa çıktı. 1950’li yıllarda Hükümet, Büyükdeniz’deki deponun birisini yıktı. Yerine Kaymakamlık lojmanı ve İlçe Jandarma binasını inşa etti. Diğerinin ise yıkım aşamasının ardından arsanın yarısına kaymakamlık hizmet binası diğer yarısına ise Tekel binası yapıldı. Şimdilerde ise Tekel binası İlçe Emniyet Müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılmaktadır.
Küçükdeniz’deki Tuz Depolarının Özelleştirilmesi
Küçükdeniz’deki durum biraz daha farklı gelişti. Hükümet buradaki depolar dan birini (4 nolu) ihale ile İzmirli bir iş adamına 50.000.- liraya sattı. İş adamı aynı yıl deponun üzerindeki Marsilya kiremitlerini ve kiremit altındaki ahşapları sattı ve depo için ödediği parayı tekrar cebine koydu.
Yağ Deposundan Balıkhaneye: Küçükdeniz’deki Dönüşüm
Diğerini ise Hükümet Foça Belediyesine verdi. Demokrat Partiden Mustafa Konuk’un Belediye Başkanlığı sırasında Belediye’ye bırakılan depo, imar uygulaması gördü ve üç parsele dönüştürüldü.
Birinci parseli 25.000.-TL karşılığında Ziraat Bankasına, ikinci parseli 15.000.- TL karşılığında 115 sayılı Bağarası Tarım Kredi Kooperatifine, üçüncü parseli ise sızıntı olmayacak şekilde yapılması şartıyla 25.000.-TL karşılığında motor yağı deposu yapılmak üzere bir şirkete satışı yapıldı.
Ancak yağ depo yapıldıktan sonra yağ doldurulduğunda deponun yağ kaçırdığı ve denizi kirlettiği ortaya çıktı. Bunun üzerine Cumhuriyet Halk Partisinden seçilerek yeni göreve gelmiş Belediye Başkanı Selçuk Dirim, satış sözleşmesinin ilgili maddesine istinaden depoyu ve arsasını 25.000.-TL’ye tekrar Belediye’ye kazandırdı. Aynı yıl içinde söz konusu yağ deposu, soğuk hava deposuna dönüştürüldü. Daha sonraki yıllarda SHP’den seçilen Başkan Nihat Dirim ihtiyaca binaen binayı balıkhaneye dönüştürüldü.
Dördüncü Parselde Farklı Görüş: Küçükdeniz’deki Beş Katlı Otel Projesi
Hükümet tarafından satılmış olan dördüncü parsele ise Anavatan Partisinden Foça Belediye Başkanı seçilen ve 1984 – 89 arasında Başkanlık yapan Serdar Mersin döneminde beş katlı otel yapılmak üzere inşaat ruhsatı verildi. İnşaat başladı. Üçüncü katın kabası bitti.
Ancak, Mart 89’da yapılan yerel seçimlerde göreve gelen Belediye Başkanı Nihat Dirim ve ekibi beş katlı binanın, otel bile olsa Küçükdeniz’in doğasına aykırı bir kitle olacağı, kent silüetini bozacağı gerekçesi ile projenin son iki katını iptal etti. İptal tarihine kadar yapımı tamamlanmış olan üç kat ise bugün olduğu gibi Bedesten çatısı altında hizmet veriyor.
Türkiye’nin İlk Katı Atık Projesi ve Foça’nın Katkısı
Beş nolu parsel ise, 1970’li yıllarda Reha Midilli’nin Belediye Başkanlığı sırasında Turizm İşletme Belgesine sahip, altı Turistik Kafeterya, üstü Turistik restoran olarak inşa edilmiş ve işletmesi ise kapalı zarf usulü ile Sait Duman isimli işletmeciye kiraya verilmişti.
Nihat Dirim’in ikinci dönem başkanlığı sırasında Belediye Meclisinin aldığı karar doğrultusunda ve parasını da Katı Atık Projesinde kullanmak şartıyla ihale ile satıldı. Buradan elde edilen para ve Özel Çevreden alınan teknik destek ile şimdilerde İzmir Büyük Şehir Belediyesinin tasarrufuna geçen Türkiye’nin ilk “Katı Atık Projesi” gerçekleştirildi.
Foça’nın Adriyatik’teki Dubrovnik ve Kotor’a Benzeme Potansiyeli
Oysa Foça’da uzun dönem kent ekonomisini sürüklemiş; Tarihi Eser niteliği taşıyan, üstelikte her yerde de bulunması mümkün olmayan dört adet Tuz deposunun dördü de yıkılmadan restorasyon projeleriyle kervansaraylar, hanlar, dükkanlar, mekanlar gibi müthiş tasarımlarla turizme kazandırılmış olsaydı, hele bir de Sur Duvarları daha fazla korunabilseydi. İnşaatlarda duvar taşı, yollarda dolgu malzemesi olarak kullanılmak üzere yıkılmasaydı, hele bir de 1975 -1989 yılları arasında birbirinden güzel yüzlerce taş ev yıkılmasaydı bugün Foça, Adriyatik’teki Dubrovnik ve Kator gibi tarihini değerlerini en üst seviyede korumuş bir kent olarak varlığını ve “uluslararası turizmde sürdürebilirliğini” yakalamış olurdu.
Umarım bu türden talihsizlikler bir daha tekerrür etmez.
Her şeye rağmen; tarihiyle, doğasıyla, deniziyle iklimiyle ve içinde yaşayan güzel insanlarıyla “Bir çift gözün görebileceği en güzel yerdir Foça”
Foça 18.01.2025
Sebahattin Karaca