'Dijital asistan' yükseliyor
KPMG'nin hazırladığı 'Tüketici Akımları' dergisinde yer alan araştırmaya göre 2020'ye kadar internet üzerinden yapılan aramaların yarısı ses komutuyla gerçekleştirilecek. KPMG Türkiye'den Emrah Akın'a göre, 'dijital asistan' kullanımındaki hızlı artış,mega platform şirketlerin geliştirdiği inovasyonların pazarları nasıl değiştirebildiğini gösteriyor.
Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi şirketi KPMG'nin hazırladığı 'Tüketici Akımları' dergisinde, perakendedeki dijital ve yenilikçi teknolojiler incelendi. Platform şirketlerin başarılarının değerlendirildiği dergide dikkat çeken başlıklar şöyle:
Dünya Ekonomik Forumu, dijital platformların 2025'e kadar 60 trilyon doları aşan gelir elde edebileceğini öngörüyor. Bu rakam, küresel kurumsal gelirlerin yaklaşık yüzde 30’una denk geliyor.
ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, ülkede internetten alışveriş 2018'de yüzde 14,2’lik bir artışla, yaklaşık 518 milyar dolara ulaştı. Çin’de ise daha hızlı bir değişim söz konusu. Alibaba, online perakende hacminin 2020 yılında 1,7 trilyon dolara ulaşacağını öngörüyor.
Önde gelen 242 platform şirketinin piyasa değerinin 2018 sonunda 7.716 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor.
Platform şirketlerinin 2020 yılına kadar gelirlerinin yaklaşık yüzde 18’ini teknolojiye yatırması bekleniyor. Bu oran perakende sektörü için öngörülen yüzde 7 ortalamasının oldukça ilerisinde.
Pazarları dönüştürüyorlar
KPMG Türkiye Perakende ve Tüketici Ürünleri Sektör Lideri Emrah Akın, dijital platformların yenilikçi yaklaşımlarıyla tüm pazarları yıkıcı biçimde dönüştürdüklerini kaydetti. Akın, "Dijital asistanların kullanımındaki artış bunun en güzel örneklerinden biri. Daha beş yıl öncesine kadar böyle bir teknolojinin varlığından haberdar bile değildik. International Trends’e göre 2020 yılına kadar internet üzerinden yapılan aramaların yarısı ses komutuyla gerçekleştirilecek. Bu dönüşüm, platform şirketleri için milyarlarca dolar değerinde gelirin yanı sıra rekabet avantajı da sağlayacak” dedi.
Avantajlı konumdalar
Platform şirketlerinin sabit maliyeti, geleneksel şirketlere oranla daha düşük, ayrıca Ar-Ge ve teknolojiye yaptıkları yatırımlarla rekabet güçlerini artırabiliyorlar. Dijital çağın içinde kurulan bu şirketler, diğer işletmeler gibi dijital dönüşüme ayak uydurmak için zaman veya kaynak yatırımına ihtiyaç duymuyor.
Yıkıcı teknolojileri kullanan platform şirketleri yeni pazarlara çok daha düşük maliyetlerle giriş yapabiliyor. Bu şirketler, pazardaki fırsatları tespit etmek için gereken veri ve analitiğe sahip, pazarda öncü olmanın avantajından faydalanabiliyorlar.
Platform şirketlerinin işgücü maliyetleri de genel olarak daha düşük. Örneğin; piyasa değeri yaklaşık 39 milyar dolar olan ünlü otel zinciri Marriott International’ın çalışan sayısı 2018 yılında yaklaşık 177 bin olarak kayıtlara geçmişti. Marriott ile benzer piyasa değerine sahip Airbnb’nin toplam çalışan sayısı ise yalnızca 10 bin. Marriott şimdilerde 100 ayrı ülkede 2 bin kiralık ev hizmete sunarak Airbnb’nin pazarına giriş yapıyor.
Çinliler’in teknoloji merakı
Dergide Çin doğumlu Alibaba, JD.com ve Tencent gibi mega platform şirketlerinin büyümeyi desteklemek adına veri analitiğine ciddi yatırımlar yaptığının altı çiziliyor. Günümüzde veri tüm şirketler için kritik öneme sahip. Çinli internet şirketleri, ellerinde tuttukları muazzam boyutlardaki veriyi yeni hizmetler sunmak için kullanıyorlar. Ayrıca Amerikalı platform şirketleri gibi büyük bir ana pazar avantajına sahipler. Çinli tüketiciler Amerikalılar’a kıyasla teknolojiye daha meraklı. Küresel ölçekte tüketicilerin yüzde 33’ü internet üzerinden yemek siparişi verirken, Çin’de bu oran yüzde 53. Çin’de mobil ödeme yöntemlerini kullanan tüketicilerin sayısı da 566 milyona ulaşmış durum