İletişim çağında Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü'nde eğitim almanın önemi
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer, iletişim çağında Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde eğitim almanın öneminden bahsetti.
17 Ağustos 2021 - 14:54
Uygulamalı eğitimler ile medya sektörüne ısınıyorlar…
İletişim ve medya, gelişen teknoloji ile birlikte öne çıkan alanlar oldu. Radyo, televizyon ve sinema iletişim araçlarının yüz yıldır iletişime aracılık ettiğini şimdi ise yeni medyaya kılavuzluk yaptığını belirten uzmanlar, bu alanda eğitim alan öğrencilerin seminerler, söyleşiler ve uygulamalı atölye çalışmaları ile henüz okuldayken sektöre ısındıklarını ifade ediyor. Uzmanlar; Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencilerinin çift anadal yapabildiklerini ve aynı zamanda Avrupa ülkelerinde Erasmus ile bir dönem boyunca eğitim alma imkânına sahip olabildiklerini vurguluyor.Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer, iletişim çağında Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde eğitim almanın öneminden bahsetti.
Gelişen teknoloji iletişim ve medyayı öne çıkardı
Gelişen teknoloji ile birlikte iletişim ve medyanın öne çıkan alanlar olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Esennur Sirer, “Herkesin eriştiği radyo, televizyon ve sinema iletişim araçları yüz yıldır iletişime aracılık ediyor. Büyük bir deneyim ve bilgi birikiminin oluştuğu radyo, televizyon ve sinema alanı, 2000’le başlayan yeni yüzyılda yeni medyaya da kılavuzluk yapıyor. Son dönemde sosyal medya aracılığıyla üretilen içerikler de radyo televizyon ve sinema için üretilen içeriklerle benzer özellikler gösteriyor.” dedi.Birçok bölümde çift anadal ya da yandal yapabiliyorlar
Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde eğitim alan öğrencilerin öğrenimleri sonunda yurt dışında geçerliliği olan bir diplomaya sahip olduklarını belirten Doç. Dr. Esennur Sirer, “Öğrenciler eğitim süreleri içerisinde Sağlık Yönetimi, Sosyal Hizmet, Felsefe, Tarih, Sosyoloji, Psikoloji, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinden herhangi birinde çift anadal ya da yandal da yapabiliyorlar. Böylece başarıları taçlanmış oluyor.” dedi.Öğrenciler aldıkları dersler sayesinde uzmanlaşıyorlar
Sektörden paydaşlarla kurulan ilişkiler sayesinde öğrencilerin iş yaşamına hazırlanmalarının hedeflendiğini ifade eden Sirer, “Bölüm öğrencilerinin diledikleri alanda mezuniyet projesi yaparak bilgi ve tekniğe hakim bir şekilde sektördeki yerlerini almaları amaçlanıyor. Bu kapsamda; kamera, kurgu, ses, ışık, reji uygulamaları, radyo ve televizyon programcılığı, radyo ve televizyon haberciliği, senaryo yazımı, film yapım ve yönetimi, kısa film yapımı, belgesel film yapımı ve sinema dersleri alıyorlar. Ayrıca ilgi duydukları alanda kendi bölümleri dışındaki bölümlerden ders seçebiliyorlar. Böylece mezun olduklarında dilediği alanda uzmanlaşarak eğitimlerini tamamlamış oluyorlar.” diye konuştu.Avrupa’da Erasmus olanağına sahipler
Bölümde okuyan öğrencilere danışman hocalarının staj, erasmus ve mezuniyet projelerine yol göstericilik yaptığını belirten Sirer, “Öğrenciler, öğrenim süreleri boyunca zorunlu stajlarının yanı sıra sigortalarının okul tarafından karşılandığı gönüllü staj olanağına da sahip oluyorlar. Dileyen öğrenciler ise yurt dışındaki medya kuruluşlarında ya da ilişkili kuruluşlarda da staj yapabiliyorlar. İletişim Fakültesi’nin anlaşmalı olduğu Romanya, İspanya, Litvanya, Portekiz, Slovenya, Polonya ve Birleşik Krallık gibi yurtdışındaki 12 üniversiteden birinde Erasmus programı aracılığıyla 1 dönem ya da 1 yıl boyunca eğitim alabiliyorlar.” ifadelerini kullandı.
Uygulamalı eğitimlerle sektöre ısınıyorlar
Doç. Dr. Esennur Sirer, çağdaş bir eğitim sunmak üzere bilgili ve deneyimli öğretim elemanı kadrosunu alanında profesyonel eğitmenlerle destediklerini söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Ayrıca yıl içerisinde medya sektöründen de konuklar davet ediyoruz. Öğrencilerle seminerler, söyleşiler ve atölye çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu etkinlikler sırasında öğrencilerin meslek profesyonelleriyle tanışma, kaynaşma ve daha sonra birlikte çalışma olanağı bulmasını sağlamaya çalışıyoruz. İletişim çağının parlak kadrolarını yetiştirmek üzere öğrencilere 2’nci sınıftan itibaren uygulamalı eğitimler sağlıyoruz. Öğrenciler, halen sektörde de kullanılan son teknoloji ile donatılmış iki ayrı stüdyoda yapım ve yayın faaliyetlerini sürdürebiliyor. Aynı zamanda üniversitenin sunduğu kamera, ses, ışık, kurgu ve reji imkânlarından okul dönemi dışında da tüm yıl boyunca yararlanabiliyorlar.”