Büyükşehir'in İşaret Dili Çevirmenleri: Sağırların Sesi Olan İki Genç Kadın
İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü’nde görev alan Türk İşaret Dili Eğitmeni ve Yeminli Çevirmenleri Özlem Özer ve Melek Uslular, hem görev aşkları hem de hayat hikâyeleri ile dikkat çekiyor.

02 Mart 2025 - 16:27
3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü’nde işaret dili çevirmenleri hikâyelerini anlattı
İzmir’de sağırların “sesi” var
Özlem Özer ve Melek Uslular, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işaret dili çevirmeni olarak görev yapan iki genç kadın. Sağır ve işitme engelli insanlar ile duyanlar arasında adeta bir köprü olan çevirmenler; etkinliklerde, meclis toplantılarında ve kurslarda konuşulanları elleri ve mimiklerini kullanarak simültane bir biçimde Türk İşaret Dili’ne çeviriyor. Ebeveynleri sağır olduğu için ilk karşılaştıkları dilin işaret dili olduğunu belirten Özlem Özer ve Melek Uslular, “Ana dilimiz olan Türk İşaret Dili’ni kullanarak sağırların sesi olduğumuz için gururluyuz” diyor.İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü’nde görev alan Türk İşaret Dili Eğitmeni ve Yeminli Çevirmenleri Özlem Özer ve Melek Uslular, hem görev aşkları hem de hayat hikâyeleri ile dikkat çekiyor. Yoğun bir çalışma temposuyla ellerini ve mimiklerini kullanarak birer “aktarıcı” konumunda olan çevirmenler, 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü öncesi iş ve sosyal hayatlarında duyanlar ve duymayanlar arasında nasıl köprü olduklarını anlattı. Ebeveynleri sağır olduğu için doğdukları andan itibaren ilk karşılaştıkları dilin Türk İşaret Dili olduğunu söyleyen Özer ve Uslular, İzmir Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla sağırların sesi oldukları için gurur duyduklarını belirtti.
“Dili bilmekle çevirmenlik yapmak aynı şey değil”
Annesi ve babasının sesle daha önce hiç tanışmamış ve sesi nasıl kullanacağını bilmeyen sağır kişiler olduğunu ve ana dillerinin de Türk İşaret Dili olduğunu vurgulayan Özlem Özer, “Doğduğumuz andan itibaren ilk karşılaştığımız dili ana dil olarak kabul ettiğimiz için benim de ana dilim işaret dili. Okul öncesi eğitimi alana kadar hep işaret dili ile iletişimimi sürdürdüm” dedi.Üniversiteyi çocuk gelişimi alanında tamamlayan ve işaret diline olan hakimiyetini profesyonel yaşama taşıma konusundaki farkındalığının geç oluştuğunu söyleyen Özer, “Mezun olduktan sonra çocuk gelişimi alanında bir süre çalıştım. Daha sonra işaret dili ile ilgili kendimi geliştirmek istedim. Çünkü dili bilmekle çevirmenlik yapmak aynı şey değil. Sosyal çevrende bu dili kullanmak ile hiç tanımadığın bir insanın söylediklerini hiç tanımadığın bir insana aktarmak çok farklı bir sorumluluk. Bu konuyla ilgili eğitimlerimi tamamladım ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işaret dili çevirmeni olarak işe başladım” diye konuştu.
YORUMLAR