Penaltı Noktasında Kaybedilen Avrupa Rüyası ve Fenerbahçe
Avrupa yolculuğu bir kez daha penaltı noktasında son buldu.
Glasgow deplasmanında, Rangers karşısında sergilenen üstün futbol, rakibe neredeyse hiç pozisyon vermeyen, 120 dakika boyunca oyunu domine eden bir Fenerbahçe izledik.
Ancak futbolun acımasız yüzü, yine bir eleme turunda, beyaz nokta üzerinde kendini gösterdi.
İlk maçtaki hataların ceremesini çeken sarı-lacivertliler, Kadıköy'deki 3-1'lik mağlubiyetin ardından İskoçya'da 2-0'lık zaferle umutları yeşertse de, penaltılarda turu rakibine kaptırdı.
Maçın geneline baktığımızda...
Fenerbahçe'nin fiziksel ve mental olarak rakibine üstünlüğü göze çarpıyordu.
Özellikle Amrabat'ın sahadaki muazzam performansı, izleyen herkesin takdirini kazandı.
Orta sahada adeta bir dinamo gibi çalışan Faslı oyuncu, top kapmaları, isabetli pasları ve yorulmak bilmeyen mücadelesiyle maçın yıldızıydı.
Ancak futbol tek başına bireysel performanslarla kazanılmıyor.
Kaçan net fırsatlar ve penaltı atışlarındaki istikrarsızlık, turu getirecek sonucu engelledi.
Hakem kararları da maçın tartışmalı konularından biriydi.
Verilmeyen penaltılar, çalınmayan fauller, sarı kartlar ve VAR'ın birçok pozisyona müdahale etmemesi...
Ancak mağlubiyeti sadece hakem kararlarına bağlamak doğru olmaz.
Sonuç olarak turu geçecek goller ve penaltı atışlarında gereken başarı gösterilemedi.
Teknik Direktör Jose Mourinho'nun maç sonu açıklamaları, hem hayal kırıklığını hem de takıma olan inancını yansıtıyordu.
Oyuncularının mücadelesinden gurur duyduğunu belirten Portekizli hoca, verilmeyen penaltılara da sitem etti.
Mourinho'nun Fenerbahçe'deki geleceği ve takımın onun yönetimindeki gelişimi, tartışılması gereken önemli bir başlık.
Sezon başında sergilenen futbolla bugünkü performans arasındaki fark, istikrarlı bir yükselişin işareti olarak yorumlanabilir.
Ancak bu yükselişin kupayla taçlanamaması, camiada bir burukluk yaratıyor.
Şimdi önümüzde Süper Lig'de kritik bir viraj var: Samsunspor maçı.
Avrupa defterinin kapanmasının ardından, şampiyonluk yarışında puan kaybına tahammül yok.
Taraftarın bu maçta takıma nasıl bir destek vereceği de merak konusu.
Glasgow deplasmanındaki coşkulu Fenerbahçe taraftarının yarattığı atmosfer, örnek alınması gereken bir duruş sergiledi.
Şimdi sıra, Kadıköy'de aynı desteği vererek takımı yeniden motive etmekte...
Ayrıca Fenerbahçe'nin geleceği için yapılması gerekenler de netleşiyor gibi.
Daha dinamik, atletik ve modern futbolun gerektirdiği özelliklere sahip oyuncu transferleri, kaçınılmaz bir ihtiyaç...
Yaşlanan oyuncularla yolların ayrılması, genç ve potansiyelli isimlerin kadroya katılması, uzun vadeli başarı için atılması gereken adımlar.
Sonuç olarak, Avrupa'da kaybedilen tur büyük bir üzüntü yaratsa da, Rangers karşısında sergilenen oyun, Fenerbahçe'nin potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi.
Şimdi odak noktası, Süper Lig'deki şampiyonluk yarışı ve gelecek sezon için doğru adımları atmak...
Samsunspor maçı, bu yolda atılacak ilk ve en önemli adım olacak.
Fenerbahçe camiası, bu zorlu süreçte kenetlenerek, hedeflerine ulaşmak için mücadele etmeli.
Unutulmamalıdır ki, bu camia inişleriyle çıkışlarıyla, aşkı ve nefreti en uçlarda yaşayan büyük bir ailedir.
Şimdi birlik olma ve takıma destek verme zamanı.
SERKAN TİYANŞAN