BAYOSB, Yeşil Mutabakatı 15 yıldır uyguluyor
Kurulduğu günden yana ‘Yeşil OSB’ olma ilkesiyle hareket eden bu konuda birçok çalışma ve düzenleme yapan Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi (BAYOSB), Avrupa Birliği’nin, Aralık 2019’da AB Komisyonu tarafından açıklanan Avrupa Yeşil Mutabakat Çağrısı (European Green Deal) ile ön plana çıkıyor.
27 Haziran 2021 - 13:23
Kurulduğu günden yana ‘Yeşil OSB’ olma ilkesiyle hareket eden bu konuda birçok çalışma ve düzenleme yapan Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi (BAYOSB), Avrupa Birliği’nin, Aralık 2019’da AB Komisyonu tarafından açıklanan Avrupa Yeşil Mutabakat Çağrısı (European Green Deal) ile ön plana çıkıyor.
Son olarak İZKA’dan aldığı hibe destek ile ‘Yeşil OSB Yol Haritası Projesi’ni de hayata geçiren BAYOSB’nin, AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde önümüzdeki dönemde karbon ayak izini küçültmek zorunda kalacak sanayicilerin daha fazla ilgi odağı haline gelmesi bekleniyor.
BAYOSB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Telseren, 15 yıllık bir planlama ile ilk kuruldukları günden beri Yeşil OSB konseptine bağlı kaldıklarını ve bu konuda adımlar attıklarını belirterek, “AB’nin Yeşil Mutabakat uygulaması ile ihracatçı sanayicilerin karbon ayak izini küçültmelerini gerektiriyor. BAYOSB’de faaliyet gösteren sanayiciler bugünden bu avantaja sahipler” dedi.
BAYOSB’deki firmalar bir adım önde
AB Yeşil Mutabakatı ile Yeşil OSB fikrinin artık tüm sanayi için zorunluluk haline geldiğine dikkat çeken BAYOSB Başkanı Telseren, “Biz bunu öngördüğümüz için çok önceden bu çalışmalara başladık ve BAYOSB’ye gelen tüm katılımcılara karbon ayak izini küçültecek adımları atmaları konusunda en baştan kurallar koyduk. Akıllı binalar, enerji verimliliği uygulamaları, yağmur suyunun toplanarak biriktirilmesi ve kullanılması, çatılarda güneş enerjisi kullanımı, arıtma, filtrelizasyon gibi uygulamalarımız zaten mevcut” dedi.
Tüm bu adımları henüz yatırım yapılırken zorunlu tuttuklarını ve sanayicileri henüz fabrikalarını, tesislerini inşa ederken yapılarını bu kurallara uygun dizayn etmelerini sağladıklarını söyleyen Telseren, “Bugün geldiğimiz noktada AB Yeşil Mutabakatı, karbon ayak izi küçük olmayan sanayicilere ihracat engeli koyacak. BAYOSB’nin bu uygulamaları sayesinde burada faaliyet gösteren tüm sanayiciler karbon ayak izinin küçüklüğü nedeniyle doğal olarak rakiplerine karşı bir adım öne çıkacak” diye konuştu.
“Treni kaçırmamamız lazım”
Dünya ve Türkiye ekonomisini de değerlendiren ve Dünyada hem pandemi hem de değişen eksen kaymaları nedeniyle kartların yeniden dağıtıldığını, bu yeni dünya düzeninde fırsatların iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen BAYOSB Başkanı Telseren, “Treni kaçırmamak lazım ve henüz kaçırmadık. Bu treni kaçırmamak için içteki bölünmüşlüğümüzün giderilmesi, çoğulcu, farklıları değil ortaklıklarımızı ön plana çıkaran ancak farklılıklarımızın da avantajlarından beslenen bir iklimi yaratmamız gerekiyor” dedi.
BAYOSB’nin 2019 yılında dolması gerektiğini ancak BAYOSB’nin bugün bu doluluk oranına ulaşamadıysa bunun kabahatinin sanayicide olmadığına belirten Telseren, “Bugün sadece ihracat yapan ve katma değerli ürün üreten sanayici yatırım yapabiliyor. Dünya rekabetine uygun olarak teknolojisini geliştirme noktasında bir karar verme durumunda kaldığı için, rekabet imkanını kaybetmemek için bu yatırımları yapıyor, yatırım iklimi müsait olduğu için değil” dedi.
Dünyada yatırımı teşvik için dolaylı vergilerin ortadan kalktığını, doğrudan vergilerde de indirimlere gidildiğini hatırlatan Telseren, “Bizde ise maalesef ikisi de yükseliyor. Yatırımcıyı teşvik edecek düzenlemeler yapmamız gerekiyor, hem de hemen” diye konuştu.
Son olarak İZKA’dan aldığı hibe destek ile ‘Yeşil OSB Yol Haritası Projesi’ni de hayata geçiren BAYOSB’nin, AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde önümüzdeki dönemde karbon ayak izini küçültmek zorunda kalacak sanayicilerin daha fazla ilgi odağı haline gelmesi bekleniyor.
BAYOSB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Telseren, 15 yıllık bir planlama ile ilk kuruldukları günden beri Yeşil OSB konseptine bağlı kaldıklarını ve bu konuda adımlar attıklarını belirterek, “AB’nin Yeşil Mutabakat uygulaması ile ihracatçı sanayicilerin karbon ayak izini küçültmelerini gerektiriyor. BAYOSB’de faaliyet gösteren sanayiciler bugünden bu avantaja sahipler” dedi.
BAYOSB’deki firmalar bir adım önde
AB Yeşil Mutabakatı ile Yeşil OSB fikrinin artık tüm sanayi için zorunluluk haline geldiğine dikkat çeken BAYOSB Başkanı Telseren, “Biz bunu öngördüğümüz için çok önceden bu çalışmalara başladık ve BAYOSB’ye gelen tüm katılımcılara karbon ayak izini küçültecek adımları atmaları konusunda en baştan kurallar koyduk. Akıllı binalar, enerji verimliliği uygulamaları, yağmur suyunun toplanarak biriktirilmesi ve kullanılması, çatılarda güneş enerjisi kullanımı, arıtma, filtrelizasyon gibi uygulamalarımız zaten mevcut” dedi.
Tüm bu adımları henüz yatırım yapılırken zorunlu tuttuklarını ve sanayicileri henüz fabrikalarını, tesislerini inşa ederken yapılarını bu kurallara uygun dizayn etmelerini sağladıklarını söyleyen Telseren, “Bugün geldiğimiz noktada AB Yeşil Mutabakatı, karbon ayak izi küçük olmayan sanayicilere ihracat engeli koyacak. BAYOSB’nin bu uygulamaları sayesinde burada faaliyet gösteren tüm sanayiciler karbon ayak izinin küçüklüğü nedeniyle doğal olarak rakiplerine karşı bir adım öne çıkacak” diye konuştu.
“Treni kaçırmamamız lazım”
Dünya ve Türkiye ekonomisini de değerlendiren ve Dünyada hem pandemi hem de değişen eksen kaymaları nedeniyle kartların yeniden dağıtıldığını, bu yeni dünya düzeninde fırsatların iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen BAYOSB Başkanı Telseren, “Treni kaçırmamak lazım ve henüz kaçırmadık. Bu treni kaçırmamak için içteki bölünmüşlüğümüzün giderilmesi, çoğulcu, farklıları değil ortaklıklarımızı ön plana çıkaran ancak farklılıklarımızın da avantajlarından beslenen bir iklimi yaratmamız gerekiyor” dedi.
BAYOSB’nin 2019 yılında dolması gerektiğini ancak BAYOSB’nin bugün bu doluluk oranına ulaşamadıysa bunun kabahatinin sanayicide olmadığına belirten Telseren, “Bugün sadece ihracat yapan ve katma değerli ürün üreten sanayici yatırım yapabiliyor. Dünya rekabetine uygun olarak teknolojisini geliştirme noktasında bir karar verme durumunda kaldığı için, rekabet imkanını kaybetmemek için bu yatırımları yapıyor, yatırım iklimi müsait olduğu için değil” dedi.
Dünyada yatırımı teşvik için dolaylı vergilerin ortadan kalktığını, doğrudan vergilerde de indirimlere gidildiğini hatırlatan Telseren, “Bizde ise maalesef ikisi de yükseliyor. Yatırımcıyı teşvik edecek düzenlemeler yapmamız gerekiyor, hem de hemen” diye konuştu.