Ege Genç İş İnsanları Derneği'nden "İş Hayatında Y ve Z Kuşağı" Değerlendirmesi
Üyelerinin yüzde 40’ı y ve z kuşağından oluşan EGİAD da "İş Hayatında Y ve Z Kuşağı” Toplantısı ile Deloitte Private Lideri Özgür Öney ve Deloitte İnsan Yönetimi Hizmetleri Lideri Cem Sezgin'i ağırlayarak konuyu değerlendirmeye aldı.
26 Ekim 2021 - 20:57
EGİAD'dan Y ve Z Kuşağı Değerlendirmesi
İş verenler özgürlüklerine düşkün, seçici ve otoriteye meydan okuyan görüşleri ile iş dünyasına damga vuran y kuşağı ile çalışmaya alışa dursun, ekonomi dünyası şimdi de z kuşağı ile yeni bir döneme girdi. Tüm çalışanların yaklaşık 60’ın oluşturan Y ve Z Kuşağı, tüm dünyayı doğuştan dijital bir nesle hazırlamak üzere kolları sıvadı.
Üyelerinin yüzde 40’ı y ve z kuşağından oluşan EGİAD da "İş Hayatında Y ve Z Kuşağı” Toplantısı ile Deloitte Private Lideri Özgür Öney ve Deloitte İnsan Yönetimi Hizmetleri Lideri Cem Sezgin'i ağırlayarak konuyu değerlendirmeye aldı.
Aktif üyelerinin büyük çoğunluğunu y ve z kuşağının oluşturduğu EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği, yeni nesil üyelerinin beklenti ve taleplerini anlayabilmek için konuyu mercek altına aldı. İnsanların doğduğu ve büyüdüğü yıllara göre dünyaya bakış açısının değişiklik göstermesi sebebiyle kuşaklar arasındaki farkları inceleyen EGİAD, iş dünyasını yeni nesil iş insanlarına hazırlamak üzere çalışma başlattı.
COVID-19 Salgını, Y ve Z Kuşağı için Dünyanın Dönüşümü İçin Fırsat Olabilir
COVID-19 salgını etkisi ile dünyanın birçok açıdan karşı karşıya kaldığı belirsizlik ortamının, Y ve Z kuşağını yakından etkileyerek, sorumluluk konusundaki bilincini arttırdığına dikkat çeken EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, “Y ve Z kuşağı kendilerini siyasal belirsizlikler, ayrımcılık ve iklim değişikliği nedeniyle sorumlu hissetmekteler. Bu kuşakların üyeleri uzun zamandır toplumsal değişim için bir şeyler yapılabileceğini savunuyor ve artık bunun için dünyanın önemli bir noktada olduğunu düşünüyor. Daha eşitlikçi ve sürdürülebilir bir dünyayla sonuçlanacak değişimi yönlendirmek için sorumluluğun kendilerinde olduğunu düşünüyor ve üzerlerine düşen görevi yapmak istiyorlar. Z kuşağı ile ilgili genel söylemler hepimizin malumudur; onlar bağımsızdırlar, özgürdürler, onlar için mümkün olmayan hiçbir şey yoktur” dedi.
Z Kuşağı, Aile Şirketlerinde Çalışmak Yerine Kendi Girişimcilik Hikayelerini Yazmak İstiyor
Z kuşağının çoğunluğunun hayalinde, aile şirketlerinin işlerini yapmak değil de kendi serüvenlerini çizmenin yattığına dikkat çeken Yelkenbiçer, bu jenerasyonda girişimciliğin yükselen bir değer olarak ortaya çıktığını vurgulayarak, “Bu saptamalara eleştirel gözle bakmak yerine belki de girişimcilik, çeviklik, olağanüstü teknoloji becerileri ve sahip oldukları çevre bilinci gibi değerler üzerinden yaklaşmak yerinde olacaktır” dedi.EGİAD’ın aktif üyelerinin büyük çoğunluğunu y ve z kuşağının oluşturduğunu dile getiren Yelkenbiçer, derneğin gelişimi için yeni nesil üyeleri anlamanın önemli olduğunu hatırlatarak, “EGİAD’da malum olduğu üzere 47 yaşından itibaren aktif üyelikten fahri üyeliğe geçilmekte. Fahri üyelerimiz her faaliyetimizde bizlerle birlikte oluyor ve bizlere yol gösteriyor olsalar da tüzük gereği 47 yaş sonrasında seçme ve seçilme hakkı sona ermekte. Bu durumda aktif üyelerimizin küçük bir kısmı X kuşağından; çoğunluğu Y kuşağından ve hızla artan bir oranda da yeni üyelerimiz de Z kuşağından. Yeni kuşakları ve değişen iş yapma biçimlerini çok önemsiyoruz. 10-15 yıl bandında benzer bir EGİAD webinarında tüm aktif üyelerimizin Z kuşağı olacağı bilinci ile sürdürülebilir bir dernek için fikir üretmemiz büyük önem arzetmekte” dedi.
Deloitte Private Lideri Özgür Öney ve Deloitte İnsan Yönetimi Hizmetleri Lideri Cem Sezgin ise, Deloitte olarak gerçekleştirilen Y ve Z Kuşağı araştırmasını paylaştı. 2020’de iş hayatının yüzde 60’ını Y ve Z Kuşağının oluşturduğunun belirtildiği sunumda, işe veda edenlerin X kuşağı olduğu bundan sonra işe alınacakların ise Z Kuşağı olduğu vurgulandı. Şu anda iş hayatına hâkim olmaya başlayan Z kuşağının asıl amacının para kazanmak değil geleceğe ve dünyaya katkı yapan şirketlerde çalışmak olduğu ifade edildi. Pandeminin iş yapış biçimlerini etkilediğinin de belirtildiği sunumda, sağlık sorunlarının başladığı tarih itibariyle 22 bin beyaz yakalının ülkeden ayrıldığı ve ilk gidenlerin X Kuşağı olduğu kaydedildi. Türkiye’den Almanya’ya sığınma hakkı isteyenlerin oranının 2016’da yüzde 17 olduğu, son yıllarda bir sıçrama artışın 2018’de yüzde 48’e çıktığı ifade edildi.