CHP'li Rıza Gök, Dikili'nin MR'ını çekti

Akıllarda “acaba yerel seçimler erkene çekilir mi” sorusu olsa da, yerel seçimlerin planlandığı gibi 31 Mart 2019’da yapılma ihtimali daha güçlü gibi gözüküyor.  Öyle ya da böyle yerel seçimler kapıda. Dikili dahil her yerde Belediye Başkan adayları konuşulmaya başlandı bile. Adı geçtiğimiz dönem belediye başkanlığı için sıkça geçen Rıza Gök’le yeni dönemi ve adaylığı konuştuk...

CHP'li Rıza Gök, Dikili'nin MR'ını çekti
06 Eylül 2018 - 23:52

Rıza Gök, 1961’den bu yana İzmir’de, 1990’lardan bu yana da Dikili’de yaşıyor. 1972’den bu yana CHP’li. Gençlik kolları, İzmir İl yönetim kurulu üyeliği, Dikili Belediye Meclis Üyeliği dahil neredeyse her kademede görev yapmış Rıza Gök, Dikili Belediye Başkanlığı için henüz aday adaylığını açıklamamış olsa da Dikili’nin geleceği üzerine kafa yoruyor.  Biz de bunun üzerine kendisine açıkça sorduk…

Sayın Rıza Gök, Dikili Belediye Başkanlığı’na aday mısınız?

4-5 bin yıl öncesinin Antik döneminin Pergamon limanına, Atarneus Antik Kenti’ne, Lidyalılardan Frikyalılara oradan Türkiye Cumhuriyeti’ne ve şimdi de Atatürk Botanik Bahçesi’ne beşiklik yapan Dikili’ye belediye başkanı olmak tabii ki benim de hayalim.

Dikili Türkiye’nin aydınlık yüzü. 1984’lü yıllardan bugüne kadar Türkiye’yi aydınlatan, ulaşım, su ve sağlık gibi alanlarda toplumcu belediye hizmetleri ile hem model hem de efsane olan Dikili’ye Belediye Başkan adayı olmak her şeyden öte ciddiyet ister.

Dikili yeniden huzurun ve turizmin kenti olacaksa, bunun için iyi bir hazırlık kaçınılmaz. Bu hazırlığın merkezinde ise Dikili’nin mevcut demografik yapısını da kucaklayacak, liyakatlı ve kucaklayıcı bir kadroya ihtiyaç var. Yani başkan adayı olmak için aday olmamak gerekiyor, aday olunca “Başkan” olmalı!

Ben böyle bir açıdan bakıyorum. Dikili’nin yeni bir kent kültürüne, yeni bir toplumsal belediyecilik anlayışına ihtiyacı var. Bunun için de farklı siyasi tercihleri olanlar da dahil, kentin işadamları, esnafı, Sivil Toplum Örgütleri ve Dikili için hayali olan herkesi bir araya getirip, “Nasıl Bir Dikili İstiyoruz” sorusuna ortak cevaplar bulmalıyız. Ben şu anda bu hazırlıkları yapıyorum.

NÜFUS ON YILDA İKİYE KATLANDI

Bu hazırlığınız kapsamında Dikili’de öne çıkan en önemli sorunlarını ve çözüm önerilerini nasıl özetlersiniz?

Dikili’de kuşkusuz bir çok sorun var ama bunları genel olarak üç başlık altında toplamak mümkün: Birincisi altyapı, yapılaşma, su ve yol gibi fiziki sorunlar, ikincisi turizm’de marka kent olamamanın getirdiği sorunlar, üçüncüsü ise toplumcu belediyecilik sorunları.

Dikili’nin kış nüfusu son on yılda neredeyse iki kat arttı. Nüfus 25 binlerden 42 binlere ulaştı. Yaz nüfusu ise bilindiği gibi çok daha hızlı artıyor. Dikili ciddi göç alıyor. Nüfus altyapı sorunlarını da tetikliyor. Su sorunu da, yol sorunu da, arıtma sorunu çözülmediği sürece Dikili’de şikayet bitmez. Örneğin, güçlü bir arıtma sistemi kurmadan Dikili’de kokudan kurtulmak mümkün olmaz. Su sorunu çözmek için de mutlaka daha büyük ölçekli çözümler üretmek, imar planlamasını ve kent merkezini de yüzü Avrupai bir turizm merkezine yakışır hale getirmemiz gerekiyor.

Doğa bize, denizi yosunsuz, kumlu, sahili kesintisiz 40 km’yi bulan bir kenti armağan etmiş. Üstelik bu kentin tarihi MÖ 4-5 binli yıllara kadar uzanıyor. İlk el yazması kitapların yazıldığı, parşümenin bulunduğu, ilk liman ticaretinin yapıldığı bu topraklarda biz Dikili’nin tarihini değerlendiremediğimiz gibi, bölgenin doğal kaynağı olan Jeotermal’i de değerlendiremiyoruz.

DİKİLİ ÇEVRE KENTLERİN ARASINDA EZİLİYOR

Dikili, Bergama, Ayvalık gibi çevre ilçelerin gölgesinde kalıyor, biraz da eziliyor. Oysa Dikili, tarihi ile, doğa güzellikleriyle, termalleriyle, çileği ve zeytini ile iddialı bir turizm merkezi olmalı. Dikili de uluslar arası festivaller ve tarım fuarları yapmalı…

Midilli burnumuzun dibinde. Midilli ile gemi seferleri yeniden yapılandırılmalı, Dikili Yunanistan başta olmak üzere Akdeniz’in ve Avrupa’nın bir çok kenti ile kardeş şehir olmalı. Bu kardeşlik, kağıt üzerinde kalmamalı, ticari, sosyal ve kültürel çalışmalarla buluşmalı…

Dikili için diğer önemli bir başlık ise yeni toplumcu belediyecilik. Belediyecilik artık, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yalnızca yol, su, kanalizasyon olmaktan çıktı. Biz de halen yol, su, kanalizasyon konuşmamız bizim geri kalmışlığımızla ilgili. Yeni toplumcu belediyeciliğin günümüzdeki en önemli özelliği insanın mutluluğu ve huzuruna endeksli olmadır. Yeni toplumcu bir belediye suyu, ulaşımı, iletişimi, enerjiyi en ucuz şekilde, hatta ücretsiz halka ulaştırmalı. Kentli belediye çalışmalarından dolayı mutlu olmalı, kentin yoksulluk, işsizlik gibi sorunları belediye tarafından çözülmeli. İnsan odaklı ve bütün toplumsal kesimlerin katılabileceği bir belediyecilik, sözü ve kararı halka taşır. Belediye bu kararları hayata geçiren bir kuruma dönüşür.

Kamucu ve halkçı bir belediye Dikili’de üretim kooperatiflerini yeniden oluşturarak, üretici ile tüketici arasından doğrudan bir köprü oluşturmalıdır. Dikili’nin çileği, zeytini, zeytinyağı, tarım ürünleri kooperatifler üzerinden Türkiye’nin ve Avrupa’nın dört bir yanına satılır hale gelebilir…

KENT KÜLTÜRÜNÜ ÖNE ÇIKARMALI

Sayın Gök “henüz aday değilim” diyorsunuz ama aday gibi hazırlanmışsınız?

Her ne kadar başka bir kentte doğmuş olsam da, ben çok uzun süredir kendimi Dikili ile özdeşleştirmiş durumdayım. Ne Dikili’ye ne de sorunlarına yabancıyım. Ben Dikiliyi turizm ve tarih kenti yapacak birikimin Dikili’de olduğuna inanıyorum.  Bunun için yapılması gereken en önemli şey bir yandan CHP içindeki çekişmeleri bir kenara iterek ortak bir hareket yaratmak, diğer yandan da siyasi kimliklerimizi, hatta etnik ve dini  kimliklerimizi bir kenarda tutarak yeni bir belediyecilik tarzıyla, yeni bir siyaset anlayışıyla kent kültürünü öne çıkartmak olmalıdır.

Yani Dikili’nin kaderi ne siyasi tercihlere, ne de kimlik ya da hemşehri tercihlerine bırakılmalı, “Ben Dikililiyim” diyen herkesle birlikte yürümeli. Aslolan da Dikili’nin geleceği için el ele yürümektir…

Bunu başarırsak Dikili hak ettiği noktaya gelir, hak ettiği itibarı görür, bu yolu açanlar da hak ettikleri sıfata sahip olurlar…

BAKIRÇAY GAZETESİ 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl Oldu"
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl...
'Türkiye'nin Balığı Dünya Sofralarında, Biz Neden Tüketimde Gerideyiz?'
'Türkiye'nin Balığı Dünya Sofralarında, Biz Neden Tüketimde...