İzmir'deki yönetici ya da etkililerin hemen hiç biri İzmirli değil
*- Birkaç kişi ile olmaz!
Gürol Tulunay’ı yıllardır, birçok İzmirli gibi tanıyorum.
Çeşitli gazetelerde çalışarak ekmeğini çıkarmanın yanı sıra, araştırmaları ile de dikkat çeken bir hemşehrimiz.
Önceki akşam bir fotoğraf ekleyerek şunları yazmış...
İlgimi ve dikkatimi çekiyor bu çalışmaları ve yaklaşımları ama nedense yetkililerden ses seda çıkmıyor.
Çünkü İzmir’deki yönetici ya da etkililerin hemen hiç biri İzmirli değil. Hepsi tepeden paraşütle indirilmiş yani arkası ve dayısı olan kişiler.
Onlardan da hizmet beklenemez...
Şimdi sözü Gürol Tulunay’a verelim:
*- Görülmelidir
Fotoğraf Yeşilova Höyüğünün bir tanıtımı sırasında çekilmiştir.
Bana bir şeyler çağrıştırdığı için fotoğrafı kullanmak ve sizlere seslenmek için aldım…
Konu; 8 bin 500 yıl evvel geçer.
Şanslıdır Yeşilova Höyüğü, onunla ilgilenecek ve değerini arayıp, bulup ortaya çıkaracak bir arkeolog ordusuna sahiptir bu şanslı yer.
Hiç sıkılmadan, hiç bıkmadan ve durmadan orası için çalıştılar ve çalışacaklar,
Benim söylemek istediğim, temsili olarak sazdan samandan veya ince kamış yapraklarından yapılmış bir yerleşim yerinin maketidir.
Ne kadar da özenli yapılmış ve 8 bin beş yüz yıl evvelki hemşehrilerimizin, daha çok, eski atalarımızın nasıl bir şekilde barındırdıklarını bize göstermek için güzel bir maket hazırlanmış ve bu günkü İzmirlilerin beğenisi ne sunulmuştur.
Söylemek istediğim bu sazdan samandan yapılan yerleşim yerinin bozulmaması ve ellenmemesi için bir cam muhafaza içine alındığını görüyorsunuz.
*- Dikkat ederseniz, görürsünüz
Peki hemen soralım; Balçova da Ata Caddesi ile Sakarya caddesinin kesiştiği küçük meydanda bulunan havuzun üstünde duran ve tarihi M.Ö. 4 Yüzyıla endekslenen İON sütun başının kabahati nedir ki?
Onun bir kıymeti yok mudur ki, yok sayılmaktadır ve önemsenmemektedir.
Onun da bir cam muhafaza içinde olması gerekirken 10 yılı aşkın bir süredir, havuzun üstündeki fıskıyenin tepesinde dağılacağı günümü beklemektir kaderi?
*- Beş dakikanız yok mu?
Bunu yapanlara sormak gerekir,
Sizin böyle kıymetli bir antik sütun başını nerede saklamanız gerekiyordu diye?
Öyle ya Yeşilova Höyüğünde samandan sazdan yapılan kulübeleri bozulmasın, ellenmesin diye cam muhafaza içinde bulunduranlar, sanki bize bir şeyler söylemek ister gibi geldi bana.
Bilmiyorum buna sebep olanlar ve o kıymetli taşı oradan indirmemekte ısrar edenler, bu duruma ne diyecektir?
*- Dayanıyor!
Gürül Tolunay’ın, özel notunu da paylaşayım:
‘O antik sütun başını bulduğum zaman bir kuyunun üstünde kuyu bileziği olarak kullanılıyordu.
Yani içinden su çekiliyordu ve yan duvarları parmak, parmak oyulmuştu. Uzun yılların kullanımı ile mermer kesilmiş ve derin izler çıkarmıştı ortaya.
Dolayısıyla mermer daha nazik bir hale gelmiştir.
Ben gerçekten bu kadar zaman dayanmasına hayret ediyorum.
Ama o hala inatla direniyor, ama daha ne kadar belli değil.
Alttan fışkıran suyun serpintileri, yukarıdan güneş, mevsimine göre yağmur ve hatta dolu ve dahi rüzgar fırtına…
Her türlü hava şartlarına içi boş olmasına rağmen direndi ve direniyor.
Akibetini hep beraber göreceğiz.
O benim içir çok üzücü olan felaketin hiç gelmemesini diliyorum.
Çünkü onu ben bulduğum için, aramızda bir, gönül bağı olduğuna da inanıyorum.
Ne diyelim?
Belki bir gün, bir hesapta olmayan bir ilgili ortaya çıkarda O, M.Ö 4 . Yüzyıl’a ait İON sütun başını kurtarır ve layık olduğu yere ayni böyle bir cam muhafaza içinde ve kapalı bir yerde ve de Agamemnon Kaplıcalarında sergiler ve de, sütun başının altına da şöyle der:
‘Bu İon sütun başı M.Ö.4. yüzyıla aittir.
Kesin olmamakla birlikte muhtemelen Apollon Tapınağının günümüze kadar gelen bir malzemesidir.
Onu hor kullandığımız bir gerçektir.
Önceleri kuyu bileziği yaparak içini oyduğumuz ve sonrada bir havuzun tepesine koyarak doğa şartlarına karşı savunmasız bıraktığımız için kendisinden özür diliyoruz…’
Derler mi?
Yok canım sende!
* - Neredesiniz?
Gürol Beyin düşündüklerin ben seslendireyim:
‘...Ya siz ilgililer, gelmiş geçmiş kaymakamlar, belediye başkanları, kentin hangi partiden olursa olsun meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve üyeleri ve siz Balçova kentinin tüm muhtarları sizler bu konuda bir şey söylemek ister misiniz?
Her kesin bir geçim, iş ve sağlık derdi olduğunu biliyorum, biliyorum da, siz başkalarında bu dertlerden yok mu sanıyorsunuz?
Var ama bu bizim memleketimizin tarihinin bir parçası, parçalanıp giderse eminim sizlerde üzüleceksiniz.
Sizler de bu işin bir ucundan tutmaz mısınız?
Eminim ki Gürol Bey artık yalnız bırakılmaz ve siyaset de bir başka yerde bırakılır!’
*-
**-
GÜNCEL
*- İkisi bir arada
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından Leather&More Fuarı ile eş zamanlı olarak düzenlenen 8. Deri Tasarım ve Üretim Yarışması ile İhracatın Yıldızları ödül töreni 22 Ocak 2020 Çarşamba günü saat 19:00’da Fuarİzmir C Holü’nde gerçekleştirilecek.
*- Şadan Gökovalı sokağı açılışı
Konak Belediyesi tarafından düzenlenen, gazeteci, rehber - yazar ve bilim insanı Prof. Dr. Şadan Gökovalı ‘nın adının yaşatılacağı ‘Prof. Dr. Şadan Gökovalı Sokağı’ açılışı 24 Ocak 2020 Cuma günü saat 12.00’de, Alsancak Mimar Sinan Mahallesi / Eski 1394 Sokak’ta gerçekleşecek.
YAŞAR EYİCE