İzmir Büyükşehir Belediyesi bu kez Kirazlı üreticinin yüzünü güldürdü
İzmir Büyükşehir Belediyesi, yem ihtiyacını karşılamakta zorlanan küçükbaş hayvan üreticileri için “kuzu büyütme yemi” dağıtımına Kiraz ilçesinden başladı...
21 Aralık 2020 - 17:26
İzmir Büyükşehir Belediyesi, yem ihtiyacını karşılamakta zorlanan küçükbaş hayvan üreticileri için “kuzu büyütme yemi” dağıtımına Kiraz ilçesinden başladı. İzmir’de ilk defa büyükbaş üreticisine yem desteği sağlayarak Beydağ ve Bergama’da iklim dostu yem bitkisi ekim seferberliği başlattıklarını söyleyen Başkan Soyer, “Bugün de Çömlekçi Köyü’nde 2 bin 66 çuval, yani 103 ton 300 kilo kuzu büyütme yemini çiftçimize teslim ediyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi kent kırsalında üretimi canlandırmak, küçük ölçekli üreticiyi kalkındırmak ve refahı artırmak için desteklerine hız kesmeden devam ediyor. Büyükşehir, hızla azalan otlaklar ve artan maliyetler nedeniyle küçükbaş hayvanının yem ihtiyacını karşılamakta zorlanan üretici için “kuzu büyütme yemi” desteğine Kiraz ilçesinden başladı. Çömlekçi Köyü’nde 2 bin 66 çuval kuzu büyütme yemi 78 çiftçiye teslim edildi.
Yem dağıtım töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir’de ilk defa büyükbaş yem masrafı nedeniyle zor günler geçiren köylü ve çiftçimize, Beydağ ve Bergama’da iklim dostu yem bitkisi ekim seferberliği başlatmıştık. Bugün de Çömlekçi Köyü’nde 2 bin 66 çuval, yani 103 ton 300 kilo kuzu büyütme yemini çiftçimize teslim ediyoruz. Vitamin ve mineral değeri yüksek bu yem sayesinde, kuzularımız daha sağlıklı büyüyecek, köylerimizde küçükbaş hayvan varlığı artmış olacak” şeklinde konuştu.
Çömlekçi Köyü'nde düzenlenen törene Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, İzmir Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer, Kiraz Ziraat Odası Başkanı Gürkan Okka, Çömlekçi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Soner Kılıçaslan, Gereli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mustafa Gerçek, Haliller Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hasan Özdemir, Çaylı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Osman Türkön, Karaburç Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hüseyin Atçı, Yenişehir Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Günday Güner, muhtarlar, üretici ve köylüler katıldı.
“Kavurma yapacağız”
Bölgenin kadim üretim kültürü olan küçükbaş hayvancılığı havzada yeniden yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirten Başkan Tunç Soyer, “Hem girdi maliyetine destek olacak hem de yörenin et ve süt potansiyelini daha verimli değerlendireceğiz. Bölgede bir süt işleme tesisi ve mandıra kuruyoruz. Mandıra ve kavurma tesisi ile beraber bölgede çok ciddi etki yaratacağına inanıyoruz. Bugün kuzu büyütme yemini dağıttıktan sonra üreticilerimizden bir şey isteyeceğiz. Büyüttüğünüz kuzu ve keçilerinizi Büyükşehir Belediyesi’ne satın. Çünkü biz kavurma yapacağız. Yavru ile başlayan, sonunda et görmemiş mutfaklara uzanan bir zinciri sizlerle beraber kuracağız. Yemleri dağıttıktan üç ay sonra kuzuları satın alıp, kavurma yaparak ihtiyaç sahibi vatandaşları etle buluşturacağız” dedi.
“Küçük bir adım gibi görünebilir ama öyle değil”
Kuraklık tehlikesinin küçükbaş hayvancılığın önemini daha da arttırdığını vurgulayan Soyer, “Küçükbaş hayvancılık, yüzlerce yıl boyunca bu toprakların ana geçim kaynağı olmuş. Şimdi tekrar o kadim kültürün hafızasına dönmekte fayda var. Bugünkü yem dağıtım etkinliği küçük bir adım gibi görünebilir ama öyle değil. Bunun ne kadar kıymetli olduğunu tüm Türkiye’ye göstereceğiz” dedi.
Büyükşehir Yasası hatırlatması
Köylü ve çiftçiye ücretsiz keçi, koyun hibe etmeyi kararlılıkla sürdürdüklerini vurgulayan Soyer, Büyükşehir Yasası ile köylerin mahalleye dönüşmesinin kırsal üretime, tarım ve hayvancılığa çok zarar verdiğini söyledi. Soyer, “Köyler boşaldı. Şehre göç eden çiftçimiz işsizliğe mahkûm edildi. Ancak köylerimizin fiziki ve ekonomik varlıklarını koruyabilmesi, kent ve ülke ekonomimiz için çok hayati. Bunu pandemi döneminde bir kez daha görmüş olduk” şeklinde konuştu.
“Başka Bir Hayvancılık Mümkün”
İzmir’de çok kapsamlı bir tarım stratejisi ortaya koyduklarını ve “Başka Bir Tarım Mümkün”, “Başka Bir Hayvancılık Mümkün” diyerek yola çıktıklarını hatırlatan Soyer, “Ülkemizin tarım ve hayvancılıkta yeniden kendine yetebilen ülkelerden biri olması ve çiftçimizin yüzünün yeniden gülmesi için çalışıyoruz. Çünkü biz işsizliğin, yoksulluğun ve enflasyonun çaresinin üretmek ve ülkemizi yerelden kalkındırmak olduğunu düşünüyoruz. Dört temel ilke üzerinden yürüyoruz. Birincisi yerli tohuma ve yerli hayvan ırklarına sahip çıkmak. İkincisi ürünlerimizi işlemek ve katma değerini yükselterek markalaştırmak. Üçüncü ilkemiz ürünleri, ulusal ve uluslararası piyasada pazarlayabilmek. 50 yıl önce Köy Koop kurulurken ana sözleşmesine ihracatın ana hedef olduğunu yazmış. Bu ne kadar kıymetli bir şey. Dördüncü ve son ilkemiz ise bir araya gelerek güçlenmek, yani kooperatifleşmek” dedi.
“Kooperatifçiliğe sahip çıkacağız”
Soyer, bundan tam 176 yıl önce dünyada ilk kooperatifin kurulduğunu da hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı: “Bizde kooperatif kültürü imece üzerine kuruludur. İmece yüzlerce yıl önce bu topraklarda başlamıştır ve İngiltere, Almanya, Hollanda gibi ülkelere bizim kadim kültürümüz ilham vermiştir. Bu yüzden kooperatifçiliğe ve imece kültürüne sahip çıkacağız.”
“İmece kültürü yeni nesillere taşınıyor”
İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer ise “21 Aralık 1844’de İngiltere’nin Rochdale kasabasında 28 dokuma işçisi tarafından ilk kooperatif kuruldu. Anadolu topraklarında kadim kültürümüz olan imece, yani dayanışma ve gönüllülük yüzlerce yıldır sürüyor ve yeni nesillere taşınıyor. Ülkemizde kooperatifçilikte teori ve uygulama anlayışını tüm yurda yayan Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve özlemle anıyorum. Onun önderliğinde 1971’de kurulmuş çatı örgüt İzmir Köy Koop Birliği olarak ortaklarımızla yardımlaşma ve dayanışma temelinde yolumuza devam ediyoruz. İzmir Köy Koop’un örgütlü gücüne güç kattığı için Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve çalışma arkadaşlarına kooperatif ortakları adına çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“Ağlamak istiyorum”
Çömlekçi Köyü Muhtarı Mehmet Özen de konuşmasında köprüden parke taşına kadar Çömlekçi için yaptıklarından dolayı Başkan Soyer’e teşekkür etti. Özen, “Allah bin kere değil, bin bir kere razı olsun. Çok heyecanlıyım, ağlamak istiyorum. Köy halkı olarak sizi çok takdir ediyor, çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Çömlekçi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Soner Kılıçaslan ise kooperatifi 2012 yılında kurduklarını söyleyerek şunları kaydetti: “İlk önce 480 litre süt aldık. Sonra 22-23 binlere kadar çıktık. Buradaki insanlar da kooperatifçiliğin önemini anladı. 2020’de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Süt Kuzusu projesine dahil olduk. 2 milyon 263 bin litre süt verdik. Başkan Tunç Soyer kooperatifçilik bilinci oluşturmak için ciddi destekler veriyor. ‘Başka bir tarım mümkün’ demişti sözünün arkasında duruyor.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi kent kırsalında üretimi canlandırmak, küçük ölçekli üreticiyi kalkındırmak ve refahı artırmak için desteklerine hız kesmeden devam ediyor. Büyükşehir, hızla azalan otlaklar ve artan maliyetler nedeniyle küçükbaş hayvanının yem ihtiyacını karşılamakta zorlanan üretici için “kuzu büyütme yemi” desteğine Kiraz ilçesinden başladı. Çömlekçi Köyü’nde 2 bin 66 çuval kuzu büyütme yemi 78 çiftçiye teslim edildi.
Yem dağıtım töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir’de ilk defa büyükbaş yem masrafı nedeniyle zor günler geçiren köylü ve çiftçimize, Beydağ ve Bergama’da iklim dostu yem bitkisi ekim seferberliği başlatmıştık. Bugün de Çömlekçi Köyü’nde 2 bin 66 çuval, yani 103 ton 300 kilo kuzu büyütme yemini çiftçimize teslim ediyoruz. Vitamin ve mineral değeri yüksek bu yem sayesinde, kuzularımız daha sağlıklı büyüyecek, köylerimizde küçükbaş hayvan varlığı artmış olacak” şeklinde konuştu.
Çömlekçi Köyü'nde düzenlenen törene Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, İzmir Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer, Kiraz Ziraat Odası Başkanı Gürkan Okka, Çömlekçi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Soner Kılıçaslan, Gereli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mustafa Gerçek, Haliller Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hasan Özdemir, Çaylı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Osman Türkön, Karaburç Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hüseyin Atçı, Yenişehir Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Günday Güner, muhtarlar, üretici ve köylüler katıldı.
“Kavurma yapacağız”
Bölgenin kadim üretim kültürü olan küçükbaş hayvancılığı havzada yeniden yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirten Başkan Tunç Soyer, “Hem girdi maliyetine destek olacak hem de yörenin et ve süt potansiyelini daha verimli değerlendireceğiz. Bölgede bir süt işleme tesisi ve mandıra kuruyoruz. Mandıra ve kavurma tesisi ile beraber bölgede çok ciddi etki yaratacağına inanıyoruz. Bugün kuzu büyütme yemini dağıttıktan sonra üreticilerimizden bir şey isteyeceğiz. Büyüttüğünüz kuzu ve keçilerinizi Büyükşehir Belediyesi’ne satın. Çünkü biz kavurma yapacağız. Yavru ile başlayan, sonunda et görmemiş mutfaklara uzanan bir zinciri sizlerle beraber kuracağız. Yemleri dağıttıktan üç ay sonra kuzuları satın alıp, kavurma yaparak ihtiyaç sahibi vatandaşları etle buluşturacağız” dedi.
“Küçük bir adım gibi görünebilir ama öyle değil”
Kuraklık tehlikesinin küçükbaş hayvancılığın önemini daha da arttırdığını vurgulayan Soyer, “Küçükbaş hayvancılık, yüzlerce yıl boyunca bu toprakların ana geçim kaynağı olmuş. Şimdi tekrar o kadim kültürün hafızasına dönmekte fayda var. Bugünkü yem dağıtım etkinliği küçük bir adım gibi görünebilir ama öyle değil. Bunun ne kadar kıymetli olduğunu tüm Türkiye’ye göstereceğiz” dedi.
Büyükşehir Yasası hatırlatması
Köylü ve çiftçiye ücretsiz keçi, koyun hibe etmeyi kararlılıkla sürdürdüklerini vurgulayan Soyer, Büyükşehir Yasası ile köylerin mahalleye dönüşmesinin kırsal üretime, tarım ve hayvancılığa çok zarar verdiğini söyledi. Soyer, “Köyler boşaldı. Şehre göç eden çiftçimiz işsizliğe mahkûm edildi. Ancak köylerimizin fiziki ve ekonomik varlıklarını koruyabilmesi, kent ve ülke ekonomimiz için çok hayati. Bunu pandemi döneminde bir kez daha görmüş olduk” şeklinde konuştu.
“Başka Bir Hayvancılık Mümkün”
İzmir’de çok kapsamlı bir tarım stratejisi ortaya koyduklarını ve “Başka Bir Tarım Mümkün”, “Başka Bir Hayvancılık Mümkün” diyerek yola çıktıklarını hatırlatan Soyer, “Ülkemizin tarım ve hayvancılıkta yeniden kendine yetebilen ülkelerden biri olması ve çiftçimizin yüzünün yeniden gülmesi için çalışıyoruz. Çünkü biz işsizliğin, yoksulluğun ve enflasyonun çaresinin üretmek ve ülkemizi yerelden kalkındırmak olduğunu düşünüyoruz. Dört temel ilke üzerinden yürüyoruz. Birincisi yerli tohuma ve yerli hayvan ırklarına sahip çıkmak. İkincisi ürünlerimizi işlemek ve katma değerini yükselterek markalaştırmak. Üçüncü ilkemiz ürünleri, ulusal ve uluslararası piyasada pazarlayabilmek. 50 yıl önce Köy Koop kurulurken ana sözleşmesine ihracatın ana hedef olduğunu yazmış. Bu ne kadar kıymetli bir şey. Dördüncü ve son ilkemiz ise bir araya gelerek güçlenmek, yani kooperatifleşmek” dedi.
“Kooperatifçiliğe sahip çıkacağız”
Soyer, bundan tam 176 yıl önce dünyada ilk kooperatifin kurulduğunu da hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı: “Bizde kooperatif kültürü imece üzerine kuruludur. İmece yüzlerce yıl önce bu topraklarda başlamıştır ve İngiltere, Almanya, Hollanda gibi ülkelere bizim kadim kültürümüz ilham vermiştir. Bu yüzden kooperatifçiliğe ve imece kültürüne sahip çıkacağız.”
“İmece kültürü yeni nesillere taşınıyor”
İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer ise “21 Aralık 1844’de İngiltere’nin Rochdale kasabasında 28 dokuma işçisi tarafından ilk kooperatif kuruldu. Anadolu topraklarında kadim kültürümüz olan imece, yani dayanışma ve gönüllülük yüzlerce yıldır sürüyor ve yeni nesillere taşınıyor. Ülkemizde kooperatifçilikte teori ve uygulama anlayışını tüm yurda yayan Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve özlemle anıyorum. Onun önderliğinde 1971’de kurulmuş çatı örgüt İzmir Köy Koop Birliği olarak ortaklarımızla yardımlaşma ve dayanışma temelinde yolumuza devam ediyoruz. İzmir Köy Koop’un örgütlü gücüne güç kattığı için Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve çalışma arkadaşlarına kooperatif ortakları adına çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“Ağlamak istiyorum”
Çömlekçi Köyü Muhtarı Mehmet Özen de konuşmasında köprüden parke taşına kadar Çömlekçi için yaptıklarından dolayı Başkan Soyer’e teşekkür etti. Özen, “Allah bin kere değil, bin bir kere razı olsun. Çok heyecanlıyım, ağlamak istiyorum. Köy halkı olarak sizi çok takdir ediyor, çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Çömlekçi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Soner Kılıçaslan ise kooperatifi 2012 yılında kurduklarını söyleyerek şunları kaydetti: “İlk önce 480 litre süt aldık. Sonra 22-23 binlere kadar çıktık. Buradaki insanlar da kooperatifçiliğin önemini anladı. 2020’de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Süt Kuzusu projesine dahil olduk. 2 milyon 263 bin litre süt verdik. Başkan Tunç Soyer kooperatifçilik bilinci oluşturmak için ciddi destekler veriyor. ‘Başka bir tarım mümkün’ demişti sözünün arkasında duruyor.”
