Okumak asla sadece okumak değildir!

SERBEST KÜRSÜ

Okumak sadece bir eylem değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir!

Karantina günlerini katlanılır kılan yegâne dayanağımız kitaplar oluyor şüphesiz. Okumanın iyileştirici gücü ruhumuzdaki kırgınlıkları onarırken tutkularımızı, hayallerimizi ve heyecanlarımızı beslemeyi de ihmal etmiyor. Her kitap başka bir evrene kapı aralarken, yaşattığı duygular, içinde yaşadığımız zorlu süreci bir nebze olsun unutturmayı başarıyor.

Salgın nedeniyle çevremize ördüğümüz görünmez duvarlar insanlarla olan ilişkilerimizi sınırlandırmaya başlamışken, edebiyatın birleştirici ve kucaklayıcı gücü aramızdaki bütün sosyal mesafeleri yerle yeksan ediyor.

İnsan hikâyelere ihtiyaç duyar...

Hayatı en iyi okuyarak anlayabilir insan. Belki de bu yüzden hikâyelere ihtiyaç duyar. Kendi yaşam hikâyesini kurarken bireysel varoluşuna anlam kazandırmak, kendini tanımak, insan olarak sınırlarını, zihnin derinliklerini keşfetmek ister. Öteki yaşam deneyimlerini, başka zihinlerin kuytularında saklananları, bütünüyle yalnız olup olmadığını merak eder. İyi kitaplar, bu çetrefilli yolda kişiye yoldaş olduğu gibi, benzersiz ve incelmiş bir zevkin, hayal gücünün, maceranın, güzelliğin, düşünsel özgürlük ve derinliğin de kapılarını açar. Okumak asla edilgen bir eylem değildir.

Şimdi kitaplara sığınma ve okuma üzerine yakın okumalar yapma zamanı...

''Bir kitap her okurun zihninde yeniden yazılır ve her okurun zihnini kendi benzersiz yoluyla yeniden yazar.''

Belki de okumaya başlamadan; okuma eylemini bir kavram olarak ele almak, üzerine düşünmek ve tartışmak gerek önce. Okumayı sevmenin/sevmemenin, okumanın/okumamanın insana neler kattığını ya da kaybettirdiğini anlamak lazım. Körü körüne kitap okuyarak ''iyi bir okur'' olunur mu? İyi okur sıfatına erişebilmek için yazma becerisi gerekir mi? sorularına yanıt bulmak gerek. İşte

tam da bu noktada, Delidolu'nun #OKUMAK temalı kurmaca dışı eserler koleksiyonu zihin açıcı kitap seçkisiyle, okuru kendi okuma serüveni üzerine sıradışı bir edebiyat deneyimi yaşamaya çağırıyor.

Ne de olsa okumak asla sadece okumak değildir!

Okuma üzerine yakın okumalar yapmak isteyenlerin başucu kitabı

Zadie Smith'ten Tim Parks'a, on bir farklı yazar, yayıncı, akademisyen ve araştırmacının okuma üzerine kaleme aldıkları yazılardan oluşan Okuma Üzerine Yakın Okumalar; okumayı seven, okumanın insana neler kattığını anlatmakta kimi zaman zorlanan her yaştan kitapseverin ilgisini

çekecek çokkatmanlı bir derleme. Kitapta; okumanın ve edebiyatın hayat kurtarıcı ve ilham verici yönleri, entelektüel gelişime ve ruhsal duruma etkileri, bilişsel olarak zihinlerimizi nasıl dönüştürdüğü, okuma esnasında beynimizde neler olduğu, dijital çağda değişen okuma biçimleri gibi esaslı meseleler; kişisel deneyimler ve bilimsel araştırmalardan yola çıkılarak irdeleniyor.

Anlatmak, daha iyi anlatmak için bazen de yazmayı öğrenmek gerek

Yazma Dersleri, ödüllü yazar Ferda İzbudak Akıncı'nın söyleşilerinden yola çıkarak, yazma ve

yaratma ve okuma sürecine dair fikir ve tavsiyelerini paylaşıyor. 30 yıllık yazarlık serüveninde, dünyayı ve hayatı edebiyat aracılılığıyla tanıdığına, anladığına ve sevdiğine vurgu yapan yazar, kendi düşüncelerinin yanı sıra usta yazarların edebi deneyimlerini yansıtarak yazmaya gönül verenlere kılavuzluk

ediyor...

''Pasif okur'' imgesi yıkılıyor

Arjantinli yazar ve eleştirmen Ricardo Piglia'nın Son Okur adlı yapıtı, okur olmanın değişik hâllerine yakından bakmamıza olanak sağlıyor, ''pasif okur'' algısını yerle bir ederek, okuru bir

''eylem insanı'' olarak yeniden kurguluyor. Edebiyatın en önemli varlık koşulu sayılan okuru, Kafka'dan Joyce'a, Borges'ten Che Guevara'ya uzanan bir yelpazeyi izleyerek adım adım sorgulayan kitap, ezeli ve ebedi son okur imgesine odaklanıyor.

Bilgelik ağacının gölgesinde yeşeren düşünceler...

Şair, köşe yazarı Avram Ventura'nın kişisel deneyimlerinden, gözlem ve sorgulamalarından beslenen Bilgelik Ağacının Gölgesinde, yaşama farklı pencerelerden bakmayı öneren

yirmi iki denemeden oluşuyor. Sebatkâr bir okurun yıllar içindeki birikiminden damıtılmış bu içtenlikli yazılarda, başta Montaigne olmak üzere insanlığın yolunu aydınlatan pek çok sanatçı, biliminsanı ve düşünüre mütevazı bir dost selamı gönderen yazar; okurlarını edebiyat, sanat ve felsefenin derin sularında birlikte kulaç atmaya çağırıyor.

''Her şeyin yazılmış olduğu, kitaba doymuş bir evrende bir kitap ancak yeniden ve farklı şekilde okunabilir...''

#EvdeKitapOkumakKoronadanKorur