Hızlı kilo vermek NASH riskini artırıyor!

Dünyada ‘endişe veren global salgın’ olarak nitelendirilen alkol dışı karaciğer yağlanması (NAFLD) hastalığı hızla yaygınlaşıyor. Günümüzde her 4 yetişkinden birinde görülen bu tehlikeli hastalığa özellikle sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı davetiye çıkarıyor!

Hızlı kilo vermek NASH riskini artırıyor!
19 Temmuz 2018 - 10:22

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Şafak Kızıltaş “Bugün için etkinliği kanıtlanmış ve güvenilir tek tedavi ideal kiloda olmaktır. Ancak hızlı kilo vermek ve şok diyetler uygulamak karaciğer yağlanmasını daha da artırmaktadır!” diyor. Prof. Dr. Şafak Kızıltaş karaciğer yağlanmasına karşı çok önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Karaciğer vücudumuz için hayati önem taşıyan bir organımız. Ancak ne yazık ki gereken önemi göstermiyoruz ve karaciğerimiz gün geçtikçe hızla yağlanıyor. Karaciğer yağlanması ise ölümcül sonuçlara yol açabiliyor! Son yıllarda rakamlar ürkütücü! Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Şafak Kızıltaş dünyada hızla artan bir sorun olan karaciğer yağlanmasının ülkemizde her 4 yetişkinden birinde görülür hale geldiğini belirterek “Fazla kilolu her 2 kişiden de en az birinin karaciğeri yağlı. Endüstrileşmiş ülkelerde NAFLD yani ''Alkole Bağlı Olmayan Yağlı Karaciğer Hastalığı '' gerek yanlış ve sağlıksız beslenme, gerekse hareketsiz bir yaşam tarzı nedeniyle hızla artıyor” diyor.

Sinsi hastalığın iki yüzü!

Karaciğer yağlanmasının; basit yağlanma ve yağlanmaya bağlı karaciğer iltihabı ( NASH ) olmak üzere iki farklı şekilde görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Şafak Kızıltaş “Basit yağlanması olan bireylerin yüzde 80'inde önemli bir sağlık sorunu yaşanmazken, geri kalanlarda yağlanmaya bağlı karaciğer iltihabına neden olmaktadır. Yağlanmaya bağlı karaciğer iltihabı (NASH) gelişen bireylerde ortalama yüzde 10 karaciğer sirozu geliştiği gösterilmiştir. Karaciğer sirozu karaciğer kanserine ve bu nedenle ölüme yol açmaktadır. Son zamanlarda karaciğer nakli gerektiren karaciğer kanserlerinde etkenin yağlı karaciğer olduğu olgular hızla artmaktadır” diyor.

Haftada 1,5 kilodan fazla zayıflamayın

Karaciğer yağlanması olan hastaların yaklaşık yüzde 80’inin aşırı kilolu, erişkin tip diyabet hastalığı, insülin direnci ve kan yağı yüksekliğine sahip olduğu biliniyor. Buna karşın her kilolu hastada karaciğer yağlanması olmayabileceği hatta çok zayıf kişilerde dahi karaciğer yağlanması olabileceğini belirten Prof. Dr. Şafak Kızıltaş günümüzde zayıflama uğruna uygulanan şok diyetlerdeki tehlikeye dikkat çekerek önemli bir uyarıda bulunuyor: “Karaciğer yağlanmasını tedavi edebilmek için çeşitli ilaçlar araştırılıp denense de bugün için etkinliği kanıtlanmış ve güvenilir tek tedavi olarak kilo kaybı. Bunun için fiziksel aktivite ve diyet yapmak yeterli. Ancak kilo kaybı haftada 1-1.5 kilogramı geçmemeli. Çünkü daha hızlı kilo vermek karaciğer yağlanmasını artırır!”

Batı tipi beslenmeden kaçının

Peki hızlı kilo kaybı karaciğer yağlanmasını nasıl artırıyor? Prof. Dr. Şafak Kızıltaş şöyle yanıtlıyor: “Açlık esnasında birtakım hormonlar aracılığıyla vücuttaki yağ dokularının parçalanması artar. Bu hormonlar; trigliserid adı verilen yağları parçalayan enzimleri aktifleştirerek bunların yağ asitlerine parçalanmasını hızlandırır. Bu şekilde dolaşıma salınan yağ asitleri karaciğere geri döner ve yeniden trigliserid adını verdiğimiz yağa dönüşerek karaciğer hücrelerinde birikir. Bu nedenle uzun süren açlıklarda karaciğerde yağlanma görülür.” Yağ ve karbonhidrattan zengin ''Batı tipi beslenme''den kaçınarak, düşük kalorili ''Akdeniz tipi'' beslenmeye geçilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şafak Kızıltaş “Toplumda giderek yaygınlaşan bitkisel ilaç kullanımı bilimsel bir anlam taşımamakta hatta fayda yerine zarar verebilmekte, ölüme yol açabilmektedir. Bu nedenle hastanın doktoruna danışmadan bu yöntemlere başvurması önerilmez” diyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl Oldu"
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl...
'Türkiye'nin Balığı Dünya Sofralarında, Biz Neden Tüketimde Gerideyiz?'
'Türkiye'nin Balığı Dünya Sofralarında, Biz Neden Tüketimde...