Buca'da kadının toplumdaki yeri konuşuldu: "Kadın hayatında her alanında hak sahibi olmalı"
TOPLUMSAL cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmak için örnek projelere imza atan Buca Belediyesi’nin, Türk kadınlarının milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin 87. yıl dönümüne özel düzenlediği seminer büyük ilgi gördü.
05 Aralık 2021 - 15:14
TOPLUMSAL cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmak için örnek projelere imza atan Buca Belediyesi’nin, Türk kadınlarının milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin 87. yıl dönümüne özel düzenlediği seminer büyük ilgi gördü.
Buca Belediyesi Kadın Aktivite Merkezi’nde düzenlenen seminerde Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Akça Toprak Ergönen ve Avukat Özlem Altıparmak konuşmacı olarak yer aldı. Bucalıların yoğun ilgisini gören seminerde Prof. Dr. Ergönen yaygın olarak ihlal edilen en temel insan hakkının kadınların sağlıklı yaşam hakkı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ergönen, “Dünya nüfusunun yarıdan fazlasını kadınlar oluşturuyorlar. Dünyada işlerin yarıdan fazlasını yapıyorlar. Cinsiyete dayalı ayrımcılık nedeni ile insan, yurttaş, birey olarak algılanmıyorlar. Ülkelerin eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorlar. Ücretli iş, para, mülk sahibi değiller. Karar mekanizmalarında yer alamıyorlar. Dünyada her üç kadından biri hayatlarındaki erkekler tarafından fiziksel ya da cinsel yönden şiddete uğruyor. Kadınlar uğradıkları bu şiddet nedeniyle sağlıklı yaşayabilecekleri yıllarını yitiriyorlar. Cinsiyete dayalı ayırımcı değerler kadına uygulanan şiddetin temel nedenidir” dedi.
KADIN HAYATIYLA İLGİLİ KARARLARINI ÖZGÜRCE ALABİLMELİ
Avukat Özlem Altıparmak ise kadınların sahip olduğu hakkın seçme ve seçilme ile sınırlı olmaması, hayatlarıyla ilgili aldığı kararların hepsinde özgür olmaları gerektiğini söyledi. Bunun için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Altıparmak, “Kadınlar seçim yaparken erkeğin arka planında kalıyor. Kadın, evliliği ile ilgili çocuğunun olup olmayacağı ile ilgili karar alırken sürecin öznesi olması gerekirken ne yazık ki bunlar gibi genel seçim alanlarında nesne konumunda kalıyor. Böylesi durumlarda kadın için her alan bir performansa dönük ne yazık ki. Erkek çocuk sahibi kadın kız çocuk sahibi kadına göre ya da evli kadın bekar kadına göre sosyal sınıf olarak daha avantajlı bir durumda oluyor. Kadın, toplumun kendisinden beklediğini gerçekleştirebildiği ölçüde hayatın içinde konumlandırılıyor” diye konuştu.
Buca Belediyesi Kadın Aktivite Merkezi’nde düzenlenen seminerde Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Akça Toprak Ergönen ve Avukat Özlem Altıparmak konuşmacı olarak yer aldı. Bucalıların yoğun ilgisini gören seminerde Prof. Dr. Ergönen yaygın olarak ihlal edilen en temel insan hakkının kadınların sağlıklı yaşam hakkı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ergönen, “Dünya nüfusunun yarıdan fazlasını kadınlar oluşturuyorlar. Dünyada işlerin yarıdan fazlasını yapıyorlar. Cinsiyete dayalı ayrımcılık nedeni ile insan, yurttaş, birey olarak algılanmıyorlar. Ülkelerin eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorlar. Ücretli iş, para, mülk sahibi değiller. Karar mekanizmalarında yer alamıyorlar. Dünyada her üç kadından biri hayatlarındaki erkekler tarafından fiziksel ya da cinsel yönden şiddete uğruyor. Kadınlar uğradıkları bu şiddet nedeniyle sağlıklı yaşayabilecekleri yıllarını yitiriyorlar. Cinsiyete dayalı ayırımcı değerler kadına uygulanan şiddetin temel nedenidir” dedi.
KADIN HAYATIYLA İLGİLİ KARARLARINI ÖZGÜRCE ALABİLMELİ
Avukat Özlem Altıparmak ise kadınların sahip olduğu hakkın seçme ve seçilme ile sınırlı olmaması, hayatlarıyla ilgili aldığı kararların hepsinde özgür olmaları gerektiğini söyledi. Bunun için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Altıparmak, “Kadınlar seçim yaparken erkeğin arka planında kalıyor. Kadın, evliliği ile ilgili çocuğunun olup olmayacağı ile ilgili karar alırken sürecin öznesi olması gerekirken ne yazık ki bunlar gibi genel seçim alanlarında nesne konumunda kalıyor. Böylesi durumlarda kadın için her alan bir performansa dönük ne yazık ki. Erkek çocuk sahibi kadın kız çocuk sahibi kadına göre ya da evli kadın bekar kadına göre sosyal sınıf olarak daha avantajlı bir durumda oluyor. Kadın, toplumun kendisinden beklediğini gerçekleştirebildiği ölçüde hayatın içinde konumlandırılıyor” diye konuştu.