"Çocuğun hayatında aktif rol almayan baba, figüran olarak kalır"
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Bir baba çocuklarının hayatında aktif rol alamıyorsa, çocuğun hayatında bir figüran olarak kalır” açıklamasında bulundu.
Babalar Günü vesilesiyle “ideal bir baba” olmanın püf noktalarını anlatan Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut babanın asli görevinin anneye yardımcı olmak, annenin yetişemediği noktalarda anneye destek olmak olmadığını belirterek, “Çocuğu kaç yaşında olursa olsun, iyi bir baba; arada bir anneye destek olan değil, çocuğun hayatında aktif rol alandır” dedi.
Bazı babaların “Şimdi küçük anlamıyor, büyüyünce onunla futbol oynayacağım” ya da “Dur, büyüsün bakalım. Biz o zaman birlikte tatile gideriz” şeklinde yaklaşımlarla “babalığı” erteleme peşinde olduklarına değinen Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Bir baba çocuklarının hayatında aktif rol alamıyorsa, çocuğun hayatında bir figüran olarak kalır” açıklamasında bulundu.
Peki “aktif rol almak” ne demek? Bunun, çocuğa “çok oyuncak almak” anlamına gelmediğini vurgulayan Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Bir baba okul müsameresine geliyorsa, sınavın nasıl geçti diye soruyorsa, çocuğunu elinden tutup alışverişe götürüyorsa, havuzda-denizde onunla birlikte hoplayıp zıplıyorsa, ateşlendiğinde endişelenip ilaçlarını takip ediyor ve doktora götürüyorsa, çocuğun hayatında aktif rol alıyor demektir” şeklinde konuştu.
Çocuk küçükken kurduğunuz ilişki, yetişkinlikte de devam eder
Çocuğuyla ilgilenmeyen ve onun hayatında aktif rol almayan babaların çocukların hayatında adet bir “figüran” olarak kalabileceklerine değinen Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Çocuğunuz küçükken temelleri nasıl atıyorsanız, çocuğunuzla ilişkinizde yetişkinlikte de pek bir şey değişmiyor” dedi. Günümüzde sürekli bir yoğunluk içerisinde olunduğuna ve insanların çocuklarıyla akşamları oturup yemek bile yemediğine dikkat çeken Karabulut, “Anne ayrı geliyor, baba ayrı geliyor, saat geç oluyor, çocuk önden yemeğini yiyor. Oysa derdimiz çocuğa sadece yemek yedirmek olmamalı. Ailece sofraya oturmak, sohbet etmek, bir şeyleri paylaşmak önemli” açıklamasında bulundu.
Çocuğunuzun zihninde hep çalışan ve eve geç gelen bir baba olarak yer etmeyin
Çocuğun zihninde hep çalışan, geç gelen bir baba olmak yerine onunla bire bir ilgilenen bir baba olmak isteyenlerin bunun temellerini çocuk doğduğu andan itibaren atmaları gerektiğini vurgulayan Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Babalar Günü vesilesiyle bunların hatırlanmasının önemli olduğunu düşünüyorum. ‘Hadi gel, birlikte evde vakit geçirelim’ deyip, sonra da çocuğa ‘Sen orada oyun oyna, ben de burada gazete okuyayım’ demek, birlikte vakit geçirmek demek değil. Önemli olan aynı havayı solumak değil, bir şeyler paylaşmak” dedi. Karabulut, “Büyüyünce yaparız” anlayışının da doğru olmadığına değinerek, her yaşın ayrı bir kapasitesinin olduğunu ve her yaşta yapılacak şeylerin olduğunu vurguluyor: “Çocuğunuzun sizin için Babalar Günü’ne özel bir şeyler yapmasını istiyorsanız bunun temellerini siz, çocuğunuz doğduğundan itibaren atacaksınız. Siz çocuklarınızın hayatında ne kadar varolduysanız, onlar da ileride sizin hayatınızda o kadar var olur ve size bir telefon açıp kuru kuru ‘Babalar Günün kutlu olsun’ demez” ...
Babalar çaba sarf etmek durumunda
İlgili bir ebeveyn olma konusunun hem anne hem baba için de geçerli olduğunun altını çizen Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Babalar özellikle çaba sarf etmek zorunda kalıyorlar. Anne ister istemez çocuğu büyütüyor. Yediriyor, içiriyor, altını değiştiriyor, okulu ile uğraşıyor, öğretmeniyle uğraşıyor, hastalıklarıyla uğraşıyor. Eğer baba bunlardan uzak durursa, çocuğuna kendini sevdirmek için ekstra çaba sarf etmek zorunda kalır” açıklamasında bulundu.
Baba sadece otorite figürü olmamalı
Babanın korkulan bir insan olmaktan uzak durması gerektiğini belirten Karabulut, “Yeri geldi mi çocuk anneden de çekinmeli babadan da çekinmeli ama yeri geldiğinde hiç çekinmeden düşündüklerini, fikirlerini her ikisine de söyleyebilmeli. Bir şey saklamaması için çocuğun, anne-babaların aşırı otoriter olmamaları gerekiyor” dedi.
Annenin yaptığı her işi baba da yapabilir
Babaların yemek yedirmediği ve bebeğin altını değiştiremediği gibi bir algının eskilerde kaldığını vurgulayan Karabulut, “Emzirmek ve doğurmak dışında annenin yapabileceği her şeyi baba da yapabilir. Zaten yalnız çocuk yetiştiren babaların veya birkaç günlüğüne çocuklarıyla yalnız kalan babaların mecbur kaldıkları zaman tüm işleri çok iyi yapabildiklerini de görüyoruz” açıklamasında bulundu.