İKKB, Ulusal Kanser Haftası'nda da kadınları unutmadı

İzmir Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB), İzmir Kent Konseyi ve Bayraklı Belediyesi’nin işbirliği ile moderatörlüğünü Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Emekli Patoloji Uzmanı Prof. Tülay Canda’nın yaptığı, ‘Jinekolojik Kanserler’ etkinliği düzenlendi.

İKKB, Ulusal Kanser Haftası'nda da kadınları unutmadı
08 Nisan 2021 - 09:08
İzmir Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB), İzmir Kent Konseyi ve Bayraklı Belediyesi’nin işbirliği ile moderatörlüğünü Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Emekli Patoloji Uzmanı Prof. Tülay Canda’nın yaptığı, ‘Jinekolojik Kanserler’ etkinliği düzenlendi.

Çevrimiçi olarak yapılan etkinlikte konuşmacı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Cerrahi Uzmanı Doç. Sefa Kurt ile Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. İlknur Bilkay Görken katıldı.

Toplantının açılışında konuşan İzmir Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası nedeniyle bu toplantıyı organize ettiklerini söyledi. Serter, kanserde erken teşhisin önemi, hastalık süresi ve sonrasında yapılacak konuları toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sağlık alanında da kadınları olumsuz etkilediğini ifade etti.

Kanser gibi erken teşhis gerektiren bir konuda en çok kadınların etkilendiğini söyleyen Serter, “Sigortasız, güvencesiz çalışan ya da eve hapsolan kadınların erken tanıya ulaşımı da sağlık hizmetini alması da zora girmiş durumda. Bugün özellikle kadınları etkileyen kanserleri konuşurken kadına karşı her tür ayrımcılığı gideren İstanbul Sözleşmesi’ni bu açıdan da değerlendirmek gerekir” diye konuştu.

İKKB Yönetim Kurulu Üyesi Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Emekli Patoloji Uzmanı Prof. Tülay Canda, bugünün kendisi için çok önemli olduğunu söyleyerek, “İki mezunumuz meslektaşımız ile bir arada bu etkinlikte bir araya gelmekten dolayı mutluyum. Kanser Haftası nedeniyle yapılan bu etkinlikte jinekolojik kanserlerini masaya yatırmak da toplumsal bir hizmet olduğunu düşündük. Bugün bu konuda son derece doyurucu bir etkinlik gerçekleştireceğimize inanıyorum” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi’nin son derece önemli bir okul olduğunu ve hem mezunlarıyla hem de hocalarıyla bir çok alanda önemli bilimsel çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Prof. Canda, “Bugün iki Türk bilim insanı dünyada ilk Covid’19 aşısını buldu. Dilerim Nobel ödülü alırlar. Türk bilim insanlarına güvendiğinizde, imkan verdiğinizde elde edemeyeceği başarı yoktur” diye konuştu.

“Erken tanı çok önemli”
Avrupa’da her 4 ölümden birinin, Türkiye’de ise her 5 ölümden birisinin kanserden olduğunu hatırlatan olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Cerrahi Uzmanı Doç. Sefa Kurt,  ‘Genital kanserler de 5 başlık altında inceleniyor. Dünyada yılda 1.6 milyon jinekolojik kanser saptanıyor. Yani kadınlarda 5 kanser vakasından bir tanesi jinekolojik temelli” dedi.
2020 yılında Türkiye’de kadınlarda en sık izlenen kanser türünün rahim kanseri olduğunu hatırlatan Kurt, “Kanserde erken tanı zor, tedavisi kolay, geç tanı kolay, tedavisi zordur. O yüzden erken tanı hayati önemde” dedi.

Tarama testi olan tek jinekolojik kanser olan serviks kanseri için Smear testinin erken tanıda çok büyük avantaj sağladığını ifade eden Doç. Kurt, diğer genital kanserlerin ortaya çıkma süreci, nedenleri, tedavi yöntemleri, hastalık süreci ve sonrasında yürütülen testler hakkında bilgi verdi.

“Radyoterapi’de ağrı olmaz”
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. İlknur Bilkay Görken ise jinekolojik kanserlerde uygulanan tedavileri, radyoterapilerin tedavideki yeri ve radyasyonun etki mekanizmasını anlattı. Hastanın kendilerine başvurduğunda yürütülen süreçleri anlatan Prof. Görken, “Teşhiste klinik evreleme ve patolojik evreleme dediğimiz iki aşamalı bir süreç işliyor. En iyi tedavi, kansere yakalanmamak, yakalanırsak kanseri erken fark etmek” dedi.

Tedavileri de iki ana grupta toplayan Prof. Görken, “Lokal tedaviler ve Sistematik tedaviler uygulanır. Lokal tedaviler için erken teşhis edilen vakalarda cerrahi ve radyoterapi söylenebilir ve bunlar yüzde 90-95 oranında başarı ile sonuçlanır. İleri vakalarda ise sistematik tedaviler yani kemoterapi, hormonoterapi ve hedefe yönelik tedaviler uygulanır” diye konuştu.

Radyoterapinin kullanıldığı kanser türleri ve tedavi sürecinde hangi aşamalarda kullanıldığını anlatan Prof. Görken, “Eskiden sadece anatomik bilgimizle bu radyoterapi bölgeye uyguluyorduk. Artık radyoterapi uygulayacağımız hastaya tomografi çekiyoruz ve hedefi tam olarak belirleyerek uyguluyoruz. Bu anlamda diğer bölgeleri korumuş oluyoruz ve hiçbir ağrı söz konusu olmuyor” dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
İzmir Milletvekili Ösen'den Ticaret Bakanlığı'nın Bütçesine Eleştiri
İzmir Milletvekili Ösen'den Ticaret Bakanlığı'nın Bütçesine...
Tarihi Kentler Birliği Toplantısı: 800 Katılımcı Marmaris'te Bir Araya Gelecek
Tarihi Kentler Birliği Toplantısı: 800 Katılımcı Marmaris'te...