Gergedan Virüsü Değil Mevsimsel Grip!
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Bostancıoğlu, açıkladı!
“Geçmiş yıllarda ortaya çıkan influenza virüsü türleri; kuş gribi ve domuz gribi diye isimlendirilen salgınlara yol açmıştır. Bazı griplerde, bu tip isimlendirmeler kullanıldı fakat bunun bir dayanağı vardı. Örneğin; kuş gribi denildi çünkü kuşlardan bulaşıyordu ya da domuz gribi denildi çünkü domuzlardan bulaşıyordu. Gergedan isimlendirmesi ise doğru değildir. Herhangi bir yeni virüs söz konusu olmayıp, ‘gergedan’ diye tanımlanmış ve bu şekilde isimlendirilmiş bir virüs de bulunmamaktadır” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Bostancıoğlu, açıkladı!
Solunum yollarında hastalık yapan 200’den fazla virüs olup, basit soğuk algınlığının sebebi olan virüsler; sadece burun akıntısına yani nezleye yol açarken, bazı virüsler ise grip hastalığına yol açarlar. Halk arasında soğuk algınlığı olarak bilinen nezle, kış aylarında insanların daha çok kapalı alanlarda bulunması ile en sık görülen bulaşıcı hastalıklardandır. Bir çocuk yıl içinde ortalama 5-6 kez soğuk algınlığı geçirebilir. Basit soğuk algınlığının en sık sebebi ise, rhinovirüslerdir. Nezle; burun akıntısı, hapşırık, öksürük, hafif baş ağrısı ve yine hafif ateş ile kendini gösterir ve en fazla 7-10 gün sürüp, kendiliğinden geçer ve herhangi bir ilacı ya da aşısı yoktur.
“Herhangi Bir Yeni Virüs Söz Konusu Değil”
Grip etkeni olan en önemli virüs ise, “influenza” virüsüdür. Grip, Fransızca’da “pençesine almak” anlamına gelmektedir. Virüsü kapan herkes; yaygın kas ağrısı, boğaz ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, ateş ve şiddetli öksürük, bulantı gibi ağır şikayetler ile hırpalandığı için bu hastalığa; paçavra gribi de denilmektedir. Çocuk ve 65 yaş üstü kişilerin, influenza nedeniyle hastaneye yatırılmaları ve ölümcül olabilecek sorunlarla boğuşma riskleri kat kat fazladır. İnfluenza virüsü sadece insanları değil, kuşları ve memeli hayvanları da hastalandırır. İnsandan insana bulaştığı gibi hayvandan insana da bulaşabilir. En son ortaya çıkan influenza virüsü türleri kuş gribi ve domuz gribi diye isimlendirilen salgınlara yol açmıştır. Daha önce bazı griplerde bu tip isimlendirmeler kullanıldı ama bunun bir dayanağı vardı. Örneğin; kuş gribi denildi, çünkü kuşlardan bulaşıyordu ya da domuz gribi denildi çünkü domuzlardan bulaşıyordu ama gergedan virüsü diyemeyiz, çünkü gergedandan bulaşan bir virüs yoktur. Herhangi bir yeni virüs söz konusu olmayıp, “gergedan” diye tanımlanmış ve bu şekilde isimlendirilmiş bir virüs de bulunmamaktadır. Gergedanın İngilizcedeki karşılığı “rhinoceros”dur. İnsanlarda en sık hastalığa yol açan virüs grubu olan “rhinovirüs”de geçen “rhino” ise İngilizce değil Latince olup, “burunla ilgili” demektir. Ülkemizde tercüme edilirken “burunla ilgili virüs” yerine “gergedan virüsü” diye yanlış tercüme edilmiş. Bu isimlendirme doğru değil. Ne “gergedan virüsü” diye bir mikrop, ne de “gergedan gribi” diye bir hastalık vardır.
Salgın Vakalarının Nedeni Mevsimsel Grip!
Bu yıl herhangi bir yeni virüs söz konusu değilken, insanları hasta eden ise mevsimsel griptir. Mevsimler gribin virüsleri, kişilerin öksürüp hapşırmasıyla hava yoluyla insandan-insana geçer. Hastalığın kuluçka dönemi 1 ila 4 gün arasındadır. Virüsü kapanlar belirtilerin ortaya çıkmasından önceki 2 gün içinde, belirtiler ortaya çıktıktan sonrada en az 5 gün süreyle etrafa virüs saçarlar. Virüsü kaptığından haberi bile olmayan, henüz belirtilerin başlamadığı, sağlıklı görünen bir kişide etrafa her an virüs yayabilir! Bu yüzden gribin yaygın olduğu bu aylarda kalabalık kapalı ortamlardan kaçınmak gerekir. Hastalık belirtileri başlayan çocuklar evde daha iyi bakım için ve arkadaşlarına da hastalık bulaştırmaması amacıyla 1 hafta süreyle okula da gönderilmemelidir. Grip en çok solunan havadan geçer. Bu nedenle havalandırması yetersiz ve çok kalabalık ortamlardan çocukları uzak tutmamız gripten koruyacaktır.
El Hijyeni Olmazsa Olmaz!
Gribin bulaşmasının bir diğer yolu da ellerdir. Çocuğa dışarıda dolaşırken; asansör düğmesi, merdiven tutacakları, kapı kolları, duraklarda bulunan direkler gibi yerlere dokunmaması veya dokunacaksa da eline bir peçete alarak onunla dokunmasını sonrasında da bu peçetenin hemen çöpe atılması öğretilmelidir. Çocuğa elleri sabunlu suyla sık sık yıkatılmalıdır. Çocuklar büyüklerle veya hasta çocuklarla asla öpüşmemelidirler. Zira hastalık bulguları başlamadan bulaştırıcılık başlamaktadır.
İnfluenzadan Korunmada Aşının Rolü Büyük!
İnfluenza virüsünün çocukları hasta etmesini önlemenin en iyi yolu; eğer hekim uygun görmekte ise, her sonbahar döneminde çocuğu aşılatmaktır. Aşı yapılması sadece gribe karşı koruma yapmayacak aynı zamanda grip sonrası gelişebilecek diğer hastalıkların (bronşit ve zatürre gibi) gelişmesi de önlenmiş olacaktır. Grip virüsü, her yıl tip değiştirdiği için hastalığı geçiren kişi, sonraki yıllarda tekrar hastalığa yakalanabilir. Aynı durum aşı için de geçerlidir. Hastalığın komplikasyon riski olduğu için doktor tarafından aşı olması söylenen kişi, her yıl yeniden aşı yaptırmalıdır. Kış aylarında giyim tarzı da, vücut direncinin düşmesine neden olabilir. Bu nedenle çocuklara da; erişkinlerle aynı kalınlıkta kıyafetler giydirilerek vücutlarının lüzumsuz yere terlemesine veya soğukta kalınmasına izin verilmemelidir.
Bağışıklık Sistemini Doğal Yollardan Güçlendirin
En iyi ikinci koruma yöntemi, sağlıklı beslenmektir. Özellikle; kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek için, hem bitkisel hem de hayvansal proteinlerle C vitamini ve özellikle çinko yönünden zengin gıdalar ile beslenmek gerekir. Limonlu ve zeytinyağlı salatalar, özellikle de taze portakal ve mandalina mükemmel bir C vitamini kaynağıdır. Çinko için ise; ıspanak, kuzu eti, badem, kuru fasulye, bezelye, kabak, hindi eti ve tavuk göğüs eti tüketilmelidir. Tavuk suyu çorba ve dut pekmezi iyi birer balgam söktürücüdür. Ihlamur + bal + zencefil + limon karışımı vücut direncini artırmaya çok yardımcı olur. Ihlamur gibi kuşburnu çayı veya marmelatı da solunum yolunu yumuşatıp salgıların ve balgamın atılmasını kolaylaştırır. Çocuklara 1 yaşından önce bal verilmeyeceği gerçeği de unutulmamalıdır. Ihlamur ve dut pekmezi ise 6 aydan sonra verilebilir.
YORUMLAR