İzmir Büyükşehir Belediyesinde erken seçim hazırlıkları
Bu köşede genellikle dış politika ve özellikle de Balkanları yazıyorum.
Ancak, bu hafta İzmir’i yazmak istedim.
Nede olsa İzmir fahri bir Balkan kenti sayılır.
Türkiye bir Balkan ülkesi olduğuna göre İzmir gibi Diyarbakır bile Balkan kenti sayılabilir aslında.
İşin esprisi bir yana, görünen lüzum üzerine bugün dış politika değil iç politika yazacağım.
Zira son günlerde İzmir’de arabaya binip yola çıktığım her vakitte bu yazıyı yazmayı planladım.
İzmir’de yollara düşen her kişi beni gayet iyi anlayacaktır.
Özellikle şoförler, araba tamiri yapan sanayi siteleri ve varsa eğer köstebek sever İzmirliler.
Bu arada yol boyunca sallanmaktan hoşlanan yolcuları da unutmamak lazım.
Özellikle hasta olanlar, araçların çukurlara batmasından son derece olumsuz etkileniyorlar.
Araçların bu çukurlara batıp çıkması milli servetimiz olan bu araçların bozulmasına neden oluyor.
Ne diyelim Allah İzmirliye sabır versin.
TİTO’nun Yugoslavya’da yolları yapması
İkinci dünya savaşından sonra eski Yugoslavya’nın devlet başkanı TİTO, yurtdışından aldığı kredilerin büyük bir bölümünü yol yapımına ayırmıştı.
TİTO, eski Yugoslavya’da Arnavutların ve Boşnakların olduğu yerlere değil daha çok Sırbistan, Hırvatistan ve Slovenya’ya yol yapmıştı.
İzmir’de de şu sıra sürekli kazılar yapılıyor.
Yanlış anlaşılmasın, hizmet için değil, bilakis AK Partili Belediyeler ve hükümet çalışmıyor algısı oluşturmak için böyle bir durum söz konusu.
Bu kış günü yağmurların olduğu dönemde bu kadar kazı enteresan.
Özellikle Yeşildere yolunda yapılan sözüm ona tamirat oldukça ilginç.
Oldukça yavaş devam ediyor.
Her gün orada yoğun bir trafik ve uzun araç kuyruğu var.
Bu durumda CHP’ye sorgusuz sualsiz bağlı olanlar herhangi bir hizmete bakmaksızın zaten her hâlükârda ideolojik kararlılıklarını sürdüreceklerdir.
Ancak kararsız olanlar ve bu konuda tam bilgisi olmayanlar, yolların köstebek yuvasına dönüşmesinin sorumlusu olarak hükümeti görebilirler.
Ya da İzmir içindeki yolların yapılması ve tamiri görevinin İzmir Büyükşehir Belediyesinin asli görevi olduğunu bilmeyebilir.
Yolları durmadan kazan İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İZSU işletmesinin, kazdığı yolları tekrar kapatması gerektiğini belki bilmeyebilirler.
Bu yüzden halkımızı suçlayamayız.
Zaten İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından cezalandırılan İzmir halkını, ayrıca suçlamak aşırı yüklenmek olur.
Fakat vatandaşı bilgilendirmek gerekir.
Birilerine “YOL” mu göründü?
Anlaşılan İzmir’de birileri erken seçim sinyali aldılar ve harekete geçtiler.
İzmir’in genelinde ama özellikle de AK Partili Belediyelerin olduğu ilçelerde sürekli yollar kazılıyor ve öylece bırakılıyor.
Bu kazılara kimsenin bir şey sorabildiği yok. Hükümetin acilen bu konuda bir yasa çıkartması gerekiyor.
Belediyelerin öyle kafasına estikçe milli servet olan yollarımızı kazamaması gerekir.
Belediyeler alt ve üst yapı planlarını en az 50 yıllık yapacaklar. Böylece altı ayda bir kazma vurulmasına gerek kalmaz.
Bir yol kazısı yapılacaksa, ilgili Belediye bunun sebebini büyük bir puntoda halka açıklamak üzere yazmak zorunda olmalı.
Yolu neden kazdığını ve ne zaman yapacağını yazmak zorunda olmalı.
Çalışma bittikten sonra acilen kazılan yol tamir edilmeli.
Bu konuda Belediyelere güçlü bir yaptırım uygulanmak zorundadır.
Açıkçası yolu kazan en acil şekilde tamiratını eskisi gibi olacak şekilde yapmaya mecbur bırakılacak.
Erken seçim olur veya olmaz, seçim öncesi böyle bir kanun çıkartılsa hiç fena olmaz.
Bu arada İzmir’deki yolların bu durumu birilerine yol göründü mü demek oluyor?
Rifat Sait
24.Dönem İzmir milletvekili
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı