İnşaat sektörü 2018'e temkinli yaklaşıyor
KPMG Türkiye İnşaat Sektörel Bakış 2018 Raporu:
KPMG Türkiye inşaat sektöründe 2017 yılını inceleyip, 2018’i değerlendirdiği sektör değerlendirmesini hazırladı. KPMG İnşaat Sektör Lideri İsmail Önder Ünal, “İnşaat sektörü adına 2017 ‘büyüme’ yılı oldu. İlk iki çeyrekte yüzde 5,6 ve 5,5 büyüyen sektör üçüncü çeyrekte yüzde 18,7 büyüme seviyesine ulaştı. 2016 ve 2017’deki tablo parlak olsa da sektör 2018’e temkinli yaklaşıyor. Arz-talep dengesizliği 2018’de devam ederse, sektör yakaladığı büyüme ivmesini kaybedebilir” dedi. İşte KPMG Türkiye İnşaat Sektörel Bakış 2018 raporundan öne çıkan başlıklar…
KPMG, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden inşaat sektörünün fotoğrafını KPMG Türkiye İnşaat Sektörel Bakış 2018 raporu ile çekti. KPMG Türkiye İnşaat Sektör Lideri İsmail Önder Ünal, konut satışlarının 2017’nin ilk on bir ayında yıllık bazda yüzde 6,5 oranında arttığına dikkat çekip, tapu harcı ve KDV indiriminin bu talepte rol oynadığına dikkat çekti. Ünal, “Sektör 2017’de büyüme ivmesini sürdürdü. Geçtiğimiz yıl inşaat sektöründe rekor rakamlara ulaşıldı. Bu tabloda hükümet teşvikleri önemli rol oynadı. Sektörü etkileyen arz-talep dengesizliği 2018 yılında da devam ederse yakalanan büyüme ivmesi kaybedilebilir” dedi. Ünal’ın sektör raporunda dikkat çektiği rakamlar şöyle:
İnşaat sektörü büyümeye devam ediyor. 2016’nın tüm çeyreklerinde ekonomik büyümenin üzerinde bir büyüme sağlayan sektör bu çizgisini 2017’de de sürdürdü. 2017’nin ilk çeyreğinde 5,6, ikinci çeyreğinde 5,5 büyüyen sektör, üçüncü çeyrekte yüzde 18,7 ile son üç yılın en yüksek büyüme oranını yakaladı. Bu rakamla sanayi büyümesinin önüne geçen inşaat sektörünün yatırımları da yüzde 12 oranında artış gösterdi.
Sektör, istihdama katkı yapmaya devam ediyor
Sektör, istihdama katkıda bulunmaya devam ediyor. 2017 yılının Ağustos ayında Türkiye’de istihdam edilen 28 milyon 828 bin kişinin 2 milyon 279 bini inşaat sektöründe çalıştı.
2016 yılını düşüş eğiliminde kapatan TÜİK’in inşaat sektörü güven endeksi, 2017’nin ilk çeyreğinde yükselişe geçti. İkinci çeyrekte durağan bir görüntü çizen, üçüncü çeyrekte ise düşüş yaşayan endekse göre 2017, 2016’ya göre daha güvenli bir yıl oldu.
2017 yılının ilk üç çeyreğinde daire bazlı yapı ruhsatı sayısı 1,1 milyonu geçti. Ruhsat sonrasında tamamlanarak 568 bin 162 dairenin yapı izni alındı. Yapı ruhsatı sayısının, yapı izni sayısının neredeyse iki katı olması, konut stoklarının arttığını gösteriyor.
Konut satışları yüzde 6,5 arttı
2016’da satışlarda yakalanan artış, 2017’nin ikinci ayından itibaren devam etti. Özellikle Temmuz-Eylül ayları arasında ciddi bir yükseliş yaşandı. Kasım 2017 sonuna kadar konut satışları geçtiğimiz yıla oranla yüzde 6,5 arttı ve 1 milyon 276 bin olarak gerçekleşti.
Konut satışlarında yüzde 16,9 ile İstanbul en yüksek paya sahip il oldu. İstanbul’u yüzde 10,8 ile Ankara, yüzde 5,9 ile İzmir takip etti. En düşük iller ise Hakkari, Ardahan ve Bayburt oldu.
2017’nin ilk on bir ayında Türkiye’de gerçekleştirilen 1 milyon 276 bin konut satışının yaklaşık 439 bini (yüzde 34,4) ipotekli olarak gerçekleşti. İpotekli konut satışlarında 2016 yılının aynı dönemine göre yüzde 10’a yakın bir artış oldu. Ancak aylık rakamlar incelendiğinde, ipotekli satış hızında bir yavaşlama görünüyor.
Yabancılara konut satışı çizgisini korudu. 2016 yılında yabancılara 18 bin 189 adet konut satışı gerçekleştirilmişti. 2017’nin ilk on bir ayında yabancılara 20 bin 70 adet konut satışı yapıldı. Ekim ayında gerçekleştirilen 2 bin 677 satış ile 2013 yılından bugüne yabancılara yapılan en yüksek aylık satış gerçekleşti. Kasım satış adedi ise 2 bin 152 oldu.
2017 yılında en yüksek satış Irak vatandaşlarına yapıldı. Irak vatandaşlarını Suudi Arabistan, Kuveyt ve Rusya vatandaşları izledi.
2017 yılında AVM yatırımları azaldı
2017 yılında AVM yatırımlarının azaldığı gözlendi. 2017 yılının Eylül ayı itibariyle toplam 415 AVM var. Şu anda proje aşamasında 65 AVM bulunuyor ve bunların 30 tanesi İstanbul’da konumlanıyor.
AVM yatırımlarında yapılan hatalar, fonksiyonunu yitiren AVM sayısını artırıyor. AVM’lerdeki toplam kiralanabilir alan stoku, 2016’ya göre yaklaşık yüzde 5 arttı. Fonksiyonunu yitiren AVM’lerin yüzde 67’sini kiralanabilir alan büyüklüğü 20 bin m² ve üzerinde olan büyük ölçekli AVM’ler oluşturuyor.
Dev projeler ise inşaat sektörünü hareketlendiriyor. Kanal İstanbul Projesi, 15 milyar dolarlık planlanan yatırımı ile bu projelerin başında geliyor. 2023 yılında tamamlanması beklenen projede kanalın iki yakasına 100 bin adet konut inşa edilmesi planlanıyor. Bunun yanında ‘Demir İpek Yolu’ olarak adlandırılan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi tamamlanırken, deniz üzerine yapılacak olan Rize-Artvin Havalimanı, Büyük İstanbul Tüneli Projesi ve 1915 Çanakkale Köprüsü için de çalışmalar başladı.
Türk firmaları uluslararası arenada boy gösteriyor
Türk inşaat sektörü firmaları, uluslararası arenada boy gösteriyor. Uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR’nin 2017’de açıkladığı ‘Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi’ listesine Türkiye 46 firmayla girdi. Türkiye, sıralamada lider durumda bulunan Çin’in ardından ikinci sıraya yerleşti.
2016’da ENR listesine 40 firmayla giren Türkiye, şirket sayısını 46’ya yükseltirken pazar payını artırdı. Türk müteahhitlerin bölgesel gelirlerdeki payı Avrupa’da bir miktar azalırken ana pazarların tümünde artış gösterdi. Pazar payı Ortadoğu’da yüzde 7,9’dan yüzde 9,1’e, Asya’da yüzde 5,5’ten yüzde 7’ye, Afrika’da da yüzde 4,7’den yüzde 5,1’e çıktı.
İlk kez bir Sahraaltı ülkesi olan Tanzanya, geleneksel yurt dışı inşaat pazarlarımız olan Rusya ve BDT ve Ortadoğu ülkelerinin önüne geçerek 2017’de en fazla proje üstlenilen ülke konumuna geldi.
Jeopolitik riskler sektörü zorluyor
İnşaat alanında itibarı yüksek olan Türkiye, yurt dışı pazarında alanının en önemli ikinci ülkesi olarak görülüyor. Bu tablo sektörün önünü açan bir güven ortamı yaratıyor. Ayrıca ülkenin coğrafi konumu da sektör oyuncularının değerlendirdiği fırsatlar yaratıyor. Ancak süregelen jeopolitik riskler, hem iç pazara yönelik yabancı yatırımlarını azaltıyor hem de önemli bir hedef pazar olan Ortadoğu’da iş hacimlerini düşürüyor.
Konut sektöründe orta ve orta alt gruba ait konut ihtiyacı devam ediyor. Ancak bankaların konut kredisine yönelik yüksek faiz uygulamaları da sektörü zorluyor. Kredi faizlerinin yükselmesi, potansiyel konut müşterilerinin kararlarını olumsuz yönde etkiliyor ve toplam talebi baskı altına alıyor.