Bakırçay Havzası'nda 2025 Sulama Sezonu Öncesi Endişeler
Jeoloji mühendisi Melih Sağlambaşoğlu, Bakırçay Havzası'nda 2025 sulama sezonu öncesinde ciddi su sorunları yaşanacağına dikkat çekti. Sağlambaşoğlu, yeraltı suyu seviyelerindeki düşüşün izinsiz kuyulardan kaynaklandığını ve bu durumun tarımsal üretimi tehdit ettiğini açıkladı.

12 Mart 2025 - 20:21
BAKIRÇAY - Jeoloji Mühendisi Melih Sağlambaşoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Bakırçay Havzası'nda 2025 tarımsal sulama sezonu öncesinde ciddi su sıkıntıları yaşanabileceğine dikkat çekti.
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nün Ocak 2025 itibarıyla Alt Kuzey Ege Alt Havzası’nda yeni yeraltı suyu tahsislerini durdurduğunu hatırlatan Sağlambaşoğlu, Musacalı Barajı'nın sulama sahasının da bu karar kapsamında olduğunu ifade etti.
Sağlambaşoğlu, barajların ve sulama sistemlerinin altyapısındaki eksikliklerin, bölgedeki çiftçilerin suya erişimini zorlaştırdığını vurguladı. Musacalı Barajı'nın planlanan sulama sahasına su sağlayıp sağlayamayacağının belirsiz olduğunu kaydeden Sağlambaşoğlu, bu durumun tarımsal üretimi olumsuz etkileyebileceğini dile getirdi.
Yeraltı Suyu Seviyeleri Hızla Düşüyor
Bölgede yeraltı su seviyelerinin hızla düştüğüne dikkat çeken Sağlambaşoğlu, bu durumun en önemli nedenlerinden birinin kontrolsüz ve izinsiz açılan sondaj kuyuları olduğunu söyledi. Sağlambaşoğlu, çiftçilerin suya erişim için kaçak kuyular açmak zorunda kaldığını, ancak bunun uzun vadede su kaynaklarının tükenmesine yol açabileceğini belirtti.
Yeraltı su kaynaklarının sürdürülebilirliği için daha sıkı denetimler yapılması gerektiğini vurgulayan Sağlambaşoğlu, mevcut kuyuların kayıt altına alınması ve su tahsis sistemlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde su krizi derinleşebilir ve bölgedeki tarımsal faaliyetler ciddi şekilde zarar görebilir.
Tarımsal Üretim Tehlikede
Bakırçay Havzası’nda su kaynaklarına erişimde yaşanan zorlukların, bölgedeki tarımsal üretimi doğrudan etkileyebileceğini söyleyen Sağlambaşoğlu, su kıtlığı nedeniyle bazı ekili alanların sulanamayacağını ve verim kaybı yaşanabileceğini dile getirdi. Aydın'da benzer bir su krizinin yaşandığını hatırlatan Sağlambaşoğlu, merkezi yönetimin ve yerel otoritelerin bilimsel verilere dayalı tarımsal sulama planlaması yapması gerektiğini belirtti.
Alternatif Çözümler Geliştirilmeli
Su krizine karşı önlem alınması gerektiğini vurgulayan Sağlambaşoğlu, sürdürülebilir tarımsal üretim için alternatif çözümler geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Su tasarrufu sağlayan modern sulama tekniklerinin teşvik edilmesi, yağmur suyu hasadı projelerinin artırılması ve atık suların arıtılarak tarımda kullanılması gibi uygulamaların önemine dikkat çekti.
Sağlambaşoğlu, çiftçilerin mağduriyet yaşamaması için ilgili kurumların koordineli hareket etmesi gerektiğini belirterek, su yönetimi konusunda acil önlemler alınması çağrısında bulundu.
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nün Ocak 2025 itibarıyla Alt Kuzey Ege Alt Havzası’nda yeni yeraltı suyu tahsislerini durdurduğunu hatırlatan Sağlambaşoğlu, Musacalı Barajı'nın sulama sahasının da bu karar kapsamında olduğunu ifade etti.
Sağlambaşoğlu, barajların ve sulama sistemlerinin altyapısındaki eksikliklerin, bölgedeki çiftçilerin suya erişimini zorlaştırdığını vurguladı. Musacalı Barajı'nın planlanan sulama sahasına su sağlayıp sağlayamayacağının belirsiz olduğunu kaydeden Sağlambaşoğlu, bu durumun tarımsal üretimi olumsuz etkileyebileceğini dile getirdi.
Yeraltı Suyu Seviyeleri Hızla Düşüyor
Bölgede yeraltı su seviyelerinin hızla düştüğüne dikkat çeken Sağlambaşoğlu, bu durumun en önemli nedenlerinden birinin kontrolsüz ve izinsiz açılan sondaj kuyuları olduğunu söyledi. Sağlambaşoğlu, çiftçilerin suya erişim için kaçak kuyular açmak zorunda kaldığını, ancak bunun uzun vadede su kaynaklarının tükenmesine yol açabileceğini belirtti.
Yeraltı su kaynaklarının sürdürülebilirliği için daha sıkı denetimler yapılması gerektiğini vurgulayan Sağlambaşoğlu, mevcut kuyuların kayıt altına alınması ve su tahsis sistemlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde su krizi derinleşebilir ve bölgedeki tarımsal faaliyetler ciddi şekilde zarar görebilir.
Tarımsal Üretim Tehlikede
Bakırçay Havzası’nda su kaynaklarına erişimde yaşanan zorlukların, bölgedeki tarımsal üretimi doğrudan etkileyebileceğini söyleyen Sağlambaşoğlu, su kıtlığı nedeniyle bazı ekili alanların sulanamayacağını ve verim kaybı yaşanabileceğini dile getirdi. Aydın'da benzer bir su krizinin yaşandığını hatırlatan Sağlambaşoğlu, merkezi yönetimin ve yerel otoritelerin bilimsel verilere dayalı tarımsal sulama planlaması yapması gerektiğini belirtti.
Alternatif Çözümler Geliştirilmeli
Su krizine karşı önlem alınması gerektiğini vurgulayan Sağlambaşoğlu, sürdürülebilir tarımsal üretim için alternatif çözümler geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Su tasarrufu sağlayan modern sulama tekniklerinin teşvik edilmesi, yağmur suyu hasadı projelerinin artırılması ve atık suların arıtılarak tarımda kullanılması gibi uygulamaların önemine dikkat çekti.
Sağlambaşoğlu, çiftçilerin mağduriyet yaşamaması için ilgili kurumların koordineli hareket etmesi gerektiğini belirterek, su yönetimi konusunda acil önlemler alınması çağrısında bulundu.
YORUMLAR