Babil Dizisi, Halit Ergenç ve Para...

Türkiye’de başarısı tek bir dizi ya da film ile sınırlı kalan oyuncular var.

Daha açık ifade edeyim; kişisel şöhretini, dahil olduğu projenin kalitesine/başarısına borçlu olanlar var.

Bir TV dizisinin başarılı olabilmesi için elzem olanları şöyle sıralayabiliriz:

Yönetmenin ustalığı, oyuncu kadrosunun kalitesi, senaryonun tutarlılığı, marka değeri olan bir TV kanalında yayınlanıyor olması ve medya/PR desteği…

İşte bu gereksinimleri yerine getiren herhangi bir dizi projesinde vasat bir oyuncunun yer alması; ‘filanca dizideki bilmem kim’ olarak belleklere kazınması anlamına gelir.

Halbuki o oyuncu olmasa ve/veya o rolde bir başka oyuncu yer almış olsa da o dizi yine başarılı olacaktır.

Başa dönecek olursak…

Tıpkı siyaset dünyasında koltuğa güç veren ile koltuktan güç olan siyasetçilerin ayrıldığı gibi…

Sinema/dizi dünyasında da dahil oldukları projelerden prestij devşiren oyuncularla, yer aldıkları projelere prestij bahşeden oyuncuları ayırabiliriz.

Misal, yıllarca reyting rekorları kıran bir mafya-derin devlet dizisinde başrolü (dublaj desteğiyle) oynayan oyuncunun başka bir projede başarılı olabilmesi mümkün mü?

Tek bir şarkıyla çıkış yapan popçular gibi, tek bir filmle/diziyle şöhreti yakalayan oyuncular da zamanın acımasızlığı karşısında çok çabuk silinebilirler.

Nitekim hiçbir başarı ve kalite tesadüf değildir. Tıpkı Halit Ergenç’in başarı ve kalitesinin tesadüfi olmadığı gibi.

Bugüne kadar dahil olduğu her projeye güç ve değer katan Halit Ergenç’in dünya standartlarında bir oyuncu kalitesine yükseldiğini söyleyebiliriz.

‘Muhteşem Yüzyıl’ projesinde dünyanın gelmiş geçmiş en kudretli hükümdarlarından biri olan Kanuni Sultan Süleyman gibi müstesna bir şahsiyeti son derece başarılı bir şekilde canlandıran, Vatanım Sensin dizinde can verdiği Albay Cevdet karakteriyle de oyunculuk kariyerine zirve yaptıran Halit Ergenç’in istikrarlı başarı grafiği yükselerek devam ediyor.

Bu arada, yukarıda yazdıklarıma istinaden…

“Muhteşem Yüzyıl’ın başarısını Halit Ergenç’e indirgeyemezsin” diye karşı çıkanlar olabilir.

Evet, o başarıya Meryem Uzerli’nin katkısını da yok sayamaz.

Ancak…

Muhteşem Yüzyıl’ın yakaladığı başarıdan etkilenerek, ‘devam filmi’ niteliğinde çekilen benzeri projelerin seyircide karşılık bulmadığını da unutmamak gerekir.

Demem o ki, Halit Ergenç’in bugüne kadar içinde yer alıp da başarısız olduğu tek bir proje yok!

Ve Halit Ergenç o başarılı projelerine bir yenisini daha ekliyor/ekledi.

Halit Ergenç, bu defa da Star TV ekranlarının yeni projesi Babil’de ekonomi profesörü İrfan karakteriyle çıktı karşımıza.

Sizi bilmem ama başrolünde Halit Ergenç, Aslı Enver, Birce Akalay ve Ozan Güven'in olduğu Babil’in ilk bölümünden bende bıraktığı genel izlenim olumlu.

İdealist bir ekonomi profesörü olan İrfan’ın çirkin bir iftiraya uğraması, haksız yere işinden olması, 7 yaşındaki oğlu Deniz’in tedavisi için külfetli bir hastalığa yakalanması, dost bildiklerinin sırtlarını dönmesi, kapıların birer birer yüzüne kapanması ve bir anda kendisini gayrimeşru bataklığının tam ortasında bulması…

‘Didaktik’ niteliğinde bir yapıt olan Babil’de alabilene çok ince mesajlar var.

Ailesi, evi, otomobili, işi ve kariyeriyle her şeyin yolunda gittiği bir yaşam…

Ve tüm bunların aslında pamuk ipliğine (adi ve basit bir iftiraya) bağlı olduğu gerçeği…

Emeğe saygı açısından içeriğe dair çok fazla ipucu vermek istemiyorum.

Fakat Babil’in ilk bölümünü kaçıranlara/izlemeyenlere de en kısa zamanda mutlaka izlemelerini tavsiye ediyorum.

Bir filmin ya da dizinin başarısı, biraz da oyuncular arasında geçen diyalogların kalitesine bağlıdır.

Oyuncuların replikleri ne kadar veciz ise seyircideki karşılığı da o kadar etkilidir.

Örneklemek gerekirse…

Bir zamanlar seyirciyi ekran başına kilitleyen Ezel adlı dizinin de alemeti farikası; rahmetli Tuncay Kurtiz’in canlandırdığı Ramiz dayı karakterinin efsane replikleriydi.

Bir örnek de komedi dünyasından verelim:

Aradan uzun yıllar geçti ama Yılmaz Erdoğan’ın Organize İşler filmindeki ‘Araba nerde, para nerde…’ repliğini/ esprisini günlük hayatımızda hala yad edenler var. Kardeşime ne zaman ‘araba nerde?’ diye sorsam, sanki otomatiğe bağlanmış gibi ‘para nerde’ diye cevap veriyor.

Yönetmenliğini Uluç Bayraktar’ın yaptığı, hikâye ve senaryosunu Nüket Bıçakçı ve Özlem Yücel’in kaleme aldığı, Babil dizisinde de tarihe not düşülecek cinsten diyaloglar/replikler var.

Yıllar önce Abuzer Kadayıf filminde usta oyuncu Metin Akpınar’ın canlandırdığı sosyoloji profesörü Ersin Balkan’ın üniversitedeki öğrencilerine ders anlattığı sahneleri anımsatan bir kesit var Babil dizisinin ilk karelerinde…

Panoya  ‘Para nedir?’ sorusunu yazan ekonomi profesörü İrfan (Halit Ergenç), sınıfına dönüp öğrencilerinden bu soruya cevap vermelerini istiyor.

İrfan Hoca: Para nedir?

Öğrenciler:

-Para güçtür!

-Özgürlüktür

-Mutluluktur

-Bende olmayan şeydir Hocam

-Havalı kızları tavlayan şeydir

-Mutlu olma sebebidir

İrfan Hoca: Bir insanı tanımak istiyorsanız ona parayı neden istediğini sorun. Verdiği cevap neyden korktuğunu, neyden mahrum kaldığını ve neyi hayal ettiğini anlatır.

Ama daha kritik bir soru var; Para için ne yaparsınız?

Öğrenciler:

-Hocam ben her şeyi yaparım.

-Yalakalık yaparım…

-Yalan söylerim

-Zengin yaşlı bir kadınla evlenirim

İrfan Hoca: Para için her şeyi yaparsınız yani?

Öğrencilerden birkaçı:

-Yalakalık yapmam!

-İhanet etmem!

-Dostlarımı satmam!

İrfan Hoca: İyi, 15 sene sonra sizlerle bir görüşelim.

Ve ekliyor: PARAYI NEDEN İSTEDİĞİNİZDEN ÇOK, PARAYI NE YAPACAĞINIZ SİZİN KİM OLDUĞUNUZU SÖYLER. BİR İNSAN EĞER ‘HER ŞEY PARADIR’ DİYORSA, BİLİN Kİ O İNSAN PARA İÇİN HER ŞEYİ YAPAR. İŞTE BU YÜZDEN PARA SINAVLARIN EN BÜYÜĞÜDÜR.

Öğrencilerden biri: Hocam siz 15 yıl önce asla yapmam dediğiniz neyi para için yaptınız? Yani siz o sınavı geçtiniz mi kaldınız mı?

İrfan Hoca: Ben bu sınavı geçtiğimi düşünüyorum. O sınavların sonunda burada sizin karşınızdayım. Para artık benim meselem değil, benim sadece dersimin konusu…

Dahası da var! İlk bölümünü izlemeyenlere/kaçıranlara bir kez daha tavsiye ediyorum: Mutlaka izleyin!

Ve önceki satırda diziden alıntıladığım diyalogda; parayla olan sınavı geçtiğini söyleyen İrfan Hoca’nın oğlunun tedavisi için gerekli olan parayı bulabilmek adına neler yaptığını izleyin.

Eee atalarımız boşuna mı demiş; "Büyük lokma ye büyük konuşma".

Başta kaleme alan senaristler olmak üzere yapımcısından yönetmenine, başrol oyuncularından figüranlarına kadar; Babil dizisine emeği geçen herkesi kutluyorum.

Babil, ilk bölümünden çıtayı çok yüksekte başlattı, umarım başarısı daim olur.

Yazanların kalemine, kamera arkasındakilerin emeğine, oynayanların da yüreklerine sağlık…

Hasan Eser / Mahalli Gündem.com