"Gebelikte, cilt altı uygulamalarından kaçınılmalı"

Deri ve Zihrevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Yelda Bice, gebelikte cilt bakımında yapılması gerekenleri anlattı.

"Gebelikte, cilt altı uygulamalarından kaçınılmalı"
10 Şubat 2018 - 14:13

Gebelikte cilt bakımı ile ilgili yanlış bilinen yöntemleri anlatan Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Yelda Bice, hamile anne adaylarının cilt hassasiyetlerine karşı yapması gerekenleri anlattı.

Gebelikte cilt bakımı uygulamalarında özellikle ilk üç ayda bebeğin organ gelişimini tamamlayana kadar enjeksiyonlu uygulamalardan kaçınılması yönünde uyaran Dr.Yelda Bice, cildin mevcut durumunu koruyarak ya da aknelerin giderilmesi yönünde uygulamalar yapılması gerektiğini belirtti.

“Anne ve bebk sağlığını korumak adına dermokozmetik ürünler tercih edilmeli“

Gebeliğin ilk aylarında cildin stabil dengede tutulması gerektiğini belirten Dr. Yelda Bice, “Gebelik döneminde mevsim fark etmeksizin ışığa hassasiyet oluşuyor. Bu da güneş koruyucu gibi ürünlerin kullanımını beraberinde getiriyor. Ürün kullanımlarında dermokozmetik koruyucuları öneriyoruz.Bu dönemde en çok lekelenme şikayeti ile geliyor anne adayları. Doğum sonrasında da ciltte oluşabilecek lekelere karşı güneş koruyucu desteği almak çok önemli” dedi. Gebelik döneminde girişimsel işlemler ve cihazlı uygulamaların önerilmediğinin altını çizen Uzman Dermatalog,“Cihazlı uygulamaların yan etkisinin olmadığı bilinse de her türlü risk faktörü düşünülerek hareket edilmesi gerekmektedir. Bu dönemde medikal bakımlara ağırlık verilerek gebeliğe uygun maskeler hazırlanmakta ve cildin normal süreci koruma altına alınmaktadır” diye konuştu.

“Çatlak oluştuktan sonra değil oluşmadan önce nem dengesi kontrol edilmeli ”

İlk aydan itibaren alınan kilolar ve vücudun oluşturduğu ödemin çatlaklara neden olduğunu ileten Dr. Yelda Bice, çatlak giderilmesi ile ilgili yapılabilecek uygulamaları da şöyle anlat: “ İlk aylardan itibaren ciddi ölçüde nemlendirme desteği verilerek vücudun sürekli nemli tutulmasını öneriyoruz. Cilt tipi yağlı olsa da ya da normal nem dengesinin yeterli olduğu düşünülse de bölgeler tespit edilerek nem dengesini sağlayacak uygulamalar yapılmalıdır. Karın, üst kol, bacak ve göğüs bölgelerien çok çatlağın görüldüğü bölgelerin başında yer alıyor. Cilt gerginliğinin en çokgörüldüğü bu alanlarda bir anda çok fark edilmeden çatlak sürecine geçiş yaşanabiliyor. Bu yüzden çatlak oluşumu başladıktan sonra değil başlamadan önce önlem alınmalı.’ Çatlak tedavisinde önceleyici serumların da kullanıldığını belirten Bice, çatlak oluşumu başladıktan sonra serum uygulamalarından istenilen sonucun alınmasının güç olduğunun altını çizdi.

“ Genetik yatkınlık var ise doğum sonrası çatlak uygulamalarına hızlı bir şekilde başlanmalı”

Çatlak tedavisinde, kişinin genetik yatkınlıklarının da iyi gözlemlenmesi gerektiğini ileten Dr. Yelda Bice, “Genetik yatkınlık var ise doğum sonrası süreçte hızlıca çatlak tedavisi uygulamalarına başlanması gerekmektedir. Doğum sonrası hücre yenilenmesi sürecinin avantajları takip edilerek pembe renk taşıyan geçiş döneminde serum ve benzeri uygulamalar ile yeni çatlakların oluşumu engellenebilir” dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
İsmail Durmaz: 2025, Bergama İçin Dönüm Noktası Olacak
İsmail Durmaz: 2025, Bergama İçin Dönüm Noktası Olacak
Vergide Dijital Dönüşüm: Bergamalı Müşavirlerden Yeni Döneme Uyum Çağrısı
Vergide Dijital Dönüşüm: Bergamalı Müşavirlerden Yeni Döneme...