2016 yılında başlayan ve daha sonra da tırmanarak devam eden, turizmdeki olumsuz gelişmeler ve hatta Avrupa ile yaşanan, ardından boykotlara kadar dayanan krizler bu yıl çözülmüş gibi görünüyor.
2019 yılında çok daha fazla ilgi ve artış beklentilerinin olduğunu söyleyen Türsab Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya’ya göre Turizmde mucize gelişmeler var.
Ülke ekonomisi ve sektör için mutluluk verici bir tablo ile karşı karşıyayız.
Avrupalı turistler 2-3 yıl aradan sonra, yönünü yeniden ülkemize çevirdi.
2018 yılının Ağustos ayı sonu itibarıyla ülkemiz için yapılan rezervasyonlar da Almanya’da % 20, Fransa’da %24, İngiltere’de %37, Hollanda’da %30 artış oldu.
21.6 milyon turistin yaklaşık 15 milyar US doları döviz bıraktığını söyleyen Bağlıkaya; ilginin yıl sonuna kadar artarak devam edeceğini 2019 ve 2020 yıllarında daha iyi olacağını umduklarını vurguladı.
Ancak önümüzdeki yıllarda 40 milyon turist, 32 milyar doların hedeflendiğini ifade eden Tursab Başkanı Bağlıkaya “bu hedefin tutturulması için büyük gayret göstereceğiz” dedi.
GELELİM FOÇA’YA
1960’lı Yıllarda Tatil Köyü ile birlikte başlayan Foça Turizmi aradan geçen yarım yüzyılı inişli çıkışlı yaşadı.
Tatil köyü ile birlikte adı duyuldukça ilgi gören Foça ‘ya o yıllarda Turizm Danışma Bürosu da açıldı.
Turizmde istatistik çok önemlidir ve her zaman yapılır. Bunun üzerinden gelecek yıllarda turizmin nasıl seyir edeceği öngörülmeye çalışılır.
İşte bu sebeptendir ki, o yıllarda Foça Turizm Bürosunda çalışan bir görevli özellikle Cumartesi – Pazar günleri Foça girişinde günboyu nöbet tutar gelen giden araçları sayardı.
Araç sayısının azlığı ve tatil alışkanlığının yeni başlıyor olmasından dolayı hafta sonunda Foça’ya 50 – 100 araç giriş yaptığında yüzler güler, araç sayısı keyifle kayıtlara işlenirdi.
O yıllardan bu günlere gelindiğinde, her alanda olduğu gibi turizm de değişti ve başkalaştı.
1990'lı yılların başında, yabancı menşeili tur oparatörleri ile Foça arasında köprü vazifesini gören Kuşadası ve Ayvalık’dan gelen 2-3 seyahat acentası Foça’da faaliyete başladı.
Öte yandan öncelikli olarak Foça’da faaliyet göstermek üzere kurulan Nemtur seyahat acentasının sayesinde ilk defa organizeli turist gurupları ülkelerinden alınarak doğrudan doğruya Foça’ya getirilmesi ile Foça, turizmde altın yıllarını yaşamaya başladı.
Oteller doldu, başta restaurantlar olmak üzere, dericiler, halıcılar, kuyumcular, eğlence yerleri barlar, discotekler, souvenir dükkanları uzun yıllar güzel iş yaptılar.
Ancak çok geçmeden sorunlar baş gösterdi.
Acentaların oda talebi karşısında otellerin bir bölümü yüksek fiyatlar talep etmeye başladı.
Bazıları 2-3 seyahat acentasını birbirleri ile çarpıştırdı.
Hatta bazıları “seneye oda vermem" gibi söylemlerle acentayı köşeye sıkıştırdı.
Öte yandan turiste mal satan ve hizmet veren diğer dükkanların, işletmelerin, kuruluşların pek çoğu maalesef müşteri memnuniyetini sağlamak bir kenara, kazık atmayı prensip edindiler.
Bir örnek vermek gerekirse; karpuzun tanesini 10 liraya alanın dilimini 12 liraya sattığı görüldü.
Bu ve benzeri şeyleri yapanların önemli bir kısmının her yıl bölge veya belde değiştiren korsan işletmeciler olduğu vakası yapılan şikayetlerden anlaşılıyordu.
Kısaca acentalara gelen şikayetler çoğalmaya başlamıştı. Şikayet mekanizmalarınında sorunları kökten çözecek tedbirler alamaması, bu konuda yeterlilik gösterememesi tuzu ve biberi oluyordu.
Sadece bu değil, bazı acentaların belediyeden de beklentileri vardı. Bunlar kimi yerde imarla alakalı, kimi yerde gürültü ve kirlilik, kimi zamanda “sürdürülebilir turizm” için yapılması lüzumlu olan işlerle ilgiliydi.
Bu bağlamda başta özellikle sitten dolayı imarla ilgili olmak üzere çokta olumlu yanıtlar alınamadı. Burada tek tek yazmayacağım onlarca nedenlerden ve en önemlisi başka çekim noktalarının da Foça’nın önüne geçmesi sebebleriyle seyahat acentaları Foça’da faaliyetlerine son verdi.
Seyahat acentalarının Foça’dan gitmesi ile periyodik olarak her hafta gelen uçaklar dolusu turist Foça’dan elini eteğini çekti, Kemer’e ve Side’ye gitti.
Dolaysıyla 90'lı yıllarda Foça’da başlayan yabancı turist hareketliliği (1-2 tesis hariç ) yaklaşık 10 yıl sürdü ve 90'lı yılların sonunda bitti.
Aradan geçen bir kaç yılın sonunda Türkiye’nin ilk göz ağrısı, tatil köyü işletmesi ile mal sahibi 35 yılın ardından işletilmenin devamı için gerekli olan, kira sözleşmesinin uzatılması hususunda anlaşma sağlayamadılar.
İşletmeci anahtarı mal sahibine teslim etti ve arkasına bakmadan çekip gitti.
Bu durum Foça için çok kötü bir sonuç doğurdu.
Başta Foçalı tüm çalışanlar işlerini kaybetti.
Kent ekonomisi kısır döngüye girdi.
Tesis harabe oldu. Baykuşlar mekan tuttu. Tüm bu olumsuzluklar Foça turizminde doldurulması zor büyük bir boşluk yarattı.
FOÇA’DA DA TURİZM HAREKETLİLİĞİ VARDI VE BEREKETLİYDİ. AMA...
Ancak son yıllarda yerli turistlerin Alaçatı, Bozcaada ve Datça gibi Foça’ya da rağbet göstermesi ve ilgi duyması ile gelenlerin sayısı her yıl biraz daha arttı.
Foça’nın başta Küçükdeniz olmak üzere sahip olduğu eşsiz doğa güzellikleri, emsallerine göre kendini hissedilir derecede koruyabilmişliği ile bütünleşince Foça “ilgi odağı” oldu.
Bu bağlamda Foça’da bu yıl bazı konaklama tesislerinde, yaz ayları doluluk oranları, geçen seneye göre % 12- 15 artış göstererek % 98,5 lere ulaştı.
Bu durum Foça’da turizm işletmelerinin yüzünü güldürdü.
AMA...
Umarım bu defa Foça’da “Sürdürülebilir turizm” için gerekli olan, “olmazsa olmaz” dediğimiz, mütemadiyen dillendirdiğimiz Küçükdeniz koyunun, ardından Büyükdeniz koyunun, Siren Kayaları, Tarihi ve doğal değerlerin korunması için yeterli duyarlılık, azami dikkat ve gerekli çaba gösterilir.
Çünkü, yerelde yaşadıkları sorun ve sebeplerden dolayı kaçan acentaların, ardından ön görüşü olmayan ve iş bilmeyenlerin becerisizlikleri sonucu kapanan Tatil Köyünden kaynaklı yaraların sarılmasına, onlarca yıl yetmedi. Bedelini ise Foça ve Foçalılar ödedi.
Umulur ki, en azından bundan sonra yetkili kişiler, sorumluluklarının bilincinde olurlar ve Foça’ya bir bozgun daha yaşatmazlar.
SEBAHATTİN KARACA / FOÇA / 06.10.2018
YORUMLAR