Düşüncen Değişirse Kaderin Değişir
2014 yılında kaleme aldığı “Ben Marka Olsam” adlı kitabıyla geniş bir okur kitlesine seslenen Didem Moralıoğlu, yeni kitabı “Düşüncen Değişirse Kaderin Değişir” ile tekrar Epsilon Yayınevi’nde!
21. yüzyılın dinginliğe ve huzur arayışına mahkûm tüm zihinleri için kaleme alınan ve kadim öğretilerden faydalanarak şekil alan bir yol haritası gibi görebileceğimiz kitap, Moralıoğlu’nun önsözünden de anlaşılabileceği gibi, önce sorgulayıp sonra öğütlemeyi tercih ediyor ki asıl farkı yaratan da bu nokta:
"Elli yıl önce yaşamış bir insana kıyasla bugün yüzyıllara sığacak kadar bilgiye saniyeler içinde erişebiliyoruz. Üstelik yalnızca akademik ya da sektörel kavramlarla değil, konuya uzak insanların anlayabileceği kadar basitleştirilmiş haliyle de bilgiye her an ulaşmak mümkün…
Evet… Bilgiye ulaşmak çok kolay… ama ya fikre ulaşmak? Pek de kolay değil tabii… çünkü bilginin kaynağıyla fikirlerin kaynağı farklı. Fikirlere ulaşabilmek, küçücük bir parmak hareketiyle en uzak bilgilere ulaşabilmek kadar hızlı ve kolay olmuyor. İnanmayı “tercih ettiğimiz” kavram veya yaklaşımlarla çok daha uzak ve derin bir mesafeden geliyor.
Düşüncelerimizi hakikat yerine neden bu kavram üzerinden temellendirdiğimiz konusunda bir fikrim var: Bence gerçekler bize ağır geliyor. Öylesine ağır geliyor ki onunla baş edebilmek ve bugüne kadar kendimize çizdiğimiz şartlarla yaşamaya devam edebilmek için onu keyfimize göre değiştiriyoruz.
Hayatın tamamıyla mükemmel olması gerektiğine inandırılan bizler en küçük bir sorun karşısında isyan edebiliyor, öfkelenebiliyoruz. Zira bilgiye erişimin kolay olması, insanı üzen, yaralayan, içini acıtan, engel olabileceği halde kılını bile kıpırdatmadığını idrak etmesine neden olan olaylara, durumlara dair fikir edinmesi anlamına geliyor. Ve her ne kadar dünya vatandaşı sıfatı kazandığımızı iddia etsek, her ne kadar tek bir insanın bile dünya çapında farkındalık yaratabileceği iddiasıyla kendimizi daha değerli kılmaya gayret etsek de neticede yalnızca bireyiz ve elimizden gelenler sınırlı.
Hayallerimiz, ideallerimiz, arzularımız, hedeflerimiz ve planlarımız bize kendimizi olduğumuzdan daha büyük hissettirse de, hem etki alanımızın hem de imkânlarımızın geçmiş dönem insanlarına kıyasla daha geniş olduğunu bilsek de günün sonunda tek bir hayatı yaşayan bireyleriz.
Bir iç savaş, darbe, deprem, kıyım, yangın, insan kaçakçılığı ya da zulüm haberine kayıtsız kalabilir misin? Bugüne kadar kalabildin mi? Büyük ihtimalle böyle haberleri aldığın anda sinirlendin, öfkelendin, kalbin kırıldı, yüreğin parçalandı, hatta belki ya bir gün benim de başıma gelirse diye korktun, kaygıya kapıldın. Çünkü bu gibi olaylara karşı tepkisiz kalacak kadar empati yoksunu bir insan değilsin. Empati yoksunluğunun, beyinde oluşan bir noksanlıktan kaynaklandığını da hatırlatmak isterim yeri gelmişken.
Negatif veriler eskiden yok muydu?
Vardı tabii…
Ancak şunu unutma ki hayatın hiçbir döneminde negatif verilere hiç bu kadar yoğun, sık ve anbean maruz kalmadık. Dolayısıyla geçmiş dönemlerde zihninin negatifi irdelemeye, kalbinin negatife üzülmeye yetecek kadar enerjisi oluyordu. Oysa bugün, bu gibi negatif verilerden kaçmak neredeyse mümkün değil. Elbette ancak tası tarağı toplayıp kırsala taşındığında ya da mecbur kalmadıkça televizyonu açmadığında, internete bağlanmadığında negatif endişelere maruz kalmaktan az da olsa kendini uzak tutabilirsin. Fakat dünyanın herhangi bir yerinde, çağın şartlarına uyum sağlayarak yaşamını sürdüren bir kentliysen, maalesef yukarıdaki reçete günlük hayatının inkâr edilemez bir parçası olmuş demektir."
– Didem Moralıoğlu, Düşüncen Değişirse Kaderin Değişir
DİDEM MORALIOĞLU, 1971 yılında İstanbul’da doğdu. NLP Uzmanı, marka danışmanı, uluslararası (ICF) ilişki koçu ve yazardır. Özel Şişli Terakki Lisesi’nden mezun olduktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni bitirdi ve California Eyalet Üniversitesi’nde reklam ve pazarlama eğitimi aldı. İş hayatının ilk on beş yılında Türkiye’nin önde gelen firmalarında pazarlama ve markalaşma süreçlerinin yönetimi üzerine çalıştı. NLP kişisel gelişim teknolojileriyle kişisel ve kurumsal markalaşma süreçlerini birleştirdi ve on yıldır bu alanda danışmanlık hizmetleri veriyor. Ayrıca web siteleri ve dergilerde köşe yazarlığı yapıyor. 2014 yılında Ben Marka Olsam, 2015 yılında Seni Yine Severdim ve 2017 yılında Kaf Dağı’nın Pusulası adlı kitapları yayımlandı.
“Bizim kuşağın en büyük keşfi, insanın genel tutumunu değiştirerek
yaşamını da değiştirebileceğini görmesidir.”
William James