Dr. Nuran Talu: "Türkiye'nin karbonsuzlaştırma planı yok"
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen İklim Sohbetleri etkinliğine konuk olan Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar ve Dr. Nuran Talu dünyanın ve çevremizin karşılaştığı tehlikeleri, iklim değişikliğinde gelinen nokta ve yapılması gerekenler konusunda önemli bilgiler verdi.
17 Kasım 2020 - 22:47
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen İklim Sohbetleri etkinliğine konuk olan Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar ve Dr. Nuran Talu dünyanın ve çevremizin karşılaştığı tehlikeleri, iklim değişikliğinde gelinen nokta ve yapılması gerekenler konusunda önemli bilgiler verdi.
Gençlik Merkezi’nin youtube kanalı #ebbgenclik üzerinden yapılan online söyleşiye gençler yoğun ilgi gösterdi. EUROSOLAR Türkiye Yenilebilir Enerji Birliği Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar ve Küresel Denge Derneği Başkanı Dr. Nuran Talu özellikle yenilenebilir enerji konusuna dikkat çekti.
Dr. Nuran Talu, covid 19 ile birlikte sorunların ve krizlerin küresel boyutta olduğunun daha net görüldüğünü belirterek, “Artık krizler evimize kadar ulaşıyor. Küresel ısınma ile iklim değişikliği yaşanıyor. Bu ısınma neden oluyor? İnsanlığın doğaya müdahalesinin sonsuz şekle dönüştüğü görülüyor. Tabi bu kapitalist düzenle de alakalı bir konu. Sınır tanımadık doğaya müdahale ederken. Biz iklim değişikliğini bir çevre sorunu görmeyiz. Çevre sorunu olduğu için iklim değişikliği yaşanır deriz. Doğal hayatın yok edilmesinin önüne geçilemezse küresel yıkıcı krizlerle baş edilemez olacaktır. Burada 2 konu var. Sera gazı emilimi azaltılması hatta karbonsuzlaşma ve iklim değişikliği etkilerine uyum sağlamak. İnsanlık bu gardı almak zorunda. Mesela Türkiye’de susuzluk, gıda sorunu, afet yaşıyor. Özellikle kentlerde büyük sorun. Bir de halk sağlığı sorunu ve son olarak da geçim kaynaklarına sirayet ediyor. İklim meselesi uzun yıllar ihmal edilmiş meseledir. Afet gelince olay göz önüne gelmiş durumda. 2015 Paris Antlaşması bu alanda bir hareket sağlasa da bu alanda büyük bir zihniyet dönüşümü şarttır. Mevzuat değişikliği, torba yasalar derken şimdi de yenilebilir enerji kaynaklarını pervasızca kullanım meselesi ortaya çıktı. Türkiye’de iklim krizine karşı bakış açısını 3 kutuya koyalım. Karar verenler Ankara, uygulayanlar Belediyeler ve vatandaşlar. Bu 3 kesim buluşamıyor. Çünkü Türkiye’nin karbonsuzlaştırma planı yok. Sorun büyümeye devam ediyor. Yazılanlarla uygulananlar arasındaki çatışma ana meseledir. Sorun küresel ama çözüm yerel bunu unutmamak lazım” dedi.
PROF. DR. UYAR: SORUNUN KAYNAĞINA İNİLMELİ
“Her gün 7 milyon insan bu hava kirliliği içerisinde ölüyor.” diyen EUROSOLAR Türkiye Yenilebilir Enerji Birliği Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Ölmeyenler ilaç almaya başlıyor onlar da 5-10 yıl sonra ölüyor. İlaç almaya başladığınız anda işleyen mekanizmada bir sorun olduğunu görüyorsunuz. Covid 19 gelince ilaç-aşı gibi konular bir adaptasyon dönemi gibi. Aşı bulalım, ilaç yapalım deniyor ama sorunun ana kaynağına inmek çok önemli. 10 yıldır Türkiye Yenilenebilir Enerji Birliği olarak yaptığımız kongrelerde savunduğumuz yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçiş konusu Avrupa ve dünyanın normali haline geldi. Ben rüzgar rüzgar dediğim için 2 defa işten atıldım. Yenilenebilir enerji ile sıfıra ulaşmak dediğimiz 2060 yılına kadar sıfır salınım konusunda ilgili çalışmalar ve yapılması gerekenlerdir. Ya çözüme yüzümüzü döneceğiz ya da sorunun bedelini biz, çocuklarımız, torunlarımız ödeyecek. İyi ki Uluslar arası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nı kurmuşuz. Gençler ne zaman bu konularda bilgi isterse bize her zaman ulaşabilirler” diye konuştu.
İklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen İklim Sohbetleri konu ve konuklarla gençlerle buluşmaya devam edecek.
Gençlik Merkezi’nin youtube kanalı #ebbgenclik üzerinden yapılan online söyleşiye gençler yoğun ilgi gösterdi. EUROSOLAR Türkiye Yenilebilir Enerji Birliği Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar ve Küresel Denge Derneği Başkanı Dr. Nuran Talu özellikle yenilenebilir enerji konusuna dikkat çekti.
Dr. Nuran Talu, covid 19 ile birlikte sorunların ve krizlerin küresel boyutta olduğunun daha net görüldüğünü belirterek, “Artık krizler evimize kadar ulaşıyor. Küresel ısınma ile iklim değişikliği yaşanıyor. Bu ısınma neden oluyor? İnsanlığın doğaya müdahalesinin sonsuz şekle dönüştüğü görülüyor. Tabi bu kapitalist düzenle de alakalı bir konu. Sınır tanımadık doğaya müdahale ederken. Biz iklim değişikliğini bir çevre sorunu görmeyiz. Çevre sorunu olduğu için iklim değişikliği yaşanır deriz. Doğal hayatın yok edilmesinin önüne geçilemezse küresel yıkıcı krizlerle baş edilemez olacaktır. Burada 2 konu var. Sera gazı emilimi azaltılması hatta karbonsuzlaşma ve iklim değişikliği etkilerine uyum sağlamak. İnsanlık bu gardı almak zorunda. Mesela Türkiye’de susuzluk, gıda sorunu, afet yaşıyor. Özellikle kentlerde büyük sorun. Bir de halk sağlığı sorunu ve son olarak da geçim kaynaklarına sirayet ediyor. İklim meselesi uzun yıllar ihmal edilmiş meseledir. Afet gelince olay göz önüne gelmiş durumda. 2015 Paris Antlaşması bu alanda bir hareket sağlasa da bu alanda büyük bir zihniyet dönüşümü şarttır. Mevzuat değişikliği, torba yasalar derken şimdi de yenilebilir enerji kaynaklarını pervasızca kullanım meselesi ortaya çıktı. Türkiye’de iklim krizine karşı bakış açısını 3 kutuya koyalım. Karar verenler Ankara, uygulayanlar Belediyeler ve vatandaşlar. Bu 3 kesim buluşamıyor. Çünkü Türkiye’nin karbonsuzlaştırma planı yok. Sorun büyümeye devam ediyor. Yazılanlarla uygulananlar arasındaki çatışma ana meseledir. Sorun küresel ama çözüm yerel bunu unutmamak lazım” dedi.
PROF. DR. UYAR: SORUNUN KAYNAĞINA İNİLMELİ
“Her gün 7 milyon insan bu hava kirliliği içerisinde ölüyor.” diyen EUROSOLAR Türkiye Yenilebilir Enerji Birliği Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Ölmeyenler ilaç almaya başlıyor onlar da 5-10 yıl sonra ölüyor. İlaç almaya başladığınız anda işleyen mekanizmada bir sorun olduğunu görüyorsunuz. Covid 19 gelince ilaç-aşı gibi konular bir adaptasyon dönemi gibi. Aşı bulalım, ilaç yapalım deniyor ama sorunun ana kaynağına inmek çok önemli. 10 yıldır Türkiye Yenilenebilir Enerji Birliği olarak yaptığımız kongrelerde savunduğumuz yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçiş konusu Avrupa ve dünyanın normali haline geldi. Ben rüzgar rüzgar dediğim için 2 defa işten atıldım. Yenilenebilir enerji ile sıfıra ulaşmak dediğimiz 2060 yılına kadar sıfır salınım konusunda ilgili çalışmalar ve yapılması gerekenlerdir. Ya çözüme yüzümüzü döneceğiz ya da sorunun bedelini biz, çocuklarımız, torunlarımız ödeyecek. İyi ki Uluslar arası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nı kurmuşuz. Gençler ne zaman bu konularda bilgi isterse bize her zaman ulaşabilirler” diye konuştu.
İklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen İklim Sohbetleri konu ve konuklarla gençlerle buluşmaya devam edecek.
