CVK'dan Gastronomiye 5 milyon dolarlık yatırım: Mahizer

TÜRK GASTRONOMİSİNE BÜYÜK YATIRIM: MAHİZER

Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden CVK ailesi, gastronomi alanında büyük bir yatırıma imza atıyor. MAHİZER markasıyla Anadolu’nun zengin tatlılarını eşsiz kalite ve emsalsiz bir lezzetle dünyayla buluşturacaklarını belirten CVK Maden A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çevik, gastronomi yatırımının aile geçmişlerine ve ülkelerine ahde vefa olduğunun da altını çizdi. 
 
Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden CVK, gastronomi alanında da kendini göstermeye hazırlanıyor. Gastronomi yatırımlarının temelinde Türkiye’nin zenginliğinin sunulması ve dünyayla buluşması olduğunun altını çizen CVK ailesi, ilk aşamada 5 milyon dolarlık bir yatırımda bulunuyor. 

‘’Mahizer’’ ismiyle Anadolu’nun zengin tatlı birikimini sunacaklarını ve aile geleneklerinde gastronominin önemli yer tuttuğunu belirten CVK Maden A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çevik, gastronomi alanına giriş yapmanın bir ahde vefa olduğunu belirtiyor. Çevik, ayrıca 2023’ün ilk aşamasında İstanbul’da 11 şube açılışı gerçekleştireceklerini dile getirdi. 
 

USTALARI YETİŞTİREN BÜYÜK USTALARLA ÇALIŞIYORUZ

6 yıllık bir ARGE döneminin sonucunda Mahizer markasının ortaya çıktığını, ustaları yetiştiren büyük ustalarla çalıştıklarını, her aşamada en kaliteli ve doğrudan yöresinden temin edilen malzemeyle üretim yaptıklarının altını çizen Çevik, ‘’Baklavadan lokuma, sütlü tatlıdan katmere kadar çok çeşitli menüye sahibiz. Şu an menümüzde 79 çeşit tatlımız var. Çok özel reçeteler kullanıyoruz, 20 çeşit baklava, 7 çeşit katmer kadayıf, 5 çeşit trileçe, 17 çeşit muhallebi ve 13 çeşit pastaya sahibiz. Çeşitlerimizden spesiyal tabaklar da oluşturduk’’ diye konuştu. 

‘’BU TOPRAKLARA BORCUMUZ VAR’’

Gastronomiye ilgisinin hep çok yüksek olduğunu vurgulayan Çevik şunları söyledi: ‘’Bizi yetiştiren ülkemize borcumuz var. Bu borcu da ona en iyi şekilde hizmet ederek, saygınlıkla temsil edilmesine çaba harcayarak ödeyebiliriz. Bu noktadan hareketle amacımız kadim Anadolu coğrafyasının eşsiz zenginliğini tüm dünyaya göstermek. Gastronomi açışından ülkemizin eşi benzeri yok. Her yörenin neredeyse kendi özgü tatlısı var. Ayrıca aile geleneğimizde de fırıncılık var. 1930’lardan 1990’lara kadar fırıncılık yapmış bir aileyiz. Gastronomi yatırımımızda bunun da etkisi büyük.  Anadolu’nun muhteşem tatlılarını, özüne sadık, emsalsiz bir kalite, damaklardan izi silinmeyecek bir lezzetle dünyayla buluşturmaya geliyoruz. ‘’