Vergi indiriminde hayal kırıklığı
Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren uygulamaya girdi. Türk vergi sistemine yeni giren “Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi” ilk defa bu yıl uygulanıyor.
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu düzenlemeden yararlanabilmeleri için; indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerini kanuni süresi içerisinde vermiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri kanuni süresi içerisinde ödemiş olmaları gerekiyor.
Yine aynı süre içinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir vergi tarhiyatı bulunmayacak.
Ayrıca indirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dahil) 1.000 Türk Lirası'nın üzerinde vadesi geçmiş borçlarının bulunmaması şartı var.
Diğer taraftan indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında Vergi Usul Kanunu'nun 359 uncu maddesinde düzenlenen ve kaçakçılık sayılan fiilleri işlememiş olmaları, gerekiyor.
Belirtilen şartları taşıyan mükellefler; yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5'ini, ödenmesi gereken gelir ve kurumlar vergisinden indirerek vergi indiriminden yararlanabilecekler.
Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin belirtilen şartları taşımadığının sonradan tespiti halinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecek.
Kamuoyunda vergi affı olarak bilinen yapılandırma vb düzenlemeler, ödevini zamanında yerine getiren mükelleflerde büyük bir hayal kırıklığı yaratıyordu.
Bu durumdaki mükelleflerin motivasyon kaybını önlemek için onlara da vergi indirim hakkı verilerek, vergiye gönüllü uyum teşvik edilmek istendi.
Ancak bu uygulama fiiliyatta mükelleflerde büyük hayal kırıklığı yarattı.
SGK uygulamasından esinlenerek getirilen bu yeni düzenleme, son 3 yılın tüm beyan ve ödemelerinde en ufak bir eksikliği ve hatayı kabul etmiyor.
Yok sayılacak kadar küçük (5-10 lira gibi) ödenmesi unutulmuş tutarlar yüzünden, mükellefler 100 binlerce liralık vergi indiriminden yararlanamıyor. Bu durum, mükelleflerin vergiye uyumsuz olduğu anlamına gelmiyor.
Çerçevesi çok dar ve çok sert düzenlenmiş olan bu sistemin yumuşatılması gerekiyor.
Bunun için uzağa gitmeye gerek yok.
Tıpkı SGK uygulamasında olduğu gibi borcu olmayan tüm mükelleflerin bu haktan yararlanması gerekir.
Son 3 yılda tüm beyanlarını zamanında yapmış ve son 5 yılda kaçakçılık sayılan fiilleri işlememiş olan mükellefler, gelir ya da kurumlar vergisi beyannamesi vermeden önce tüm borçlarını ödemiş olurlarsa (yani hiç borçları olmazsa) bu haktan yararlanabilmelidir.
Bu durumda hem vergi tahsilatında çok büyük artışlar sağlanacak, hem de vergiye gönüllü uyum artacaktır.
Zaten bu uygulamayı getiren kanun koyucunun amacı da, vergiye gönüllü uyumu artırmak değil miydi?
Şadi Çetin / İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı