Dikili, Kuzey Ege ve Bakırçay Havzasının bence incisi.
İlçe tarım, turizm ve termal kaynakları ile büyük bir gelişim ve dinamizm potansiyelini içinde barındırıyor.
Dikili, 1980’li yıllarda ülkenin baskıcı askeri yönetimi ve 83 sonrası askeri vesayet döneminde efsane belediye başkanı Osman Özgüven’in festivalleri ile aydınların nefes aldığı şirin bir kuzey Ege kasabasıydı.
O yıllarda kısıtlıda olsa Dikili’nin altyapı yatırımları da yapılabilmişti.
Dikili siyasetinin ve belediye yönetiminin 40 yılının 30 yılına Sosyal Demokrat belediyecilik damgasını vurmuş durumda 30 yılın 20 yılına da Osman Özgüven damgasını vurdu.
Peki, Dikili şu anda hak ettiği yerde mi?
Maalesef değil
Muadili durumda olan Çeşme son 10 yılda almış başını gitmiş durumda
Dikili 42 kilometre uzunluğundaki eşsiz kumsalları, harikulade koyları , doğası ve sıcak deniz suyu ile neden bu durumda?
Kısaca cevaplarsak yatırımsızlık ve ilgisizlik!
Hem devlet Dikili’ye uzak durmuş, hem de yerel yönetimler az kaynak ve yetkileri ile bir şey yapamamışlar.
Belki de Dikili marjinal solun kaynağı olarak görülmüş!
Osman Özgüven dönemimin bu aykırı uygulamalarını barındıran kente dönemin bürokrasisi ve siyasi karar alıcılar bir çivi bile çakmamışlar.
Dikili ile ilgili bir haberci ve gazeteci olarak hatırladığım Limanın Özelleştirilip Midilli ile deniz trafiğinin açılması ve Midilli ile olan Gümrük ve sınır ticaretinin başlaması haberleri idi.
Biri dönemin belediye başkanı Yüksel Uçar Diğeri ise Osman Özgüven döneminde idi.
Dikili’ye ilk zamanlar Ak Parti hükümeti de çok fazla yatırım yapmadı, Foça gibi kaybedilmiş bir kale gibi görünen Dikili’ye bir hastane yapıldı. Birde Binali Yıldırım’ın çabaları ile Dikili- Salihler altı ara yolu yapıldı.
Çandarlı limanının gündeme gelmesi ve İstanbul- İzmir otoyolunun yapılması ile Dikili hatırlanmaya, önemi ortaya çıkmaya başladı.
İlçe de görüştüğümüz emlak uzmanları Çandarlı Bölgesinde arsa arazi Dikili merkezde de yazlık talebi arttı dediler.
Dikili sadece yazlık konutlar ve inşaat sektörü ile anılmamalı.
Sezon kısa da olsa termal turizm ile sezon 12 aya yayılıp hem süre hem de çeşitlilik açısından turizmde farklılığa gidilebilir.
Dikili’nin bu dönem ki şanslarından biri, “ Mustafa Tosun” (bir önceki belediye başkanı) döneminde sıfır seviyede olan Büyükşehir ile olan ilişkilerde bu dönem, “ Adil Kırgöz’ün- Tunç Soyer” ile kurduğu sıcak ilişkiler sayesinde tavan yapması.
Eğer geçen 10 yılda Aziz Kocaoğlu’nun Foça ve Yeni Foça’ya verdiği önemi, Tunç Soyer de Dikili’ye verir, alt yapı ve üst yapı yatırımlarını hızlandırır ise Dikili’nin kronik birçok sorununun çözülmesi demektir ki; bu da Dikili de turizm ve ticaretin canlanmasına çok katkı koyar.
Bir avantaj Büyükşehir belediyesi ile çok uyumlu çalışacak bir Dikili belediyesi vardır.
Gezip gördüğümde aldığım izlenim, bu yöndedir.
Tabi ki tek başına yerel yönetimler yetmez merkezi hükümet temsilcilerine de önemli görevler düşmektedir.
Onlar Dikili de muhalefette olsalar bile ülke genelinde iktidardadırlar.
Elbette muhalefet eleştirisini yapacaktır. Ama önemli olan eleştiri değil hizmettir
10 yıl sonra insanlar, Ak Parti ve MHP ilçe başkanlarını eleştirileri ile değil yaptıkları hizmetler ile anarlar.
Bu yüzden Dikili bu fırsatı kaçırmak istemiyorsa birlikte ve kenetlenmiş olarak hareket etmelidir.
Rıdvan Karapehlivan / Bölge Gazetesi Bakırçay Genel Yayın Yönetmeni
YORUMLAR