Dikkat! vergi indirimi vergi bindirimine dönüşebilir…
Vergiye uyumlu mükellefler için bu yıl ilk defa vergi indirimi uygulanıyor.
Bu uygulamadan geçtiğimiz ay gelir vergisi mükellefleri yararlanmıştı.
25 Nisan’a kadar da kurumlar vergisi mükellefleri yararlanacak.
Ancak bu indirimin çok ince püf noktaları var.
Mükellefler her an bu indirimi geri ödemek zorunda kalabilirler.
Kanunda öngörülen diğer şartların yanı sıra, son 3 yılın (2015-2016 ve 2017 yıllarının) tüm beyan ve ödemelerinin geçmişte ve gelecekte kusursuz olması gerekiyor.
İndirimden yararlanan bir mükellefin vergi indiriminden yararlanma şartları taşımadığı sonradan anlaşılırsa, indirim nedeniyle ödenmeyen vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın geri alınacak.
Örneğin, indirimden yararlanan mükellef, 2017 takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk eden gelir vergisinin ilk taksitini vadesinde ödemiş olmasına rağmen; Temmuz ayında ödenmesi gereken ikinci taksiti kanuni süresi içerisinde ödememiş olursa, vergi indirimi dolayısıyla ödemediği tutar vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın geri alınacak.
İş bununla bitmiyor.
Bu yıl indirimden yararlanan bir mükellefin, 2015-2016 ve 2017 yıllarına ait herhangi bir vergiye ilişkin beyanın gerçek durumu yansıtmadığının, sonradan anlaşılması halinde vergi indirim tutarı vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın geri alınacak.
Örneğin, 2017 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde vergi indiriminden yararlanmış olan bir şirket, bu beyanname üzerine tahakkuk eden vergileri vadesinde ödemiş olsun.
Diyelim ki 2015-2016 ya da 2017 yıllarına ait herhangi bir vergilendirme dönemi için katma değer vergisi yönünden 2018 ya da ilerleyen yıllarda vergi inceleme raporu düzenlenmiş ve KDV tarhiyatı yapılmış olsun.
Eğer bu tarhiyat kesinleşirse (yani mükellef dava açmaz ya da açtığı davayı kaybederse), 2017 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinde yararlanmış olduğu vergi indirimi tutarını tarhiyatın kesinleştiği tarih itibarıyla vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın geri ödeyecek.
Hata yapmak insanlara mahsustur. Bu uygulamanın gelecekteki muhtemel tarhiyatları kapsamaması gerekir.
Sonraki yıllarda yapılan incelemelere göre ortaya çıkacak tarhiyatlar geçmişi değil, geleceği etkilemelidir.
Kendi hatası yüzünden bile olsa; ilerleyen yıllarda geçmişte yararlandığı vergi indirim hakkının elinden alınması, mükellefleri rencide edecektir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi” başlıklı Mükerrer 121. Maddesinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Amaç, maddenin başlığına uygun olarak; vergiye uyumlu mükellefleri kazanmak ve çoğaltmak olmalıdır.
Şadi Çetin / İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı