Diş Ağrısı Değil Delirten Hastalık Olabilir!

Medical Park Fatih Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kaya Kılıç, “Trigeminal nevralji, her yaşta ortaya çıkabilir ancak en sık 50 yaş üzerindeki insanlarda görülüyor” diyerek halk arasında ‘delirten’ veya ‘intihar ettiren’ hastalık adıyla bilindiğini söyledi.

Diş Ağrısı Değil Delirten Hastalık Olabilir!
18 Haziran 2018 - 21:05

Yüzünüzde şimşek çakar gibi bir ağrı hissettiniz, diş ağrısı deyip doktora gittiniz. Kanal tedavisi, ilaçlar işe yaramadı hatta ağrıdan delirmek üzereyseniz ‘trigeminal nevralji’den şüphelenebilirsiniz. Hastaları yıllarca çektikleri ıztıraptan 4 saatte kurtaran Medical Park Fatih Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kaya Kılıç, “Trigeminal nevralji teşhisi konulamayan bazı hastalar, bütün dişlerini çektiriyor. Bu hastalığa ‘delirten’ ya da ‘intihar ettiren’ hastalık da deniyor. Küçük bir operasyonla ağrılardan kurtulmak mümkün” diye konuştu.

Son yıllarda sıkça gündeme gelen trigeminal nevralji, yüzün genellikle bir yarısında (bazen iki taraflı olabilir) çok şiddetli, şimşek çakar, bıçak saplanır tarzda ağrı ve uyuşmanın olduğu bir hastalıktır. İsmini yüzün duyu hissini taşıyan trigeminal sinirden alır. Türkiye’de her yıl 3200 kişi bu hastalığa yakalanıyor. Hastalığın kadınlarda yaklaşık 2 katı sıklıkla görüldüğünü söyleyen Medical Park Fatih Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kaya Kılıç, “Trigeminal nevralji, her yaşta ortaya çıkabilir ancak en sık 50 yaş üzerindeki insanlarda görülüyor” diyerek halk arasında ‘delirten’ veya ‘intihar ettiren’ hastalık adıyla bilindiğini söyledi.

EVDEN ÇIKAMAZ HALE GETİRİYOR

Trigeminal nevraljinin nedeni, yüzün duyusunu sağlayan trigeminal isimli sinirin beyinde sıkışması ve ezilmesidir. Bu sıkışmanın en sık sebebi ise insanın kendi damarları olmakla beraber son yıllarda kendisinden sıkça bahsedilen MS (multipl skleroz) hastalığı, beyin tümörleri gibi durumlar da bu hastalığa yol açabilir. Hasta yüzünde; kulak, göz, dudaklar, burun, kafa derisi, alın, dişler ve çene gibi bölgelerde şimşek çakar gibi, bıçak saplanır gibi çok keskin ağrılar hisseder. Bu ağrı yüz yıkama, yüze dokunma, soğuğa maruz kalma, diş fırçalama, konuşma, tıraş olma, yemek yeme gibi eylemlerle başlayıp, şiddetlenebilir. Hatta ağrılar zamanla dayanılmaz hal alıp, hastayı yemek yiyemez, konuşamaz, evden dışarı çıkamaz hale getirebilir.

MİGREN DİYEN DE VAR, KAS HASTALIĞI DİYEN DE!

Bu çok şiddetli yüz ağrısı çeşitli hastalıklarla karıştırılır, özellikle diş ağrısına benzediğinden yanlışlıkla dişleri çekilen hastalar çok sıktır. Hastalar bu diş çekimlerinden elbette fayda görmezler. Hatta diş çekimi sonrası ağrıları artan hastalar da olabilir. Bunun dışında migren, kas iskelet hastalıkları ile de sıklıkla karışır. Teşhisi zor olduğu için senelerce psikiyatrik tedavi alan hastalar bile var. Hatta bu hastalar yakınları tarafından “Senin ağrından bıktık” diyerek dışlanabiliyorlar.

DOKTOR SARA İLACI YAZARSA ŞAŞIRMAYIN

Hastaya öncelikle ilaç tedavisi uygulanır. Normal ağrı kesici ilaçlar yerine epilepsi (sara) hastalarında kullanılan ilaçlar tercih edilir. Ne yazık ki ülkemizde “Doktora gittim, ağrı kesici yerine sara nöbeti ilacı verdi, ben bu ilacı kullanmam” diyerek ilacını kullanmayan hastalar mevcuttur. Düşük dozlarda başlanan bu ilaçlar arttırılabilir. Hatta tek ilaçla fayda görmeyen hastalarda ek olarak başka ilaçlar da başlanabilir. Hastaların büyük bir bölümü ilaç tedavisinden fayda görür ancak fayda görmeyen hastaların, dayanılmaz ağrılar yüzünden hayatları altüst olur. Yaygın kanının aksine, ilaç tedavisinden fayda görmeyen hastalarda radyofrekans (siniri yakma), balonla sıkıştırma ya da ışın tedavisi gibi çözümler bu hastalıkta üçüncü sıradadır.

BOŞ YERE AĞRI ÇEKMEYİN ÇÖZÜMÜ KOLAY

Yani ilaç tedavisinden fayda görmeyen hastalarda öncelikli olarak ameliyat düşünülür çünkü diğer girişimsel yöntemlerde amaç sinire ‘hasar’ vererek ağrıyı azaltmaktır. Oysa ameliyatın amacı sinire bası yapan damarı sinire zarar vermeden uzaklaştırarak ağrıyı yok etmektir. Trigeminal nevraljinin tek kalıcı çözümü mikrovasküler dekompresyon diye adlandırılan ameliyattır. Ameliyat; kulağın arkasından yapılan küçük bir kesiden mikroskop eşliğinde yapılır. Kafatasında ufak bir delik açılır ve siniri sıkıştıran damar bulunarak sinir ile damar arasına tampon görevi görecek teflon malzeme konur ya da bu sıkıştıran damar kesilerek ameliyat 4 saatte tamamlanır. Hastalar ameliyat sonrası hafif baş ağrısı dışında sorun yaşamadan 3 gün içinde taburcu edilir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Av. Olgu Altuğ'dan Bergama Esnaf Çarşısı İçin Yargı Kararı Değerlendirmesi
Av. Olgu Altuğ'dan Bergama Esnaf Çarşısı İçin Yargı Kararı...
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl Oldu"
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl...