İZİKAD Başkanı Betül Sezgin: "Yeşil dönüşüm kadın ile mümkün"
İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin, AB Yeşil Mutabakatı ile ilgili değerlendirmede bulundu: “Yeşil dönüşüm kadın ile mümkün”
25 Şubat 2022 - 12:23
İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin, AB Yeşil Mutabakatı ile ilgili değerlendirmede bulundu. AB Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın açıklanması, Türkiye’nin AB Yeşil Mutabakatı’na Uyum Eylem Planı’nı ilan etmesi ile iş dünyasının gözünün yeşil dönüşüme odaklandığını söyleyen Sezgin, bu süreçte kadının rolünün eskisinden daha önemli olduğunu işaret etti.
Arzu Özyol ve Prof. Nesrin Çobanoğlu’nun “Sürdürülebilir Yeşil Kalkınma ve Kadın” çalışmasından veriler aktaran Sezgin, “Bu çalışmada gelişmekte olan ülkelerde günde bir dolardan daha aza yaşayan 1,3 milyar insanın yüzde yetmişinin kadın olduğu belirtiliyor. Kadınlar, doğal kaynakları kullanarak ve onları yöneterek, ailelerinin ve yaşadıkları toplumun idamesini sağlıyorlar. Ailelerinin koruyucuları ve eğitimcileri olarak kadınlar şimdiki ve gelecek nesiller için yaşamın sürdürülebilirliğine ve kalitesine direkt etki yaratarak, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında önemli bir rol oynarlar” dedi.
Kadınlar çevrenin de dostu
Aynı araştırmada Eko-Feminist düşünceye de değinildiğini işaret eden Sezgin, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu araştırmada Eko feminist düşünceye göre ataerkil ve kapitalist sistemlerin doğa ve kadın üzerinde hâkimiyet kurmak, bunları ehlileştirmek ve sömürmek üzerine kuruldukları belirtiliyor. Eko feministler, doğal dünyanın yok edilmesinin kökenini Batı toplumunun hiyerarşik ikilemlerine (kültür/doğa, erkekler/kadınlar, zihin/beden, bilim/halkın bilgisi, akıl/duygular, materyalizm/maneviyat) dayandırırlar. Bu ikilemlerin kadınları olumsuz yönde doğayla, bedenle, özel bir dünyaya hapsederek; erkeklerin, kültürü, zihni, bilimi, aklı ve materyalizmi somutlayan, kendilerinin düzenledikleri tek boyutlu bir kamusal dünya doğurduğunu ileri sürmektedir. Bu bağlamda, erkek egemenliğindeki toplumlar saldırganlık, rekabetçilik ve tek yönlü akıl yürütme gibi yıkıcı tutum sergilerler. Haliyle kadına yer vermeyen bir kamusal düzende çevre sorunları da katlanarak artıyor. İZİKAD ve kadınlar olarak sadece iş yaşamında değil, hayatın her alanda, her mücadele platformunda var olmak için çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Arzu Özyol ve Prof. Nesrin Çobanoğlu’nun “Sürdürülebilir Yeşil Kalkınma ve Kadın” çalışmasından veriler aktaran Sezgin, “Bu çalışmada gelişmekte olan ülkelerde günde bir dolardan daha aza yaşayan 1,3 milyar insanın yüzde yetmişinin kadın olduğu belirtiliyor. Kadınlar, doğal kaynakları kullanarak ve onları yöneterek, ailelerinin ve yaşadıkları toplumun idamesini sağlıyorlar. Ailelerinin koruyucuları ve eğitimcileri olarak kadınlar şimdiki ve gelecek nesiller için yaşamın sürdürülebilirliğine ve kalitesine direkt etki yaratarak, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında önemli bir rol oynarlar” dedi.
Kadınlar çevrenin de dostu
Aynı araştırmada Eko-Feminist düşünceye de değinildiğini işaret eden Sezgin, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu araştırmada Eko feminist düşünceye göre ataerkil ve kapitalist sistemlerin doğa ve kadın üzerinde hâkimiyet kurmak, bunları ehlileştirmek ve sömürmek üzerine kuruldukları belirtiliyor. Eko feministler, doğal dünyanın yok edilmesinin kökenini Batı toplumunun hiyerarşik ikilemlerine (kültür/doğa, erkekler/kadınlar, zihin/beden, bilim/halkın bilgisi, akıl/duygular, materyalizm/maneviyat) dayandırırlar. Bu ikilemlerin kadınları olumsuz yönde doğayla, bedenle, özel bir dünyaya hapsederek; erkeklerin, kültürü, zihni, bilimi, aklı ve materyalizmi somutlayan, kendilerinin düzenledikleri tek boyutlu bir kamusal dünya doğurduğunu ileri sürmektedir. Bu bağlamda, erkek egemenliğindeki toplumlar saldırganlık, rekabetçilik ve tek yönlü akıl yürütme gibi yıkıcı tutum sergilerler. Haliyle kadına yer vermeyen bir kamusal düzende çevre sorunları da katlanarak artıyor. İZİKAD ve kadınlar olarak sadece iş yaşamında değil, hayatın her alanda, her mücadele platformunda var olmak için çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.