Anne adayları, gribi sakın hafife almayın!
Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Emre Pabuçcu: Anne adayları, gribi sakın hafife almayın!
Mevsim geçişlerinde, özellikle sıklığında artış gördüğümüz gribal enfeksiyonlar, günlük hayatımızı zora sokan hastalıkların başında geliyor. Hemen hemen herkes senede en az bir kez bu bulaşıcı hastalığa yakalanıyor. Genellikle ayakta atlatılan ve klasik tabiri ile ‘ilaç ile 1 haftada ilaçsız 7 günde geçer’ denilen bu hastalığın sebebi ise bir virüs: İnfluenza virüsü. Temas ve solunum yolu ile kolayca bulaşabilen bu virüs 1- 4 gün içinde hastalığa dönüşebiliyor. Özellikle mevsim geçişlerinde risk oluşturan bu hastalığın, gebeler için risklerini ve alınması gereken önlemleri Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Emre Pabuçcu özetleyerek önemli önerilerde bulundu.
Basit bir grip deyip geçmeyin!
Her sene dünya üzerinde yaklaşık 3 ila 5 milyon kadar ciddi grip vakası bildiriliyor ve bunların 500 ila 600 bin kadarında da solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı ölümler meydana geliyor., Özellikle riskli gruplarda -ki bunlar bağışıklık sisteminde sorun olanlar-, gebeler, kronik ilaç kullanan kişiler, çocuklar, sağlık çalışanları olarak sayılabilir, oldukça dikkatli olmak ve önlem almak gerekiyor.
Gebelerde durum çok daha ciddi!
Gebelik, başlı başına özel bir durumdur. Her şeyden önce iki can söz konusu. Ayrıca gebeliğin getirdiği birtakım bağışıklık sorunları da var. O nedenle gebelere özel olarak dikkat etmek gerekiyor. Gebelikteki gribal enfeksiyonların, zatürre başta olmak üzere ciddi solunum yolu hastalıklarına neden olma riskleri, gebe olmayanlara göre çok daha fazla. Geçtiğimiz yıllarda özellikle 2009 salgınında ciddi sayıda ölümlerin olduğunu biliyoruz. İlerleyen gebelik haftası ile de riskin arttığını bilmek önemli.Gebelerin kişisel hijyene dikkat etmeleri gerekiyor. Bunların başında el yıkamak ve diğer kişiler ile yakın temasta bulunmamak geliyor. Temel önlemlerin yanında, günlük sıvı tüketimi ve beslenme alışkanlıkları da bağışıklığı destekleyen unsurlar. En az 2 lt. su tüketmek ve elleri sıkça yıkamak hep akılda tutulmalı.
Bu belirtiler varsa hemen hastaneye başvurun!
Bazı durumlarda vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulması gerektiğini belirterek sözlerine devam eden Doç. Dr. Emre G. Pabuçcu, gebelerde özellikle uzamış öksürüğe eşlik eden yüksek ateş, nefes darlığı, ciddi halsizlik varsa vakit kaybetmeden hastaneye başvurulmasını ve gereken tetkiklerin hızlıca yapılıp önlemlerin alınmasını öneriyor.
Gebelerin %80’i grip aşısından korkuyor
Gebelikte grip aşısı güvenle uygulanabiliyor ve bebeğe herhangi bir zarar da vermiyor ancak gebelerin %80’i bu aşıyı olmayı kabul etmiyor. Bu konuda hekimlere çok iş düşüyor. Gebelerin aşı hakkında bilgilendirilmeleri ve gebelere hastalığın risklerinin dikkatlice anlatılması gerekiyor. Gebelikte olunan aşının en önemli etkisi, grip enfeksiyonunun daha hafif atlatılması ve gebelerin ciddi solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle hastaneye yatışların azaltması. İnaktif grip aşılarının, gebeliğin her döneminde uygulanabilmesi de bir avantaj.
Aşı, doğmamış bebeği bile koruyor
Gebe iken olunan grip aşılarının bir diğer faydası da doğumdan sonra ki ilk 6 aylık dönemde bebekleri de koruması. Bunun nedeni, anneden bebeğine geçen doğal antikorlar. Özellikle ilk 6 aylık dönemde, bebeklere grip aşısı yapılamadığı için, gebe iken aşı olunmuş ise bu dönemde bebek de korunmuş oluyor.
Özetle:
- Grip, özellikle riskli grup için ciddi bir halk sağlığı problemi.
- Gebelik de riskli bir dönem, o nedenle kişisel hijyene, beslenmeye ve el yıkamaya dikkat edilmeli.
- Gebelikte grip aşısı güvenle yapılabilir, mutlaka gebe takibi yapan hekime danışılmalı.