Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir: 'Türkiye, İklim değişikliğinin etkilerine hazır olmalı'
Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir: ‘Park, Bahçe, evler başta olmak üzere, tüm yapılarda yağmur suyu depolama sistemleri kurulmalı’
Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir'in "Türkiye, İklim değişikliğinin etkilerine hazır olmalı" başlığı altında kaleme aldığı yazıdan öne çıkan satır başları şöyle:
"Türkiye, Kovid-19 gibi tüm dünyayı derinden etkileyecek küresel ısınma ve iklim değişikliğinin oluşturacağı olumsuzlukları, minimuma indirecek adımları kararlılıkla atmalı, geliştirerek sürdürmeli ve bu hususta teknoloji geliştirerek bunu ihraç eden lider ülke olmalıdır.
Tüm dünyanın birlikte adım atarak üstesinden gelebileceği küresel ısınma ve iklim değişikliğinin, birlikte adım atılmayacağı gerçekliği göz önüne alınarak Türkiye'nin, küresel ısınma ile iklim değişikliklerinin getireceği felaketler ve olumsuzlukları minimuma indirecek adımları belirlemede geç kalmaması, çok büyük önem taşımaktadır. .
Türkiye, İklim değişikliğinin etkilerini en aza indirecek önlemler almalıdır
Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu adlı rapora göre, 2019 yılında açlık çeken kişi sayısı 690 milyona ulaşmıştır. Rapora göre Koronavirüs salgını 2020 yılı sonu itibariyle 130 milyon kişiyi daha kronik açlıkla yaşamaya mahkûm edebilir.
Dünya nüfusunun 2050'ye kadar 10 milyara ulaşması tahmini, yeni 3,4 milyar insana bakacak beslenme ihtiyacı anlamına gelmektedir. İklim
Türkiye, İklim değişikliğinin etkilerine hazır olmalı
Bu kapsamda 8 Aralık 2015’de Fransa’nın başkenti Paris’te, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nda 195 ülkenin imzalamasıyla kabul edilen Paris Anlaşması çok büyük öneme sahiptir.
Gelin görün ki, Kovid-19 ‘un ortaya çıktığı ve dünyaya yayıldığı ülke olan Çin, Dünyayı en çok kirleten ülkelerin başında gelmektedir.
İlk onda ise sırasıyla ABD, Hindistan, Rusya, Japonya, Almanya, İran, Güney Kore, Suudi Arabistan ve Endonezya yer almaktadır.
Bu ülkeler çeşitli bahanelerle gerekli adımları atmadıkları için Birleşmiş Milletler Çevre Programı'na (UNEP) verilerine göre, 2015'te atmosfere 50 milyar ton sera gazı salımı yapılırken, 2019'da Paris İklim Anlaşması'nın dördüncü yılında bu miktarın yaklaşık 55 milyar tona çıktığını gösteriyor.
Bu kapsamda Türkiye'nin, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin oluşturacağı etkilere karşı mümkün olduğu kadar hazır olması hayati öneme sahip olacaktır.
Tüm yapılarda yağmur suyu depolama sistemleri kurulmalı
Türkiye'nin bu sene yaşadığı kuraklığın en önemli nedeni küresel ısınma ve iklim değişikliği hususundan ileri gelmektedir.
Türkiye, küresel ısınma ve iklim değişikliği hazır olmalıdır.
Bu kapsamda üniversite ve özel sektör iş birliği güçlendirilmelidir. Farkındalık ve eğitimler artırılmalıdır. Tüm Park, bahçe, yeşil alanların sulama sistemi yağmur suyundan istifade edilerek yapılmalı ve dünyaya ihraç edilebilecek projeler hazırlanmalıdır.
Tüm kamu kurum ve kuruluşları, meskenler kısacası su kullanımına ihtiyaç duyulan tüm eski yapılar ve yeni yapılacak yapılar için özel düzenekler alternatifli hazırlanmalıdır.
Türkiye, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadele kapsamında hem suyunu korumalı hem de teknoloji üreterek bunu dünyaya pazarlamalıdır.
Türkiye, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkileri konusunda, ülkenin ne tür sıkıntılara girebileceğini öngörerek, tarım ve hayvancılık konularında başka ülkelerde yatırım yapmaya daha fazla önem vermelidir."
Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir