Ebeveynler içe dönük çocuğa nasıl yaklaşmalı?
Bazı çocuklar sosyal ve dışa dönük bir yapı sergilerken bazı çocuklar da daha sessiz, daha sakin, içe dönük duygusal süreçler yaşıyor. Çevresiyle zayıf ilişki kuran çocuğun bir süre sonra sosyal ortamlardan dışlandığını belirten Çocuk – Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, bu durumun arkadaş ortamında etkileşim temelli birçok fırsatı kaçırmasına ve akademik başarısının da düşmesine neden olduğunu söylüyor. Konuk, içedönük çocuklar ile sağlıklı bağlar geliştirmenin önemini vurgulayarak çocuğa karşı duyarlı ve şefkatli yaklaşımların bu süreci yönetmeyi kolaylaştıracağını söyledi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk – Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, çocukların içe kapanık olmasına yol açan faktörler ve ebeveynlerin yaklaşımının nasıl olması gerektiği hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Ebeveyn tutumları ve çevre etkiliyor
Bazı çocuklar sosyal ve dışa dönük bir yapı sergilerken bazı çocuklarda daha sessiz, daha sakin, içe dönük duygusal süreçler yaşandığını belirten Çocuk – Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Her insan doğuşundan itibaren mizaç özelliklerini ortaya koyabiliyor. İçe dönüklük, bir çocuk için mizaç özelliği olabileceği kadar çevresel etmenlerin sonucu olarak da ortaya çıkıyor. Çocuklar içinde bu mizaç özellikleri anne-babanın tutumları ve çevrenin etkisi ile daha belirgin hale gelebilir veya azalabilir.” dedi.
Bu ipuçları içe kapanıklığa işaret ediyor
Çocuk – Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, içe kapanıklığın belirtilerini şöyle ifade etti: “Bir çocuğun arkadaş edinmekte zorlanması, kalabalık ortamlardan kaçınması, yeni ortamlara uyum sağlamakta güçlük çekmesi, sürekli yalnız kalmak istemesi, istek ve ihtiyaçlarını belirtmekte zorlanması, hem yakınları hem de yabancı kişiler ile iletişim kurmaktan kaçınması, duygu ve düşüncelerini tam olarak ifade edememesi gibi davranışlar çocukta içe kapanıklığın ipuçları olabiliyor.”
Zayıf ilişki kuran çocuk dışlanıyor
İçe kapanık çocukların başkaları ile iletişime geçmeden önce düşüncelerini ve söyleyeceklerini tartmaya, aşırı düşünmeye ve içsel süzgeçten geçirmeye ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Çocuk – Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Eğer bu ve benzeri durumlar, çocuğun günlük yaşantısını etkiliyorsa ve rutinlerini tamamlamakta işlev kaybına sebep oluyorsa çocuğun yaşamında önemli ölçüde sorunlara yol açabiliyor. Özellikle bir çocuğun akranlarıyla zayıf ilişki kurması, bir süre sonra sosyal ortamlardan dışlanmasına ve arkadaş ortamında etkileşim temelli birçok fırsatı kaçırmasına neden oluyor. Bununla birlikte akademik başarının düşmesine, sahip olduğu beceri ve yetenekleri ortaya koymaktan kaçındığı için gerçekte var olan performansını sergileyememesine de neden olabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Şefkatli yaklaşım süreç yönetimini kolaylaştıracaktır
Ayrıca çocuklardaki iç depresyon, yas süreci, travma, kaygı gibi durumların birçok psikolojik sorunların da habercisi olabildiğini belirten Çocuk – Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Ebeveynlerin içe kapanık çocuğa karşı duyarlı ve şefkatli yaklaşımları bu süreci yönetmeyi oldukça kolaylaştıracaktır. Anne baba olarak çocuğun tekrar eden davranışlarını gözlemlemek ve nasıl tepkiler verdiğini fark etmek, onun gereksinimlerinin nasıl karşılanacağını öğrenmek için oldukça önemlidir.” dedi.
Çocukla sağlam ve güvenli bağ kurulmalı
Çocuk – Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, ‘İçedönük çocuklar ile sağlıklı bağlar geliştirmenin önemi büyüktür.’ dedi ve sözlerini şöyle tamamladı: “Kurulan bağların niteliği çocuğun ilerideki duygusal sağlığı ile doğrudan ilişkilidir. Ebeveyn - çocuk arasında kurulan sağlam ve güvenli bağ duygusu, temelde çocuğun hem kendisine hem de çevresine karşı güven duygusunu verir. Bu sayede çocuk büyüdükçe dış dünyayla başa çıkabilmeyi öğrenir. Ayrıca güvenli ortamlarda yeni deneyimler elde etmesini sağlamak, akranlarıyla iletişime geçmesi için ortamı ve çocuğu önceden hazırlamak gerekiyor. Aşırı koruyucu bir ebeveyn tutumu sergilemek ve tüm olası olumsuz durumlardan sakınmak ve kollamak yerine yüreklendirmek, duygularını görmezden gelmek veya yok saymak yerine kabul etmek, çözüm önerilerini ve problem çözme yöntemlerini çocuk ile birlikte oluşturmak, anne baba olarak yanında olduğunuzu hissettirmek ve destek olabilmek oldukça önemlidir.”