Sosyal medyada, İstanbul hezimetinden AK Parti kadrolarının sorumlu tutulduğunu, ancak hiç kimsenin MHP'yi sorgulamadığını öne sürenler var.
Öte yandan, MHP'nin Manisa başta olmak üzere elindeki belediyeleri AK Parti'nin desteğiyle kazandığını, buna karşın AK Parti'nin İstanbul, Ankara ve Antalya gibi belediyeleri MHP'nin desteğine rağmen kaybettiğini savunanlar da var.
Bu hesaba göre, Cumhur İttifakı bir bozulsa, tarihinde hiçbir zaman 50+1'i bulamayan AK Parti şaha kalkacak(!)
Sırayla gidelim...
Öncelikle, 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşadığımız gece, muhalefet cenahından hükümete iletilen ilk destek mesajının MHP'den geldiğini hiçbir zaman unutmamak gerekir.
16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleşen ve başkanlık sistemine geçişi öngören referandumda, MHP tercihini "Evet"ten yana kullanmasaydı, acaba Türkiye bugün başkanlık sistemiyle mi yönetiliyor olurdu?
24 Haziran 2018 genel seçimlerinde MHP'nin desteği olmasaydı, acaba Sayın Erdoğan hem de o günlerde sert esen Muharrem İnce rüzgarına rağmen daha ilk turdan seçilebilir miydi?
Yine aynı seçimde CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti ve Saadet Partisi bileşenlerinden oluşan Millet İttifakı birlikteliğinin karşısında, yani TBMM'de çoğunluğu elde edebilir miydi AK Parti?
Şimdi birileri çıkmış, yerel seçimlerde MHP'nin Cumhur İttifakı'na faydası olup-olmadığını sorguluyor.
Hatırlayınız, 23 Haziran'a kısa bir süre kala, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin konvoy eşliğinde İstanbul'a gelişini aktaran video görüntüleri partisinin sosyal medya hesabından paylaşılmıştı.
Mehter Marşı eşliğindeki görüntülerin İstanbul seçimine olumsuz yansıdığı ve Kürt kökenli seçmeni AK Parti'den uzaklaştırdığı yönünde yorum yapanlar oldu.
Böyle saçma sapan yorumlar üzerinden AK Parti kanadındaki gerçek zafiyetleri gizlemeye çalışanlara, Milliyetçi Hareket Partisi'nin 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizdeki 21 ilden 19'unda oylarını artırdığını hatırlatmakta fayda var.
Zira MHP'yi Kürt kökenli vatandaşlarımızla sorunlu göstermeye çalışmak tam anlamıyla bir hezeyandır.
Bu noktada, MHP birlikteliğinin İstanbul seçimlerinde AK Parti'ye zarar verip-vermediğini sorgulamak yerine, seçim arifesinde gündeme gelen terörist başı Abdullah Öcalan’ın mektubu ile Osman Öcalan’ın TRT Kurdi’ye çıkarılmasının İstanbul'daki ülkücü seçmene ne yönde yansıdığını sorgulamak daha rasyonel sonuçlar verebilir diye düşünüyorum.
YORUMLAR