Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl Oldu"
Bakırçay Bölge Gazetesi - Bergama Ziraat Odası Başkanı Nuri Taşkıranoğulları, 2024'ün tarım için olumsuz geçtiğini ve çiftçilerin zeytinyağı fiyatları, kuraklık ve artan maliyetlerden zarar ettiğini belirtti.
Bergama Ziraat Odası Başkanı Nuri Taşkıranoğulları: "2024 Yılı Tarım Açısından Olumsuz Geçti"
BAKIRÇAY - Bergama Ziraat Odası Başkanı Nuri Taşkıranoğulları, 2024 yılının tarla bitkileri ve zeytincilik üretimi açısından olumsuz geçtiğini belirtti. Taşkıranoğulları, üreticilerin genelde zarar ettiğini ifade ederek şunları söyledi: "2024 yılı bölgemiz için tarım açısından kara bir yıl oldu. Çiftçimiz geçmişte de zorlu yıllar yaşadı ancak bu günlerin de aşılacağına inanıyorum. Bölgemizde iki temel sorunla karşı karşıyayız: İklim krizi nedeniyle artan kuraklık ve buna bağlı verim kaybı ile yükselen üretim maliyetleri. Bu iki faktör çiftçilerimizin omuzlarındaki yükü ağırlaştırıyor."
Taşkıranoğulları, 2025 yılına dair umutlu mesajlar vererek, "Yeni yılın çiftçilerimizin emeklerinin karşılığını alacakları, bereketli ve kazançlı bir yıl olmasını diliyorum," dedi.
Bergama Ziraat Odası Başkanı Nuri Taşkıranoğulları'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Zeytinyağı Fiyatları ve Üretici Zararı
“Diğer tarla bitkilerinde olduğu gibi bu yıl zeytin ve zeytinyağında zor bir yıl yaşadık. Geçen yıl 300 lira olan yağ fiyatları, ürün rekoltesi diğer ülkelerde artması ve ihracata getirilen kota ile bu yıl 200 liraya düştü. Ama kg başı maliyeti 240 lirayı bulan zeytinyağında üreticimiz zarar etti.
Kuraklık ve Düşük Verim
Bölgemizde ise özellikle bayır bölgelerde zeytinlerin susuzluk nedeni ile zeytinlerin kuruması yüzünden yağ verimi düştü, toplama zahmeti arttı. Geçen yıl 5 kg zeytinden 1 litre yağ alınırken bu yıl bu rakam neredeyse 7 kg’a kadar çıktı. Artan işçilik maliyetleri ve ton başına yağda 3500 liraya çıkan fabrika baskı fiyatları da zeytin üreticisinin işini daha da zora soktu.
Markalaşma Eksikliği
Tabii ülkemizde zeytinyağında markalaşma oluşmaması ve dökme olarak ihracat edilmesi sanayici ve ihracatçının dolayısıyla alım yaptığı üreticinin de gelirini düşürmektedir.
Makineleşmenin Gerekliliği
Zeytinde artık ekimde ve hasatta mutlaka makineleşme şart. Ara budamada da bu gerekli. İlçemizde 2003 yılından beri ücretsiz dağıtılan fidanların da etkisi ile zeytin ağacı sayısı çok arttı. Ama makineleşme aynı hızla olmadı. Şu an ilçemizde sadece iki adet büyük zeytin dikim, budama ve hasat makinesi var. Bu makineleşmeyi pamukta sağladığımız için pamuk üretimi bir nebze de olsa sürdürülebilir oldu. Şu an zeytinde sadece işçi parası vermeyen aile ziraatı yapan çiftçilerimiz biraz para kazandı.
Sofralık Zeytin Sorunları
Bu yıl Marmara’da üretim bol olunca sofralık zeytinde de üretici beklediği fiyatı bulamadı.
İzmir Ticaret Borsası, dünya fiyatlarını dikkate almıyor
Pamuk fiyatları bu yıl büyük bir sorun yaratmış durumda. Şu anda 21-22 TL seviyelerinde olan pamuk, 4 yıl önce 29 TL olan fiyatın çok gerisinde kalmışken, maliyetler ise aynı dönemde en az 3-4 kat artmış durumda. İzmir bölgesindeki bir diğer sorun ise İzmir Ticaret Borsası'nın dünya fiyatlarının 10 TL altında fiyat belirlemesi. Dünya fiyatı baz alındığında, şu an pamuk fiyatı yaklaşık 26 TL civarında olmalıydı. Bu durumu, bölgedeki pamuk ekiminin yoğun olduğu Ziraat Odaları ile birlikte Ticaret Bakanlığı’na şikayet ettik. Ancak sanayi lobisinin daha güçlü olması nedeniyle bir sonuç alınamadı.
Domates üreticileri, bu yıl büyük zarara uğradı. Fabrikalara, zor şartlarla, çok düşük fiyatlarla satılan sanayi domatesi, iki yıl önce 3,5 TL civarında satılırken, bu yıl 1,6 ve 1,8 TL arasında işlem gördü. Domates üreticilerine önerim, 100 dönüm ekenlerin mutlaka ekiminin yarısını sözleşmeli yapmaları. Fiyatların yüksek olacağı beklentisiyle sözleşmeli üretime sıcak bakılmıyor, ancak fiyatlar düşük olduğunda bu, bir dengeleme sağlarken üreticiyi korur.
Tohumluk mısır ve ayçiçeği verimlerinde de bu yıl düşüş yaşandı ve çiftçiler kazanç sağlayamadı.
2024 yılı, bölgemiz için tarım açısından olumsuz geçti. Çiftçiler daha önce de zor yıllar geçirmişti. Ancak bu günlerin aşılacağına inanıyorum. Bölgemizdeki tarımın iki temel sorunu, iklim krizi nedeniyle artan kuraklık ve verim kaybı, bir de artan üretim maliyetleri. Bu iki sorun, çiftçilerin belini büküyor. 2025 yılının daha iyi geçmesini ve üreticilerin emeklerinin karşılığını alacakları bir yıl olmasını diliyorum. Yeni yılda bereketli ve bol kazançlar temenni ediyorum."
YORUMLAR