Emrullah Efendi, neye karşı?

YAŞAR EYİCE

Şu yandaşlara her gün ders vermekten, daha önemli memleket meselelerini geriye bırakıyorum.

İnsan bu kadar, bilgisiz ya da cahil olabilir.

Ama kabahat kimlerin bilemiyorum.

‘Varoş’ sözcüğünü yanlış kullananlarda da mı öğretmeyenlerde mi?

Bırakın bunları, yüksek okul veya üniversite bitirenlerin durumu da ortada.

Milli Eğitimin durumu da!

Bu arada Milli Eğitim de kendine yandaş seçmek için, belki de daha hoş görünmek ya da bilgilendirmek için bir kahvaltı organizasyonunu içine girmiş.

İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi de sözde kurumlara davet ile birlikte bir de Excel tablosu göndermiş.

Kim katılacaksa adreslerini falan istiyor.

Müdür yardımcısı İlker Erarslan imzalı davet listesine şöyle bir göz attım ve Halit Kaya’nın Güzelbahçe’den yazdıklarını anımsadım:

‘Sadece o mu?’ dedikten sonra şöyle devam ediyor:

‘İsmini anmak istemiyorum.

Boşnak vatandaşlarımıza hakaret eden ve bunun gibi bir sürü ne olduğu belli olmayan gazeteci, spor yorumcusu ortalıkta dolaşıyor.

Ağızlarını gere gere ‘argo konuşmalarla!’ yorum yapıyorlar.

Bunlar; rağbet görüyor, çünkü bizler izliyoruz.

İzlenmeseler Tv ve basının kapısından içeri giremez ve yok olup giderler.

Önce kendimizi sorgulayalım.!!!’

*- Gözlerini para hırsı bürümüş!

Ben de kendisine şöyle yanıt verdim:

Daha neleri var!

‘Böyle başa böyle tarak!’ diyeceğim, ama diyemiyorum...’

Bu arada Halit Bey şunları söyledi:

‘Her alanda olduğu gibi gerçekten çok iyi gazetecilik yapanlar da var ama maalesef bu ve bunun gibi gözlerini para hırsı bürümüş beş para etmeyenlerde var.

Üzüntüm her alanda karaktersiz insanların itibar görmesi !...’

Aslında nezaketen böyle konuşuyor...

Ben daha açık konuşmaya devam ettim...

‘Siz bir ikisini, ben onlarcasını görüyor ve biliyorum.

Ve nasıl el üstünde tutulduklarını da...

Kabul edemediğim; bildikleri halde, Fransız olmalarını yönetici diye geçinenlerin...

Zaten bunu ustalar; Ünal Tümin, Muzaffer Tezel, Murat Eştürk, Bilgin Önder, Mehmet Ali Okumuş, Ertuğrul Kale, Lebib Timor, Emin Varol ile konuşmuştuk.

Diyalogumuz Halit Kaya’nın şu sözleriyle bitti!

‘Tabiki biz basında olanları sizin kadar bilmemiz mümkün değil.

Bizde diğer alanda olanları biliyoruz.

Üzüntüm bu insanların reyting almaları.

O yüzden millet olarak çuvaldızı kendimize batırmalıyız!’

*- Kim ayarlıyor?

24 Kasım Cuma önemli bir gün...

‘Öğretmenler Günü!’

Saat:09.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda Çelenk Sunma Töreni, aynı gün saat 10:30'da Bornova Özel Bilfen Okullarında İl Töreni yapılacak.

Yer seçimi ile ilgili bazı sözler etmek istiyordum ama bir başka zamana bıraktım.

Bir zamanlar Maarif Nazırı, yani bugüne göre Milli Eğitim Bakanı ne demiş?

‘Şu mektepler olmasa, maarifi ne güzel idare ederdim!’

*- Yanlış mı biliyoruz?

Bu söz Emrullah Efendi’ye ait..

Aslında bizim kullandığımız ya da çağrıştırdığımız gibi anlamı yok!

Anlatmaya çalışayım:

‘Şu mektepler olmasa'daki mektep, genel anlamıyla ‘okul demek!’ değil!

Bu cümlede, ‘.. Atatürk'ün okul çağına geldiği zamanı’ anımsayalım...

Zübeyde Hanım ile Ali Rıza Efendi arasında olduğu ileri sürülen konuşmaları düşünelim:

‘Anne, Mustafa'yı mahalle mektebine göndermek istiyor, dini eğitim alsın diye;

Baba ise ilköğretim okuluna göndermek istiyor, çağın gerektirdiği eğitimi alsın diye...

Yani o dönemde birbirinden farklı eğitim veren iki kurum var;  mahalle mektepleri ve okullar...

Emrullah Efendi de, sadece dini eğitim veren, çağdaş dünyadan uzak, mahalle mekteplerine,  karşıdır.

İlköğretimde Fransa modelini örnek alır.

Yani ünlü sözünde; genel anlamda o zamanın mahalle okullarını kastetmemektedir.

‘Şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim!’ derken, ‘dini eğitimi destekleyen, iki başlılık yaratan bu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim’ demektedir.

Bakalım zamanımızda, neredeyse tüm okullarımız İmam Hatip’e çevrilirken, Milli Eğitim Müdürü ve yetkilileri bu konuda ne düşünüyor ve diyorlar?

Belki Öğretmenler Günü’nde olmaz ama birilerinin de katılacağı sabah kahvaltısında bir iki cümle ederler...

Bu arada ‘Varoş’ sözcüğünün ‘kenar mahalle’ anlamına geldiğini de örnekleriyle anlatırlar da, ‘yandaşlar’ın öğrenmesini sağlarlar...

*-  Güzel bir davranış:

NOT: İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Engelli öğretmenlerimiz, Şehit yakını öğretmenlerimiz ve farkındalık yaratan 177 öğretmenimize Balçova Kaya Termal Otel’de 25.11.2017 tarihinde saat 10.00’da kahvaltı düzenlenecek. Hassasiyetleri nedeniyle düşünen ve düzenleyenleri kutluyorum.

***-

GÜNCEL

*- Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali

Bu yıl 10'uncu yaşını kutlayan Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali (SYFF), Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (DESEM)'de başlıyor.

Festival, 26 Kasım'a kadar karmaşık küresel sorunları ve bu sorunlara yerel ölçekte çözüm üretmeye çalışanların ilham verici hikayelerini anlatan belgesellerden oluşan SYFF 2017 seçkisiyle devam edecek.

Festivalin açılış gecesi ise 24 Kasım Cuma akşamı Desem Fuaye alanında 20.30'da gerçekleşecek.

*- ‘İzmir Buluşmaları’ Güzelbahçe’de

3 yıldır kentin değişik mekanlarında gerçekleştirilen İzmir Buluşmaları’nın 20.si Güzelbahçe’de yapılacak.

Onur konuğunun Bülent Ortaçgil olduğu yemekli toplantı hakkında bilgi veren genel koordinatör Prof.Dr.Erkan Sevinç, ‘Bornova,Karşıyaka’dan sonra bu ay geleneksel toplantımızı Güzelbahçe’de düzenledik... Belediye Başkanımız Mustafa İnce’nin de katılacağı toplantımızda müziğimizin dünden bugüne geldiği durum masaya yatırılacak’ dedi.

*- -‘Zeytinyağına talep arttı’

Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çetin, Uluslararası Zeytinyağı Konseyi tarafından 15-30 Kasım tarihleri arasının Dünya Zeytin Günü olarak ilan edilmesi nedeniyle bir kutlama mesajı yayımladı. Açıklamasında zeytin ve zeytinyağında yeni sezona ilişkin değerlendirmelere de yer veren Çetin,  zeytinyağı rekoltesinin 250 bin tonu aşmasına kesin gözüyle bakıldığını, bu dönemde ürüne olan talebin artmasının üreticiler açısından sevindirici olduğunu söyledi.

*- YAŞAR EYİCE